TERCİHLER

Bunun için çocuklarımızı eğitim öğretim alanlarında tutabilecek en iyi formülleri ve imkânları bulmamız gerekiyor.

            Ülkemizde yapılan merkezi sınavlar çocuklarımızın puan üstünlüğüne göre bir okula yerleşmelerine imkân veriyor. Dolayısıyla bu sınav sonuçlarına göre de öğrenciler okulları tercih ediyorlar ve istediği okula yerleşmeye çalışıyorlar.

            Geçen yıl ilk kez taban puana bakılmaksızın kontenjanı olan okullara öğrenci nakilleri yapıldı. Amaç okulda eğer bir öğrencilik sıra varsa, bu sırada oturacak öğrencinin sokakta olmasını engellemek; hiçbir öğrenciyi mağdur etmemektir.

            Bu haftadan başlamak üzere ayın on altısına kadar TEOG sonuçlarına göre öğrenci tercihleri yapılacak.

            Tercihlerde öne çıkan iyi okulun seçilmesidir. Bunun yanında ulaşımın da bir faktör olduğu akıldan çıkarılmamalıdır. Benim bu konudaki tercihim öncelikli olarak en iyi okul, eve en yakın okuldur.

            İyi okulun seçilmesinde Fen liseleri, Anadolu liseleri ön planda tutuluyor. Her öğrenci kendine bir hedef koymuş. Ancak türlerin, alınacak eğitimin, üniversiteye hazırlanmanın da değerlendirildiği bu kriterler de çocuğun ahlak ve maneviyatına katkı sunacak bir eğitimin hedeflenmesidir.

            Geçmişte imam hatipler üzerinde çeşitli entrikalar ve dışlama politikaları vardı. Ne var ki İslam ile yoğrulmuş bu belde insanları imam hatiplere sahip çıkmaya devam etti. Entrikalar ve dışlama politikaları gerçekte bu liselerin daha da güçlenmesini sağladı. Bugün ilçemizde hatırı sayılır bir öğrenci sayımız var. Diğer bütün lise türleri gibi imam hatipler de eğitim öğretime en güzel şekilde hizmet vermektedirler.

            Tercihlerin yapıldığı bu günlerde öğrencilerin dikkat etmeleri gereken hususların başında, ilim aldıkları mekânların kendilerini sosyal ve kültel bir havaya sokacakları ve gelecekte okuyacakları üniversitelere iyi yetişmelerini sağlamaktır.

            Yukarıda da zikrettim ki okulun eve yakınlığı da önemlidir. Uzak okulların çocuklarımızın günlük ortalama üç saatini çaldığını belirtmeliyim. Günlük üç saati yolda geçiren çocuklar… Servis bekleyen çocuk en az on beş dakika servisin evin önüne gelmesini bekliyor. Okul servisi bir saatte okula varıyor. Dönerken de çocuk on beş dakikada servise biniyor. Bir saatte de geri dönüyor. Velilerimiz sanmasın ki çocuk servise biner binmez okula gidiyor diye. Başka çocukları da toplaya toplaya gidiyor veya dağıta dağıta geliyor. Böylece yola üç saat gidiyor.

            Bir çocuk yolda geçireceği saati evde ayaklarını uzatarak günün yorgunluğunu atarak geçirse daha iyi değil mi? Öyleyse tercihler yaparken dikkatli davranmak gerekiyor.