ŞÜKÜR BAYRAMI
Abdullah Yadigar
01 Mayıs 2022 Pazar 14:53
İki yıldır Covid-19 tedbirleri/yasakları nedeniyle evlerimizde bireysel olarak kutladığımız Ramazan Bayramını, bu sene normal şartlar altında kutlayacağız. Rabbimize hamdolsun.
Pandemi süresince elbette bir takım sıkıntılar yaşadık. Devlet ve Millet olarak maddi ve manevi kayıplarımız oldu. Pek çok insanımızı virüs nedeniyle kaybettik. Allah hepsine rahmet eylesin.
Rabbim Devletimize ve Milletimize zeval vermesin. Bu zorlu günleri birlik ve beraberlik içerisinde geride bıraktık.
Özellikle Doğu Türkistan’da, Keşmir’de, Arakan’da, Gazze’de, Suriye’de, Afganistan’da, Irak’ta, kan ve gözyaşının devam ettiği; Dünyanın dört bir yanındaki Mazlum Müslümanların kurtuluşu için dua edelim.
Ramazan Bayramının Müslümanlar arasında müstesna bir yeri vardır. Çünkü Ramazan Bayramı, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder.
Bir ay gibi uzun bir süreyle, nefislerine oruç tutturan Müslümanlar, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini, Ramazan Bayramında yaşama imkânına kavuşurlar. Yani, şükür bayramı yaparlar.
Bayramlarda yapılması mendup olan (dinimizin güzel gördüğü) hususlar vardır. (Mendup; mükellefin dinî vecîbe olmadığı halde yaparak sevap kazanacağı fiilleri ifade eder.) Bunlar;
Bayram sabahında erken kalkmak, yıkanmak-gusletmek, misvak kullanmak-ağzı temizlemek, güzel koku sürünmek, en güzel elbiselerini giyinmek, Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek için sevinçli ve neşeli görünmek menduptur.
Ramazan Bayramı’nda sabahleyin camiye gitmeden önce tatlı bir şey yemek, varsa bunun hurma olması ve bir, üç beş gibi tek adetli olması güzel bir davranıştır.
Bayram Namazına erken davranmak, varsa namazgâha ve büyük camiye gitmek. Ramazan Bayramında içinden (sessiz) tekbir getirmek, dönüşte mümkün ise başka yoldan gelmek, karşılaştığı müminlere güler yüzlü olmak ve tatlı söz söylemek, gücü nispetinde sadaka vermek menduptur.
Bayram günü Ana-Babayı unutmayıp ziyaret ederek hayır dualarını almak dini bir görevdir. Akraba, eş-dost ziyaretleri yapılır. Daha fazla Müslüman’la karşılaşıp sevinci paylaşmak sünnettir. Çocuklar, bilhassa öksüz ve fakir çocuklar sevindirilir.
Aralarında dargınlık bulunanlar, vesile olunarak barıştırılır. Ramazan ayı içinde verilmemişse fitrenin de o gün Bayram Namazı öncesinde verilmesi gerekir.
Gidip-gelme imkânı olmayan uzaktaki dost ve akrabalar, telefonla (kısa da olsa) selâmlaşıp-bayramlaşarak gönülleri alınmalıdır.
Sahabeler birbirleriyle "Bârekâllâhü lenâ ve leküm" diyerek bayramlaşırlardı. Yani "Allah bizden de, sizden de kabul etsin" dedikleri rivayet edilir. Bu tebrikleşme bizim dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınız kutlu olsun, hayırlı bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir.
Bayramlar, eş-dost ve akrabaların beraberce mutluluklarını paylaştıkları, karşılıklı yenilip içildiği ikram günleridir.
Ölmüşlerimizi de unutmamak lazım. Mümkünse kabir ziyaretleri yapılıp Yasinler, Fatihalar okunup ruhlarına bağışlanmalıdır. Kabristana gitme imkânı olamayanlar evlerinden okuyup bağışlamalıdırlar. Onların affı için hayır dualar etmelidirler.
Bayram namazı, Cuma namazı kime farz ise; o kimseye bayram namazı kılmak ta vaciptir. Bayram namazından sonra okunan hutbeler sünnettir.
Bayram namazının vakti, güneşin doğuşundan takriben elli dakika sonra başlar. Zeval vakti denilen güneşin tam tepeye gelme zamanına kadar devam eder.
Bayram namazları ikişer rekât (dokuz tekbir, iki rekât) olup cemaatle kılınır. Bayram namazına yetişemeyen kimse, artık onu kaza edemez ve tek başına kılamaz.
Ramazanı Şerif Bayramınızı tebrik eder, Aziz Milletimize, Ülkemize ve tüm İslâm Âlemine hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan (c.c.) niyaz ederim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.