VİRÜS SONRASI KİM KAZANACAK?
Talat Yavuz
30 Mart 2020 Pazartesi 16:30
Geçen haftaki yazımı şu şekilde bitirmiştim: “Bu sürecin sonunda, söylendiği gibi birçok sistem denenmiş olacak. Uzaktan eğitim ve okulsuz toplum, online alış veriş ve daha ileri planlamalar. Sermaye el değiştirecek, sınırlar, sistemler, ideolojiler etkilenecek. Büyük şirketler küçük şirketleri yutacak. Dengeler sarsılacak ve yeni bir düzen kurulacak. Bütün bunların içinde en önemlisi her zaman insan faktörüdür. Bir rüzgâr çıkar, bir akım başlar, işler planlayanların kontrolünden çıkar ve dünya kendi başlarına yıkılır. Çünkü biliyoruz ki Allah nurunu tamamlayacaktır. Yeter ki biz sınavı düzgün verelim.”
Kaldığımız yerden devam edelim. Bir taraftan virüsle mücadeleyi takip ederken, diğer yandan da virüs sonrasını öngörebilmek için bir çabanın içindeyiz. Bugünlerde virüs sonrası nasıl bir dünya düzeni kurulacağını daha çok konuşmaya başladık. Önceleri komplo teorisi olarak görülen bazı öngörülerin aslında uygulamaya geçtiğini bile gördük.
Sıra dışı yorumlarıyla Abdullah ÇİFTÇİ ve Prof. Dr. Burhanettin CAN gibi hocalara kulak vermeliyiz. Özetle, tarihte benzeri olmayan olaylar yaşıyoruz. İkinci Dünya Savaşı sonrası kurulan dünya düzenini değiştirmek istiyorlar. Üçüncü Dünya Savaşı başlayalı yıllar oldu. İnsanlık, korku ve panik içine itilerek, planlanan kötü senaryoya razı edilmeye çalışılıyor. Devletleri devre dışı bırakacak yeni düzen, “Dünya Devleti” kavramı ile dillendiriliyor. Her adım planlanmış. İnsan doğası hedef alınmış durumda…
Yazılan senaryoyu görmek birinci aşama, asıl bundan sonrası önemli. İflas eden ideolojiler, çatırdayan birlikler, çaresizlikten maske çalacak haydut durumuna düşen modern çağın devletleri, ikiyüzlülüğü ortaya çıkan evrensel değerler silsilesi ve işimiz gökyüzüne kaldı diyen devlet başkanları. Çaresiz insanlık nereye tutunacak, kime inanacak?
İnsanlığın geleceğini, bilimi insanlığı hüsranına kullanan küresel güç odakları mı yoksa insan tabiatına saygı duyan ilahi değerlerimiz mi belirleyecek? Hz. Musa’yı denize sürerken, aslında kendi sonunu hazırlayan Firavun ’un kıssasını bize öğreten dinimizi; bütün inanç ve değerler sistemi yıkılmış insanlığa, yaşayarak gösterir ve anlatabilirsek geleceği biz kurarız. Böyle bakarak virüs sonrasına şimdiden hazırlık yapmazsak, virüsü üretenler katiller kendilerini kurtarıcı ilan edeceklerdir.
Peki, tarihin dönüm noktasında bizim ülkemizde neler oluyor? İslam âleminin kurtuluş umudu ülkemizde, hala televizyonda uzaktan eğitimle ders anlatan başörtülü öğretmenimize tepki veren eski jakoben anlayış ve arkasındakilerle uğraşmak zorunda kalıyoruz. Ya rövanş peşine düşerek aynı saldırıyı tersinden bir başka öğretmene yapan bizim mahallenin ölçüsüz yazarına ne diyelim?
İçimizden; “işimiz gökyüzüne kaldı.” diyen İtalya başbakanına, sokakta namaz kılan Müslümanlara bakarak secdeye gitmeye çalışan Hıristiyan kadınlara, tutunacak bir dal arayan çaresiz insanlara; insana değer eren, dünyaya adalet ve huzur getirecek dinimizi anlatacak yazarlar, fikir adamları, sivil toplum liderleri, akımlar, dernekler, düşünce kuruluşları çıkmayacaksa daha çok evimize kapanır ve yazılan senaryoyu izlemek zorunda kalırız.
Talat YAVUZ
Memur Sen İstanbul İl Başkanı
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi