YAZ KURSLARI BAŞLIYOR
Gençlerimizin en çok bu dönemde eğitime ihtiyaçları var. Eğlenmek, dinlenmek ihtiyaç kadar olmalıdır. Bir koca yaz tatili çocuklarımızın manevi eğitimi için fırsat bilinmelidir.
Anne ve babalar iyi düşünüp çocuklarının manevi eğitim almalarına yardımcı olmalıdırlar. Daha yakın zamanlara kadar yaş sınırlamaları nedeniyle (İlköğretim 5’inci sınıfı bitirme şartı aranıyordu) çocuklarımızın dini eğitim almaları yasaktı. Bugün için böyle bir engel yok. Yaz kursları başlamak üzeredir.
Müftülüklerimize bağlı Kur’an Kurslarında, Camilerde, Özel Vakıf ve Yurtlarda Yaz Kur’an Kursu hazırlıkları tamamlandı. 24 Hazirandan itibaren beş haftalık yaz kursları başlayacak.
Çocuklarımızın Temel Dini Bilgilere, İlmihal bilgilerine şiddetle ihtiyacı var. Bu boşluk mutlaka yaz kurslarında telafi edilmelidir. Mukaddes Kitabımız Kur’an-ı Kerimi öğrenmeleri sağlanmalıdır. İtikad, İbadet, Ahlak ve Ef’âli Mükellefin konularında bilmesi gereken bilgiler verilmelidir.
İlmihal; inanç, İbadet, muamelat (günlük yaşayış), ahlâk konuları, yer yer büyük peygamberler, ayrıca Rasulü Ekrem’in (sas) hayatına dair özlü bilgileri içeren bir kavram olarak kullanılmış olmakla beraber (x.) yüzyıldan itibarende temel dini bilgileri ihtiva eden kitaplar için daha yaygın olarak kullanılmıştır.
Merhum Ömer Nasuhi Bilmen Hoca ‘’Büyük İslam İlmihali’’ isimli eserinin önsözünde şu bilgilere yer veriyor;
‘’Müslümanların her konuda bilgi sahibi olmaları bir görevdir. Din konusunda bilgi ise, İlmihal (herkesin durumuna göre gerekli olan bilgiler) adını alarak en önemli yeri tutar. Her müslümanın bağlı bulunduğu İslam dini konusunda yeterli bilgi sahibi olması bir borçtur. Edindiği bilgilerle de üzerine düşen dinî görevleri yerine getirmiş olacaktır.
Aslında bütün insanlığın manevî ruhu yerinde olan dinden, din bilgisinden hiç kimse uzak kalamaz. Öteden beri ister ilkel olsun, ister medenî toplumlar, hiç biri bir dine bağlı kalmaktan dışarı çıkamamıştır.
İnsanların gerçek mutlulukları ve saadetleri ilahî bir din yolu ile ortaya çıkar. Sağduyulu kimselerin ruhları ve vicdanları, böyle bir din ile huzursuzluktan kurtulur, yatışır. İnsanlığın yaratılışındaki yüksek amaç, ancak böyle ilahî bir dine sarılmakla gerçekleşir.
Öyle ise, uyanık bir ruha, temiz bir vicdana sahib olan insan böyle gerçek bir dinden nasıl uzak kalabilir: Kendi benliğini, geleceğini ve mutluluğunu korumak isteyen bir insan, böyle yüce bir dinin inançlara, temizliğe, ibadete, helal ve harama, ahlaka dair kutsal hükümlerinden muhtaç bulunduklarını öğrenip uygulamak duygusundan nasıl habersiz kalabilir?
O mübarek dinin yaşamasına, yükselmesine, yayılmasına, medeniyet saçan şanlı tarihine ait bazı bilgileri öğrenmek isteğinden, insan nasıl gafil bulunabilir?
Hiç şüphe yok ki, benliklerini kaybetmeyen uyanık kişi ve cemiyetler bu ihtiyacı ruhlarında duymuşlardır. Dinî eserleri aramayı, onları bulup okumayı gerekli görmüşlerdir.
İnsanların, yaratılışlanndaki meyilleri ve ruhî ihtiyaçları sebebiyle her asırda din bilginleri tarafından sayısız dinî eserler yazılmıştır. Ancak her devrin ve muhitin durumuna ve kabiliyetine göre bu gibi eserlerde bir yenilik göstermek, mana ve ruhları değişmeyecek şekilde dini meseleleri imkân dâhilinde herkesin anlayabileceği bir ifadeyle yazmak, bunların birtakım hikmet ve faydalarını sade bir dille ortaya koymak da çok gereklidir.
İslam dininin kapsadığı hükümler esas bakımından dört kısma ayrılır:
1- İtikada ait hükümler,
2- İbadetlere ve amellere ait hükümler,
3- Helal-haram olan şeylere, mubah ve mekruhlara ait hükümler,
4- Ahlaka ait hükümler.
Bu dört kısım hükümler üzerinde çok geniş ve değerli kitablar yazıldığı gibi, özet halinde kolay anlaşılır kitablar da fazlasıyla yazılmıştır. Gerçek şu ki, bu dört kısmın her biri üzerinde ayrı ayrı birer kitab yazılmış; fakat bu dört kısmı bir araya toplayan kitaplar azınlıkta kalmıştır.’’
Yaz Kurslarında görev alacak (Diyanette görevli personel harici) kişilerin mutlaka bu kurslarda faydalı olabilecek ehil kişilerden seçilmelidir. Bir takım eş-dost çevrelerine bir-kaç aylık parasal imkân sağlama amacı taşımamalıdır. Yine bu kurslarda görev alan kardeşlerimize Müftülüklerce mutlaka bir seminer verilerek ellerine kurs süresince asgari vermeleri gereken bilgilerin plan taslağı sunulmalıdır. Bu konuda geçmişte (az da olsa) çok hatalı uygulama örneklerini sütunum dolduğu için yazamıyacağım.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.