YAVAŞ DA OLSA ÖĞRENİYOR
Toplu sözleşme süreci devam ederken, masaya taşıdığımız taleplerimizi değersizleştirerek, masada elimizi zayıflatacak bir tartışma başlatan sivri dilli sendikacı arkadaşımız, hem 2013 toplu sözleşme sonuçlarını, ?memuru satmak? olarak gösteriyor hem de ?e
Bir sendikacı olarak şu gerçekleri yavaş da olsa öğrenmen, yararına olacaktır diye düşünüyorum:
“Toplu Sözleşme” hakkı, “toplu görüşme” hakkından çok daha ileri bir kazanımdır ve her şeyi ile bir Memur Sen kazanımıdır.
2013 Toplu Sözleşmesi, diğer bütün kazanımları bir kenara bırakacak olursak, özellikle biz eğitimcilerin ek ödeme sorununun çözüldüğü ve taban aylığa alınan zamla bütün kalemlerde uzun yıllar etkisi katlanarak artacak kazanımın elde edildiği başarılı bir toplu sözleşmedir. Unutmayalım ki alınacak daha çok yolumuz var.
2016-2017 Toplu Sözleşme taleplerimiz, günlerce süren teknik çalışmalar sonrasında belirlenmiştir ve son derece anlamlı ve tutarlı taleplerdir. Ek ders taleplerimiz üzerinden çıkardığınız anlamsız tartışmanın benzeri, dünyanın neresinde yaşanmış ki bu kadar kaygılandınız merak ettim? “Bu kadar parayı öğretmen ne yapacak?” diye kaygılanan bir sendikacının iyi niyetli olduğuna inanan varsa beri gelsin.
Ülkemizde, toplu sözleşme sürecinde, memurun ekmeğinin büyümesine katkı sunmaktan ziyade, yetkili sendikanın elde edeceği kazanımları değersizleştirmek için fırsat kollayan, masada yetkisiz ve etkisiz oturan iki küçük konfederasyon başkanı vardır. Bunların rolü, sizin dışarıdan yaptığınızı, içeriden yapmaktır. Sizin amacınız, memurun kazanımı değil, sadece elde edilen kazanımları değersiz göstermektir, beyhude uğraştır.
Artık nakarat halini alan diğer söylemlerinize gelince; ülkemizde “bölücü” kelimesinin arkasına hangi kavramı eklerseniz karşınıza mutlaka sol bir oluşum çıkar. Dağa çıkan da, şehirden onu besleyen de içinde ona sempati duyan da, ya en yakınınızdadır ya da geçmişte beraber yürümüşsünüzdür. Kısa süreli ayrılığınıza zaten hiç inanmadık ki.
Sendikacılığa erken başlayarak bedel mi ödediniz yoksa demokrasinin kesintiye uğradığı dönemlerden beslenerek milletin değerlerini yok etmek için iştahınız mı kabardı? Açıktan söylemeye cesaret edemiyorsunuz, bari kendi vicdanınızda 28 Şubat’ın beşli çetesini bir inceleyin bakalım. O zamanki türevleriniz nerede durmuşlar? Demokrasi dediğiniz şey postal parlatmak değildir Maksut Bey, milletin yanında durmaktır.
Ağzınızda çok iğreti duran, “Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan” söylemi, binlerce öğretmen meslekten atılırken, öğrenciler okullarından kovulurken neden aklınıza gelmiyordu? Bugün yumuşak karnınız yönetici atama sistemi ile ilgili onlarca defa paylaşımda bulundum. Ne diyorsam açıkça söylüyorum. Her platformda bu konuyu sizinle tartışmaya varım, hodri meydan.
Talat YAVUZ
Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.