YILMAZ ERDOĞAN: "İSTANBUL'U İLK GELDİĞİMDE SEVMEDİM"
Ahmet Mümtaz Taylan bu Çarşamba Empati'de yakın arkadaşı; oyuncu, yönetmen, senarist, şair Yılmaz Erdoğan'ı konuk etti.
29 Eylül 2022 Perşembe 11:37
Yaşanmış hikayelerle Empati kuran Yılmaz Erdoğan'ın kendi yaşamına dair Ahmet Mümtaz Taylan ile sohbetinden dikkat çeken başlıklar şöyle oldu:
İstanbul'u ilk geldiğimde sevmemiştim.
Ankara'ya mı dönsem diye düşünmüştüm. Sonra arkadaşlar dur oğlum birine aşık olursun falan beraber gelişir dediler, nitekim öyle oldu.
"Futboldan kopmamın nedeni tiyatro!"
"İstanbul'a ilk geldiğimde banyosu olmayan bir evde 4 kişi kaldık!"
"Yıkanmaya 10 günde bir hamama gidiyordum"
Yılmaz Erdoğan Empati'de İstanbul'a ilk geldiği zamanı anlattı:
İstanbul'da Kocamustafapaşa'da 3-4 arkadaşız, zor bir evde kalıyoruz. Zor bir ev diye geçiyorum orayı, banyosu olmayan zorlukta bir ev. 10 günde bir hamama gidiyoruz, adam bana 'madenci misin sen, madende mi çalışıyorsun' dedi keseleyen arkadaş. Sonra burada DSİ ile futbol idmanlarına çıkmaya başladım, Üçüncü lige çıkmışlardı o zaman. Okul Ayazağa'da, ev Kocamustafapaşa'da, klüp Çamlıca'da, tiyatro bir de Beyoğlu'nda başladı. Tiyatroyu görünce, ben bunun peşindeyim dedim.
Rodin'le aramızda rekabet var!
Yılmaz Erdoğan, Ahmet Mümtaz Taylan'ın "Çocuk sahibi olmak insanı değiştiriyor mu? 2 tane evladın var aslanlar gibi, ne diyorsun kız babalığı oğlan babalığı farklı şeyler di mi bunlar?" sorusuna ise:
Farklı. Çocuğun bana yaklaşımı farklı. Senin mahalle arkadaşınla olan rekabetine benzer, babaya bir şeyi ispat ederken mümkün olan her şeyde babadan iyi yapma isteği var oğlanın. Rodin'le aramızda böyle rekabetçi bir ilişki var. Berfin öyle değil, Berfin babacıdır sever, yarışmaz babayla. Berfin'e de futbol öğrettim, çok güzel futbol oynar. Berfin şef, gastronomi ile uğraşıyor. Kız babalığı da erkek babalığı da çok tatlı.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.