23 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara16°C

ZÜMRÜT APARTMANI

Cemal Kapan

31 Mayıs 2019 Cuma 15:39

“Burada, Zümrüt Apartmanı’ nın şair, hikâyeci, romancı, mütercim ve de “ödüllü” olduğu söylenen yazarının bir şiirini imlâsına dokunmadan aynen yayınlıyorum… Şiirin ismi “WC”, yani bildiğimiz “kenef” ve her kelimesinden, her harfinden o mekânın kokuları yükseliyor:

“uzzuuuuuun uzun
bokabakıyorum
uzzuuuuuun uzun
helâda

uzzuuuuuun uzun
bokabakıyorum
uzzuuuuuun uzun
lollâ lollâ

şırıl ŞOHR şırılırı
şırıl şırı şırı ŞOHR
ŞOHR şırıl şırı şırı
tıssUUUuuuuup!..”

Yukarıdaki satırlar Murat Bardakçı’nın köşe yazısından alıntı olsa da şiir Zümrüt Apartmanı romanın yazarına ait.

Romandaki pedofili içeren satırları vurgulayıp, reklamını yapmamak için burada paylaşmıyorum ancak yukarıdaki şiir bile yazarın psikolojisini belli eder sanırım.  Artık insanların ahlaksızlığına şaşırmıyorum ama bunları yazıp yayınlayacak cesareti nasıl bulabiliyorlar, işte bunu aklım almıyor.

Sadece hastalıklı bir zihinden çıkabilecek cümleleri içinde bulunduran kitabı, Pedofili içeren satırları yayından önce hiç mi kimse okumadı Allah aşkına? Bu nasıl bir pervasızlıktır.

Ya yayınevine ne demeli? Yayınevi, kitabı sosyal medyada paylaşarak "Sizin o karga beyniniz Abdullah Şevki’yi, Alaattin Topçu’yu, kurguyu kaldıramaz. O nedenle sizin linç kültürünüz tarihin her döneminde yenilgiye ve zavallılığa mahkûmdur" yazmış. Bu açıklama yok artık dedirtmiş, kan dondurmuştur. Bir süre sonra da yazdığını kaldırmış. Sözünün arkasında ne kadar durabildiğini göstermiştir.

Bu iğrenç satırları yazan mahlûku ( kitapta "dişsiz ağzıyla" diyor yani bir bebekten bahsediliyor) 'eyleme geçmediği için düşünce özgürlüğüdür' diye savunan hümanistlere(!) ne demeli? “Geri zekâlılar, bir sanat eseri içerisinde pedofil bir tecavüzcünün eylemlerini tasvir etmek suç falan değildir, nasıl ki kanın gövdeyi götürdüğü cinayet sahneleri yazan yazarlar cinayetten hapis yatmıyorsa, bu yazar için de hukuki işlem uygulamak o kadar saçma olur. Hassas olabilirsin, bazı konuları tabu olarak görebilirsin, miden kaldırmayabilir, bu tamamen senin problemin. Kıt aklınızla dünyadaki her şeyin içine sıçtınız , bari sanattan elinizi çekin, anlamadığınız işler hakkında yorum yapmayın.”

Yukarıdaki yorum da bir hümaniste(!) ait. Edebim müsaade etse kendi lisanı ile cevap yazmak isterdim bu arkadaşa ama ya bu yazıyı yayınlayan basın yayın organı kapatılır ya da ben hapse girerim. “O yüzden ey oruç tut beni! ” deyip sabır ediyorum.

Avrupa insan hakları mahkemesi 10. Madde ifade özgürlüğünü güvence altına almış. Orijinal metnini internetten bulabilirsiniz. Ben kendimce Türkçe mealini paylaşacak olursam:” İnsanların özgürlüklerine, yaşam tarzlarına, milletlerine, ırklarına, cinsel yönelimlerine, şuna buna düşmanca laf etmek için ifade özgürlüğünü ağzına sakız edemez, özgürlüklerin altını oymak için bir başka özgürlüğü kullanamazsın  " diyor.

Bu kuralı neden bu yönde kullandırtmadığını da açıklıyor: Komisyon,  “Hoşgörüsüzlük yayan fikirlere mutlak bir hoşgörüyle yaklaşılması halinde, bunlar hoşgörünün ortadan kalkmasıyla sonuçlanabilir" diyor. Anlayacağınız dille diyor ki, " senin bizi hor görmene alan verelim de günü gelince bizi tepele değil mi? Var mı öyle yağma? " Yani sen kadınlara, çocuklara yahut etnik bir gruba yönelik fiziksel, sözel, psikolojik yahut sembolik şiddet uygularken veya uygulama çağrısı yaparken tutup da "Imın ifindim, izgirliğim vır" diyemezsin.

Dinimiz açısından değerlendirirsek kişi, eğer belirli bir kesime hitap edecekse, gerekli her türlü özgürlüğe sahip olabilmelidir. Ama hiç sınır tanımadan, benimsetmek istediği görüşlerini herkese ve her yerde ifade etmeye kalkışırsa, büyük bir kargaşaya zemin hazırlamış olur. İşte buradan hareketle, ifade veya fikir özgürlüğü --en azından bizim için-- sınırsız değildir.  Meşru amaçların dışında devlet düzenini baltalayacak, toplumun inandığı dine ve değerlere saldıracak, onun ortadan kaldırılması için siyasi oluşumlar üretecek veya ifade özgürlüğü ismi altında bu siyasi veya toplumsal bozucu oluşumların meşruiyet kazanması için hareket edecek bir özgürlüğe İslamiyet izin vermez. 

Kısaca nereden bakarsanız bakın bu kitapta yer alan ve bir yaşın altında (kundakta) denebilecek bir çocuk ile ilgili iğrençten de öte hayallerini utanmadan, sıkılmadan kullandığınız pedofilik ifadeler için; ” Efendim fikir özgürlüğü, karakter oluşturuyorum, bunlar benim değil karakterimin düşünceleri, hayatın içinden olayları yansıtıyorum, bu akıma ‘kirli gerçekçilik derler, siz bilmezsiniz, bik bik bik" diye pişkin pişkin açıklama yapmak, toplumun aklıyla dalga geçmektir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.