TEBLİĞ GÖREVİ İHMAL EDİLMEMELİDİR
Tebliğ, İslâmi hakikatleri insanlara anlatma ve yayılmasına çalışma çabalarının tümüne denir. Tebliğ, tüm peygamberlerin ortak sıfatlarından biridir.
Peygamberimiz (s.a.s.) ve O’nun yolunda yürüyenlerin en önemli görevi, Hakk’ı tebliğdir. Mevlüt Özcan Hocanın deyimiyle ‘’Her Müslüman dininin görevlisidir.’’ Yani her Müslüman bu konuda görevlidir. Müminlerin bu husustaki görevlerini yerine getirmeleri farzdır.
Kur’an-ı Kerimde; ‘’(Ey Muhammed!) Rabbinin yoluna, hikmetle, güzel öğütle çağır ve onlarla en güzel şekilde mücadele et. Şüphesiz senin Rabbin, kendi yolundan sapanları en iyi bilendir. O, doğru yolda olanları da en iyi bilendir.’’ (Nahl Suresi, Ayet 125)
‘’ Mümin erkekler ve mü’min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah’a ve Resulüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.’’(Tevbe Suresi, Ayet 71) Buyrulmaktadır.
Yüce Allah’ın Kur’anda üzerinde durduğu ‘davet’ ve ‘’Emr-i bi’l- ma’ruf ve Nehy-i ani’l-münker’’ de, Tebliğ ile iç içe olan konulardır.
Kur’an-ı Kerimde yer alan ’Emr-i bi’l- ma’ruf ve Nehy-i ani’l-münker’’ , insanlara iyiliği emretmek ve insanları kötülükten sakındırmak, men etmek anlamındadır. Burada geçen iyilik ve kötülük kavramları İslâm ile ilişkilidir. Burada kastedilen iyilik İslâm’a göre, yine kastedilen kötülükte İslâm’a göre kötü olandır.
"Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütle davet et ve onlarla en güzel bir şekilde mücadele et" (Nahl Sûresi,125) Ayetini bazı müfessirler şöyle açıklayıp, yorumlamışlardır. İlim sahibi zatlar kesin delillerle, avamdan olan insanlar, güzel öğütlerle Allah'ın dinine davet edilirler. Dine muhalif inatçı kimselerle ise, en güzel bir şekilde mücadele yapılır. Buradaki Hikmet, kişinin tebliğ sırasında dikkatli olması, hitap edilen kişinin yetenek ve şartlarını göz önünde bulundurarak mesajını iletmesidir.
Peygamberimiz (s.a.v) buyururlar ki: "Sizden biriniz bir kötülük görürse onu eliyle değiştirsin, şayet buna gücü yetmezse diliyle değiştirsin, ona da gücü yetmezse kalbiyle buğz etsin. Bu ise imanın en zayıfıdır." (Müslim)
Bazı İslam Âlimleri, Hadis-i Şerifte ifade edilen ‘eliyle değiştirsin’ görevinin devlete ait olduğunu, ‘diliyle değiştirsin’ ifadesinin Âlimlerin görevi olduğu, ‘kalbiyle buğz etsin’ ifadesi ile de avamın kastedildiği şeklinde izah da bulunmuşlardır.
Ülkemiz geçmişte bazı sıkıntılı dönemlerden geçmiştir. Bu zor şartlar altında dahi tebliğ görevini yürüten değerli hocalarımız olmuştur. 1980’li yıllarda ihtilal sonrasında pek çok dini kitapların, dini sohbet ve toplantıların yasaklandığı dönemleri hatırlıyorum. Yasak kitaplar arasında ‘Fi Zılalil-Kuran=16 ciltlik tefsir’, ‘Kimyayı Saadet- İmamı Gazali’, ‘Tabakat-ül Kübra=4 Ciltlik evliyaların menkıbeleri ve hayatlarını anlatan kitap’, liste böyle devam edip gidiyordu. Bu dönemlerde de Müftülüklerimiz din görevlilerini Cuma ve teravihlerde (yerlerini dönüşümlü olarak değiştirip) irşad görevlerini yürütmeye çalışmışlardır.
Pendik Müftülüğümüzün hanımlara yönelik faaliyetlerini takdirle karşılıyorum. Özellikle Pendik Vaizesi Yasemin Dağcı Hanımefendinin vaaz ve konuşmaları katılımcılar tarafından beğenildiği, faydalı olduğu ifade ediliyor.
Mevlid Kandili Özel Programı (Hanımlar İçin Özel)Tarih:14 Şubat 2011 Pazartesi Saat:13:00
Yer:Pendik Çarşı Camii- Programından sonra;
Konferans
Konuşmacı: Yasemin Dağcı (Pendik Müftülüğü İlçe Vaizi)
Konu: Aile Fertleri Arasında Fiziksel Ve Psikolojik Şiddet
Tarih:22 Şubat 2011 Salı- Saat:13:30
Yer: Pendik Mehmet Akif Ersoy Kültür Merkezi
Bu tür faaliyetlerin devamını diler, erkeklere yönelik de etkili programların sayısının arttırılmasını temenni ederim. Hizmeti geçenlerden Allah razı olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.