TÜRK RUS İLİŞKİLERİNİN GELECEĞİ
Hamdi Keleş
30 Mart 2016 Çarşamba 10:49
Hükümet sözcüsü Numan Kurtulmuş da Bakanlar Kurulu sonrası yaptığı basın toplantısında gelen bir soru üzerine "Ne Rusya Türkiye'yi gözden çıkarır ne Türkiye Rusya'yı gözden çıkarır. Uzun yıllar birbirleriyle yakın komşuluk ilişkisi olan, rekabet ilişkisi olan ama birçok alanda işbirliği halinde olan iki ülke, ekonomik alanda işbirliği olan iki ülke öyle çok kolay herhangi bir krizi bahane ederek ilişkilerini ortadan kaldırmaz." açıklamasını yaptı.
Başbakan ve Numan Bey'in beyanlarında, Rus tarafında önemsenecek bir gelişme olmadığı halde gereksiz bir "kendi elini belli etme" ve "yumuşama telaşı" göze çarpıyor.
Türkiye, Putin ve Rus Hükümetinin ani istifası dışında en az iki konuda gelişme kaydetmeden Rus tarafı ile kalıcı bir yakınlaşma içine giremez: Birincisi, Putin, uçak krizinin başladığı günlerde dünya kamuoyu önünde Türkiye’yi IŞİD terör örgütünü desteklemekle itham etmiş ancak bu iddiasını iftira olmaktan öteye götürüp ispatlayamamıştı.
İkincisi de Ruslar, bulunduktan nice zaman sonra "düşen uçağın karakutusunun" içindeki bilgilere erişemediklerini ifade ederek kendi yalanını ispatlama imkanından mahrum kaldığını itiraf etmiş; Rus uçağının sınırı geçmediğine dair yalandan da olsa ortaya hiçbir somut veri koyamamıştır.
Suriye'ye girerken Türkiye ile uçak krizi çıkar, Suriye'den çıkarken Türkiye ile barış. Çok uyanık ya, hasbam!
Arada, Suriye'de bulunduğun süre içinde Suriye sosyolojisini, Esad ve terör örgütü lehine değiştirecek bombalamalar yap, müttefiklerini teçhiz et, lojistik sağla,
Uçak krizi senaryosu ile Türkiye'nin Suriye konusunda inisiyatif almasını, hareket etmesini engelle, Türkiye'yi aleni tehdit et, imajı ile oyna, zayıflatılması için çaba göster,
Diğer yandan terör örgütüne Türkiye'de kullanması için doğrudan silah yardımı yap, canlı bomba eylemlerine adın karışsın; Kamuoyunda Türkiye'yi yönetenleri karala, itibarsızlaştırmaya çalış, Türkiye'deki bir kısım akademisyen ve bir kısım sanatçıyı azmettir; yarattığın kaosun etkisinde kalıp memlekette iktidar boşluğu olduğu zehabına kapılsın ve devleti, uluslararası alanda yıpratabilmek, Adalet Divanında yargılatabilmek için "yalancı tanıklık" yapıp bildiriler yayınlasınlar.
Bütün bunların bedelleri olmalıdır. Türk Devleti, tarih ve coğrafya önünde ayakta duracaksa Hükümetin başka âli menfaatleri için bu bedelleri görmezden gelmesi düşünülemez.
Özür ve tazminat, Rusya'yı yönetenlerin kendi kamuoylarına açıklayabilecekleri pratikler olmadığından Putin Döneminde bir Türk Rus Barışından bahsetmek hayalcilikten öte gidemez.
Bu öngörüye rağmen Devleti yönetenlerin kısa vadeli hedefi, Rusya'nın Işid ve uçağın düşürülmesi kaynaklı saldırgan iddialarından vazgeçtiği açıklamasını kayda geçirmek olmalıdır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.