25 Ağustos 2025
  • İstanbul22°C
  • Ankara23°C

TOPLU SÖZLEŞMENİN ARDINDAN

Talat Yavuz

25 Ağustos 2025 Pazartesi 11:59

 

Toplu sözleşmenin ardından diyorum, çünkü hakem heyetine giden toplu sözleşme ülkemizde maalesef bitmiş anlamına geliyor. Şimdi dönüp bir muhasebe yaparak geriye elimizde ne kaldı, kimler kazandı, kimler kaybetti, kim hangi dersi çıkarmalı diye bakalım.

Hemen bir hakkı teslim edelim, Memur Sen ve bağlı sendikalar süreci çok başarılı yönetti. Bundan sonraki süreçte bu başarı, yeni üyeler ve geniş etki alanı anlamına gelecektir. Özellikle, kasıtlı bir yaftalama ile uzun yıllardır üzerine yapıştırılmaya çalışılan, “iktidara yakın sendika” eleştirisinin, bir bakıma sorgusunun, artık diğer sendikalara yöneleceğini söyleyebiliriz.

Çünkü Memur Sen, sendika olmak neyi gerektiriyorsa bu süreçte hepsini eksiksiz yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bu süreçte kaybedenler kulübünün en başına iktidar medyası yerleşti. Yaptıkları perdeleme, uyguladıkları sansür, görmezden geldikleri gerçeklerle, bir zamanların kartel medyasını hatırlattılar.

Görmezden geldikleri başta Memur Sen ve aileleriyle beraber yaklaşık ülke nüfusunun yarısını oluşturan emeklisi ve çalışanı ile memurlar. Kimden ne umarak bunu yaptılar, buradaki işleyiş nasıl ve kim tarafından yönetiliyor merak etmedik değil.

Diğer sendika ve konfederasyonlar açısından bakacak olursak, dünyada örneği olmayan yasanın sağladığı merhametle masaya oturan ikinci ve üçüncü konfederasyon, görece kazanırken, küçük ve merdiven altı sendikalar kaybetti. Yetkili sendika ile beraber hareket ederek, sorumlu davranmak ve kazanmak akıllıca bir strateji olarak kayıtlara geçti. Memur Sen’in başarılı yönetimi ile elinden oyuncağı alınmış çocuklar gibi davranan küçük sendikaların ise acayip işler yaptıkları gözlendi. Ağzını bozanı mı ararsın, yolunu kaybedip bizim eyleme katılanı mı, ne yapsalar çaresizler. Bir umutları vardı, hakeme başvuru konusu, biz hakeme gitmeyince, o da ellerinde patladı. Şimdi, üye göndermeyin diyorlar, biz de onlara siz aklınızı kendinize saklayın diyoruz. Sonuçları itibari ile bakacak olursak, elde edilen kazanımları küçümsemeye çalışanların neden böyle yaptıklarını herkes biliyor. Kamu Sen’in, geçmiş dönemlerde takındığı tavır ve kullandığı dil ile tek sendikasının yetkili olduğu ve imza atığı bu dönemde yaptıkları açıklamaları karşılaştırdığınızda ne demek istediğim anlaşılacaktır.

Son olarak memurların ne kazandığına ve hakem toplanmasaydı ne kaybedeceklerine göz atalım isterseniz. “İstemeyen almasın” butonu olsa ellerinde, 2026 Ocak ayında; 4.117 lira alacak hangi şefimiz, 5.217 lira alacak hangi şube müdürümüz, 1.045 lira alacak hangi yardımcı hizmetlimiz bu butona basardı?

Örnekleri çoğaltabiliriz, 910, 1.300, 955, 2.600, 6.520, 5.217 lira normal artışlara ilave gelecek tutarları kim reddederdi? 8. Dönem Toplu Sözleşme süreci, sonuçları ile bereketli bir toplu sözleşme olmuştur. İşçi memur arasındaki farkın açılmasına rağmen, kalıcı çözüm için uygun ortam oluşmuştur. 4688 sayılı yasanın değiştirilmesi gereğini bütün taraflar yaşayarak görmüştür.

Sendikacılık değer ve itibar kazanmıştır. Problemlerin çözüm adresi Memur Se ve bağlı sendikalar olmuştur. Ülkemiz ve memurumuz kazanmıştır. Artık önümüze bakacağız ve emekli maaşlarının artırılmasına, yasal düzenlemelerin yapılmasına mesai harcayacağız ve teşkilat çalışmalarımıza yöneleceğiz.