SPOR MAHKEMELERİNİ KURMAKTA GEÇ KALDIK
MHP Milletvekili adayı Av. Zeycan Güzelsoy, Türk sporunda son aylarda yaşanan gelişmeleri değerlendirdi Güzelsoy, Spor Mahkemelerinin ivedilikle faaliyete geçirilmesine vurgu yaptığı açıklamasında,? Yetkili spor mahkemeleri kurulmalıdır. Sadece sahalarda
MHP İstanbul Milletvekili Adıyı Av. Zeycan Güzelsoy’la Türk sporu üzerine söyleşi yaptık. Sorularımızı içtenlikle cevaplandıran Güzelsoy, Türk Sporu’nun, özellikle de Türk futbolunun gelişememesindeki nedenlerle ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.
İşte sorularımız ve Güzelsoy’un açıklamaları:
Türkiye’de futbolunun durumunu nasıl görüyorsunuz?
Türkiyede genellikle maddi durumları iyi, popüler olmak isteyen bazı kişiler, takım yönetim kurullarında görev almaya talip oluyorlar. Aslında bu kişiler, kendi işlerinde son derece başarılı olan insanlar ama, futboldan anlamıyorlar. Dolayısı ile futbolda kendi işlerinde gösterdikleri başarıları sergileyemedikleri gibi spor kulüplerinin gelirlerini isabetli ve yerinde kullanamıyorlar. Taraftarların da acil başarılar beklemesi, yöneticilerin çok iyi incelemeden irdelemeden karar vermeleri neticesini doğuruyor. Yurt dışında bir izleme komisyonunun görev yapmaması nedeni ile menejer olarak isimlendirilen kişilerin verdiği kararlarla, onların bulduğu miadı dolmuş futbolcularla transferi gerçekleştiriyorlar. Bazı futbolcuların kültürel yapısına, ahlaki yaşantısına, özel yaşantısına hiç bakılmaksızın transferler yapılıyor. Bir nevi kumar gibi. Seçilen kişi iyi de çıkabiliyor ancak, çoğunlukla beklentilere cevap veremiyor. Bu da büyük para kaybına, moral ve zaman kaybına neden oluyor.
Yani, sizce türk futbolunun tek sorunu, yöneticilerin bu alanda başarısızlıkları mıdır?
Elbette hayır, bu sadece bir parçası, futbol federasyonu, futbolu yönetenler, merkez hakem kurulu, basın, üstlerinde formaları giyilmiş vaziyette yazı yazan köşe yazarları, sadece belli kişilere söz hakkı tanıyan ve yorum yaptıran bazı takımlar ve medya şirketleri, sporla ilgili özel düzenlenmiş bir yasaların olmayışı, bilinçsiz taraftar, siyasetin elini spordan çekmemesi, Türk futbolunun bir türlü istenen düzeye ulaşmamasının etkenleri olarak sayabilirim.
Size göre ne tür çözümlemelere başvurulabilir?
Büyük önder Atatürk’ün (Beni Türk doktorlarına emanet ediniz.) sözünü hatırlatırım. Milli takımımız ve kulüp takımlarımız, neden Türk futbolcularına ve Türk futbol teknik direktörlerine emanet edilmiyor? Bizdeki yabancı futbolcu hayranlığı, neden bitmiyor? Bir Türk futbolcusu başarısız olunca, yerden yere vuruluyor ama, yabancı futbolcuların aldıkları dudak uçuklatan paralara rağmen, başarısız olmaları neden gerekli etkiyi yaratmıyor? Milli takımın yabancı tenik direktöre teslim edilmesi, amaçla bağdaşmaz bir davranıştır. Milli takımımızın, milli başarı şuurunu bir yabancı tenik direktör, nasıl ruhunda hissedebilir? Onları, nasıl motive edebilir? Bunu şiddetle kınıyorum ve kabul etmiyorum. Allah korusun, bir ülke ile savaşa girsek, kendi ordularımızın başına yabancı bir komutan transfer edebilirmiyiz? Mustafa Kemal Paşa, cephede ordusunun başında bizzat durmuştur. Münhasır, yetkili spor mahkemeleri kurulmalıdır. Sadece sahalarda görev yapacak ve bu konuda özel eğitim almış donanımlı spor polisleri yapılandırılmasına gidilmelidir. Bütün kulüplerin, özellikle Anadolu takımlarının altyapılarına, devlet bir takım teşvikler ve ekonomik yardımlar yapmalıdır. Sporun her dalında, başarılı olan öğrencilere, özel okullar ve üniversitelerde eğitim bursu verilmelidir. Spor Bakanlığı‘nın ismi var, hiç bir etkinliği yok. Bu alanda tüm ülkeye mal olmuş projeler üretilmiyor. Büyük transfer ücretleri politikasından, tüm kulüplerin vazgeçmesi gerekir. Bir kısım eğitimsiz gençler, büyük paraları genç yaşta kazandıkları için, kazandıkları bu kadar çok para, esasen onları spordan uzaklaştırıyor. Futbolda gerçek başarıyı yakalayabilmek için öncelikle yabancı hayranlığından vazgeçmek, bu kompleksi yenmemiz gerekiyor. Türk gençlerine Türk futbolcularına Türk teknik direktörlerine güvenelim, Atatürk’ün (ben sporcunun zeki çevik ve ahlaklısını severim) sözünü lafta değil gerçekte benimsersek Türk futbolunu kimsse tutamaz. Bütün dünyada bir efsane oluruz.
Fenerbahçe’deki şike soruşturmasında hukuki süreçle ilgili ve federasyonun aldığı kararla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Soruşturma sırasında henüz hukuki süreçle ilgili net bir bilgi sahibi olmadıkları halde bir takım kişiler sürekli kişisel ve objektilikten uzak yorumlarda bulundular. Hiç kimse suçu kesin olarak sabit olmadan suçlu muamelesi göremez. Aksi davranış insan hakları ihlalidir. Bazı yorumcular, federasyonun adı geçen kulüpleri özellikle Fenerbahçe’yi derhal bir alt lige düşürülmesi hususunda yönlendirmeler yaptılar. Yaklaşık 19 yılını dolduran bir hukukçu olarak daha yargılaması bile başlamamış hazırlık soruşturması yapılan vakıada bir takım kişilerin kendini hem hakim, hem savcı, hem polis, hem de federasyonun yerine koyarak neticeye varması yasa dışıdır. Hiç kimse yasaların üstünde olamaz. Kimse kanunun kendisine vermediği bir yetkiyi kullanamaz. Yargılama tamamlandığında şüpheliler beraat ettikleri taktirde bu durumda federasyon yargı kararını beklemeden bir takım yaptırımlarda bulunursa yüksek oranda tazminatlar ödemek zorunda kalabilir. Ayrıca hukuka aykırı kararı alan şahsende mesul tutulur. Kesinleşmiş mahkeme kararını herkes beklemek zorundadır. Ayrıca bu kadar büyük telaşlar içinde Fenerbahçe’nin ikinci lige düşürülmek istenmesine bir anlam da veremiyorum. Bu düşünce tarzı peşin peşin cezalandırmak amacını gütmektedir. Baştan da söylediğim gibi aksi kanıtlanana kadar herkes masumdur. Türk milleti adına yargılama yetkisini verdiğimiz mahkemelerin kararı beklenmelidir. Çıkarımıza ters düştüğü zaman yargılama yetkisini geri alamazsınız.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.