"Aydın" der ki; okurken aktarasım geldi! Şu CHP yok mu? Bakın ne kadar demokratik(miş)... (harfiyen aynı)
'...Atatürk, 1923’den beri CHP’nin başkanlığını sürdürmekle birlikte 1927 Kurultayı ve tüzüğünden sonra CHP’nin değişmez genel başkanı olmuştur.
Atatürk’ün ölümü üzerine parti başkanının kim olacağının belirlenmesi gerekiyordu.
İnönü’nün Cumhurbaşkanı olmasının ardından, sıra partideki konumunu belirlemeye gelmişti.
Üsnomal (Olağanüstü) Büyük Kurultay, 26 Aralık 1938’de toplanmıştır. Kurultayda, Değişmez Genel Başkanlığa getirilen İsmet İnönü, yaptığı teşekkür konuşmasında; kurultayın önemine değinmiş, Atatürk’e bağlılıktan söz etmiştir.
Kurultaydan sonra “Milli Şef”, İsmet İnönü’nün resmî sıfatı ve aynı zamanda bir dönemin adı olmuştur.
“Böylece; Türkiye Cumhuriyeti Tarihi’nin, Değişmez Genel Başkanlı, Millî Şef Dönemi başlamış oluyordu.
Artık; Büyük Millet Meclisindeki oylamalarda hiçbir aleyhte (kırmızı) ya da çekimser (yeşil) oy çıkmayacak, önemli ve önemsiz bütün kararlar oybirliği ile alınacak ve bu hal Millî Şef Döneminin yıllarca süren önemli bir karakteristiği olacaktır.
” Aydemir’in ifadesiyle de; “Artık söz, zamanın ve İnönü’nündü…”