18 Ekim 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara4°C

TEŞEKKÜR


Pendik sahilinde milyarlar harcanarak kültür festivalleri düzenleniyordu önceleri...
Dünya devletlerinden gelen oyuncular, dansçılar bizlerin vergilerinden oluşan bütçeden
yiyorlardı, içiyorlardı, geziyorlardı, tozuyorlardı? Ülkelerine dönerken, belki de birkaç
kuruşluk hediye bile almıyorlardı! Bir ülke tanıtımını; yabancı insanları ülkesinde besleyip,
eğlendirerek yapamaz.
Bir ülke kendini en iyi, markalarıyla tanıtabilir. Markalarıyla dünya milletlerinin
evine girebilir, günlük yaşantısında yer edinebilir. Belediyenin gerek öğretmenlere tertip
ettiği kültür gezileri, gerek öğrencilere düzenlediği kültür ? sanat gezileri son derece iyi
düşünülmüş programlardır. Kaynaklarımız böylece kendi insanımıza kullanılmış olur. Kendi
insanımızın kültürünü geliştirmesine, bilgisini birikimini artırmasına katkıda bulunmak en
doğru seçenektir.
Geçen cumartesi günü Pendik?deki okul idarecileriyle Bursa ilimize otuz yedi kişiyle
günübirlik bir gezi yaptık. Gezi: Pendik Milli Eğitim Müdürlüğü ile Pendik Belediyesinin
birlikte yürüttüğü bir faaliyet idi. Masrafları belediye karşıladı. Son on beş yıldır Pendik?te
yaşayan bir kişi olarak belediyenin düzenlediği bu tür kültür organizasyonlarına tanık
olmadım, belki oldu da haberdar olamadım
Ziyaretine gittiğimiz şehirden bahsetmeye gelince: Ulu Cami, Orhangazi Türbesi,
Osmangazi Türbesi, Yeşil Cami, Mehmet Çelebi Türbesi, Emir Sultan Türbesi ile, bu
eski Osmanlı başkentinde, birbirinden kıymetli şahsiyetlerle buluştuğumuz bir maneviyat
deniziydi.
Tarihi çarşısını adımlarken altı yüz yıl öncesinde yürüyor gibiydik;ecdadımızla
gururlandık, duygulandık, hasret giderdik.
Osmanlı bu şehre mührünü o kadar güçlü basmış ki, eski başkenti; tam bir açık hava
müzesi olarak bizlere emanet etmiş. Gidip görmemek, o yiğitlere hakkını vermemek;bir
haksızlık, bir vefasızlık olurmuş meğer? Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun?
Bu şehirde gezerken İstanbul?un tarihi mekanlarında gibiydik. Her bir mekanı ziyaret
ettikçe yüz yıllar ötesine gittik geldik. Gittik geldik.
Kimse elindekinin kıymetini bilmez. Yakınındakini görmez; uzaktan gidince,
hasretliğini çekince vuslatın tadı başka oluyor.
Bu şehri anlatmaya, yazmaya hangi kalemin gücü yetmiş ki! Bizim de gücümüz
yetsin, dilimiz dönsün, kalemimiz kıvrıla kıvrıla yazabilsin. Bir hatırlatma babında, bir
teşekkür borcumuzu iletmek anlamında bu gezimizi sizlerle paylaşmak istedim.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.