UYDURULMUŞ DİNDEN UYDURULMUŞ KUR’AN’A MI ?

Zor zamanlar geçiriyoruz. Bir çok zorluklarla başetmek zorunda kaldık. Bir taraftan tabi afetler, salgın hastalık, zulüm ve eşkıyalıklar ile mücadele ederken diğer taraftanda fitnelerle boğuşmaya devam ediyoruz. Yeni bir cephe genişlemesi yapılıyor adeta. Uydurulmuş din, indirilmiş din davasını güdenlerin verdiği hasar tamir edilememişken şimdi bir üst tura çıkılarak adeta, level atlanarak Kur’an Allah’ın kelamı değil onu Peygamber cümlelere döktü diyerek, dinin İki kaynağından biri olan, önce Hadisler itibarsızlaştırılmaya çalışıldı, şimdi ise Kur’an-ı Kerime sıra geldi. Bunları bir birinden bağımsız çıkışlar görebilirsiniz. Oysa bu çıkışlar İslama zarar vermek isteyenlerin kurguladığı, zamana yaydıkları, uygun profillere görev verdikleri yap boz parçaları gibidir. Ancak bir araya getirildiğinde nasıl bir olay ile karşı karşıya olduğunuzu farkedeceğiniz büyük bir yıkım ve fitne çalışması. İstedikleri kadar halis dine çağırıyoruz, indirilmiş olan din budur desinler . Maalesef ortaya koydukları, bize sundukları, arıtılmış din dedikleri şey, herkesin kendi heva ve hevesine göre bir yol tutmayı salık veren, isteyenin istediği kadar ilmine eğitimine bakılmaksızın tepinebileceği bir sistemdir. Tam da bu nedenle fitne çıkardıklarını, din diye bir dertleri olmadıklarını, aksine insanları dinden, imandan, ibadetten soğuttuklarını her fırsatta dile getiriyoruz.

Peygamberimiz (s.a.v.) bir hadisi şerifte şöyle buyurur : "Salih amel işleyin, zira, kıyametten hemen önce karanlık gecenin parçaları gibi fitneler vardır. Kişi o fitnelerde mü'min olarak sabaha erer, akşama kafir olur; mü'min olarak akşama erer, sabaha kafir çıkar. Birçok kimseler azıcık bir dünyalık mukabilinde dinlerini satarlar." (Müslim ,Kitabul İman Hadis no 118)

Bu fitne odakları, Hadislere rivayet, hikaye, uydurma diyerek işe başladılar. Başta Ebu Hureyre ra. olmak üzere sahabe efendilerimize dil uzatıllar. Ardından İmam Buhari, İmam Müslim, Ahmed Bin Hanbel gibi muhaddisler aşağılandı. Şimdi ise son örnekte olduğu gibi “Bu Allah dili olabilirmi? olamaz” diyerek Kurandaki ifadelerin sanki Hz Peygambere (sav) ait ifadeler olduğu, Kuran ayetleri Hz peygamber sav tarafından cümlelere dönüştürüldüğü, Allah kelamı olmadığı, dolayısıyla hitabet tarzına bakıldığı zaman da insanın yani Peygamberin söylemiş olabileceği iddia edilmektedir.

Bizimde, bu sapkın düşünce ve fikirlerin bu topraklarda yeşermesine gönlümüz razı değildir. İşi “Kuran bize yeter” noktasından aldılar, Kur’an’ı yetersiz görmüş olacaklar ki Kuran beşer sözü noktasına getirdiler. “İndirilmiş din, uydurulmuş din” davası müntesipleri de bu son çıkışa suskun kalmayı tercih ettiler, konuşanlarda iddia sahibini savunma cihetine gittiler.

Diyorlarki iki dakikalık bir görüntü, önü arkası kesilmiş çarpıtılmış ve linç girişiminde bulunulmuş hatta tekfir edilmiş. 40 dakikalık videonun tamamını izledim. Özel bir ortamda çekilmiş. Ancak kayıt altına alındığı konusunda bilgisi var konuşmacının. Konuşmanın tamamına bakıldığında kamuoyuna yansıyan iki dakikalık bölüm final niteliğinde. Üslup adeta yerlerde sürünüyor. Allah cc ile ilgili, Hz Peygamber sav ve  Kur’an-ı Kerim ile ilgili cümle kurulurken ileri geri konuşulmaz, Lakayt ve alaycı, eleştirel cümleler kurulmaz. Ama bunların hiç birisine dikkat edilmeden veryansın ediliyor. Bu açıdan eleştiriler asla yersiz değil.

Tekfir edilmesi kısmına katılmamakla birlikte eleştiriler boşuna değil. Bu meydan sahipsiz değil.  Fakat bu sözlerin sahibini tekfir etmekte o kadar kolay değil. Her ne kadar bu sözler küfür sözler olsa bile, bizim yaklaşımımız “bu davranış küfrü gerektirir, bu söz küfrü gerektirir” diyebiliriz, ama bunu söyleyen ve yapana kafir diyemeyiz.

Son olarak bilinmelidir ki, Kuran Allah kelamıdır. Fussilet 41,42 de "O, gerçekten çok değerli bir kitaptır. Ne başlangıcında ne de sonrasında (ne önünde ne de arkasında) ona asılsız bir şey girebilir; O, hikmet sahibi, övgüye layık olan Allah katından indirilmiştir." Buyurularak kelamın sahibi nin Allah cc. olduğu açıkça belirtiliyor. İlgili şahıs konuşmasında Tam "Bu , Allah dili olabilir mi ? dedi. O sırada camiden ezan sesi "ALLAH ! " diye yankılanmaya başladı…