TAHİR BAŞKANIMIZIN ARDINDAN
Cemal Kapan
02 Nisan 2018 Pazartesi 10:01
Mevlana’nın “Dostlarını daima vefa ile hatırla can /Arayan sen ol, bulan sen /Tanıyan sen ol, kucaklayan yine sen /Kula vefası olmayanın Hakk’a vefası olmaz” sözü kulaklarımda…
Dava arkadaşını, kardeşini, sırdaşını, dostunu anlatmak ne zormuş meğerse. Gözyaşlarım müsaade ettiğince O’nu tanıyan herkesin hemfikir olduğu cümleleri edecek bu fakir sadece.
Masada kalan son lokmayı hep diğerine ikram eden kişiydi o. Elmayı böldükten sonra az olan parçasını kendisine alıp, büyük olanı arkadaşına verirdi.
Başkalarını mutlu etmenin verdiği mutluğu çok önemser, mutlu olduğunda gözlerinin içi güler, vücut dilinden duygularını hemen anlardınız Tahir’imin.
Buğdaylar gibi büyüdükçe başını yere eğer ve alçak gönüllü olurdu. “Kibirden Allah’a sığınırım” derdi.
Naifti. Aklı ile kalbi beraber gitmezdi, kalbi bir miktar daha öndeydi, duygusaldı. Beraber ağlamışlığımız çokçaydı kardeşimle…
Cenazesinde binler vardı çünkü sadakat, affetme, paylaşma, cömertlik, alçakgönüllülük, özeleştiri, adalet ve diğerleri… Toplumun geneli tarafından kabul edilen bu ortak kavramlar; Tahir hocamda vücut bulmuştu. Sanki Nevzat Tarhan “Güzel İnsan Modeli” kitabını ondan esinlenerek yazmıştı.
İntiharların sıradanlaştığı, boşanmaların zirve yaptığı, arkadaşlıkların çürüdüğü, kardeşlerin birbirlerine düşman kesildiği bir zamanda “Tahir Kaya Modeline” ihtiyaç olduğu aşikâr.
Öğretmenlikten önce önderi Şevki Yılmazdı. Uğruna fakültesini değiştirmişti yakın olmak için.
28 Şubat sürecinde Anadolu coğrafyasında, okulu kapatılan, derse giremeyen, katsayı ile önü kesilen her bir bireyin acısını kalbinin derinliklerinde taşıdı.
Öğretmenlikle ve sonrasında Pendik’e gelmekle beraber sendikal mücadele de eş zamanlı başladı onun için. İkisi de hayatına anlam katan uğraşlardı. Gecesini gündüzünü verdi her ikisi içinde.
Sendikanın sayısı bir avuçken, kimse yokken, karşılaşılan ekonomik yoksunluklar, yasal bir zeminin bulunmamasından kaynaklanan örgütlenme güçlükleri ve geçmişteki sendikal örgütlenmelerin getirdiği kirliliğin oluşturduğu psikolojik bariyerlerle mücadeleyle geçiren Eğitim-Bir-Senin çilekeşlerindendi..
28 Şubat, 15 Temmuz gibi, millete karşı yapılan her türlü hain girişimde, meydanlara çıkmış, haksızlıkların karşısında, mağdur ve mazlumların yanında yer almış; ırkına, diline, dinine, rengine bakmadan dünyanın herhangi bir yerinde yaşanan mezalime gereken tepkiyi her zaman göstermişti. Buna sadece ben değil, yolu sendikadan geçen herkes şahitlik edecektir.
Hakları gasbedilen kamu görevlilerinin haklarının iadesi noktasında çabası çoktur.
Üyelerimiz faize bulaşmasın diye ” Faizsiz Sigortacılık sistemi” ile ilgili araştırmaları, kaygıları, çabalarını bir ben bilirim bir de yönetimdeki bir avuç insan.
Ben bir de “ne bilirim?” bilir misiniz?
Hastalandı, mücadele etti, midesini feda etse de yendi hastalığı. Sonra ikincisi geldi derdin. Ben şahidim hep şükür ve sabretti. Arkadaşlarının bilmemesi için söz verdirtti, yemin ettirdi. “İşlerinden alı koymayalım, boşuna üzmeyelim” diye son dakikaya kadar tembih etti.
Hasta yatağından sürekli okulu kontrol ediyordu. Okulla ilgili hayalleri yarım kaldı, daha doğrusu biz dostlarına miras kaldı.
O bir dava adamıydı, hakkın, adaletin, emeğin ve özgürlüklerin mücadelesini verdi.
İ'la-yı Kelimetullah için emek, ömür ve gönül verdi.
Ötekiliği tercih etmeden ve ötekileştirmeden; sataşma, çatışma ve kamplaşma yöntemlerinden kaçınan birisiydi. Başka türlü sendikacılık yapmayı hedefleyen bir ufuk ve vizyonla hareket ediyordu. Hep iyiye, güzele ve doğruya dair arayış içerisindeydi.
Tahir başkanımızın düşünce insanlığı, fikri zenginliği, hitabeti, hürmeti ve nezaketi sadece sendikacı olarak bizlerin tavırlarına değil, sendikamızın kurumsal kimliğine, kültürüne, işlerine ve işleyişine de yansıdı.
Pendik EBS’nin her demokratik kazanımında mutlaka onun teri, payı ve imzası vardır.
Allah gani gani rahmet eylesin.
Not: Müdürlük yaptığı okula ve oturduğu sokağa adının verilmesini bizden önce yetkililerin isteyeceğinden ve bunun için uğraşacağından şüphemiz yoktur.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.