SOYKIRIMIN BİRİNCİ YILDÖNÜMÜ
Talat Yavuz
07 Ekim 2024 Pazartesi 11:55
İnsanlığın yüzkarası, katil sürüsü İsrail, Gazze’de yaptığı soykırımın yıldönümünde barbarlığını Lübnan’a ve bütün Ortadoğu’ya yaymaya çalışıyor. Aynı anda Gazze’yi, İran’ı, Lübnan’ı, Suriye’yi ve Yemen’i bombalayarak ne kadar güçlü olduğunu göstermeye çalışıyor. Soykırımın yıldönümünde bütün illerde meydanlar soykırımı kınamak ve sessiz batı devletlerini harekete geçirmek için on binlerle doldu taştı. Batı kendini inkâr edercesine sessiz ve duyarsız. İlk aylarda batı başkentlerinde yüz binlerin verdiği tepki de artık görülmez oldu.
İsrail’in katliamı batının ürettiği bütün değerlerin aslında bir anlamı olmadığını gösterdi. İsrail, savaşı Ortadoğu’ya yaydıkça ülkemizde de etkileri görülmeye başlandı. Ülkemizde Siyonizm konusunda en bilgili siyasi kadro Erbakan hocanın yetiştirdiği kadrodur. Bu kadronun bugünkü en önemli ismi Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail’in asıl hedefinin Türkiye olduğunu söyledi. Bugün bu tespiti abartılı bulanlar, geçmişte Erbakan hocayı da anlayamamıştı.
Siyonizm tehdidini tanıtmak Erbakan hocaya, askeri anlamda karşı koyacak önemli adımları atmak ise Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’a nasip oldu. Geliştirdiğimiz silahlarla ve en önemlisi fetö terör örgütünü yok etmekle önemli avantaj yakaladık. Bugün biliyoruz ki İsrail’le savaşmak demek ABD başta olmak üzere bütün batılı devletlerle savaşmak demektir. Soykırımın yıldönümünde boykotu ve bilinci zirveye taşımamız gereken bir danemde, Rize’de yapılan bir açılış, açılışa katılanların siyasi kimliği ve tepki veren bilinçli bir üniversite hocasına yaptıkları saldırıyı görünce diyecek bir şey bulamıyor insan. Bu kadar mı olur, hiç mi utanmıyorsunuz? O rezil görüntülerden sonra Cumhurbaşkanı ile ilk karşılaştığınızda ne diyeceksiniz?
Bu millete saygınız bu kadar mıydı? Meydanları doldurmak, protestoları sürdürmek hep dar gelirli insanımıza düşer de zenginler, makam sahipleri hep işine mi bakar? Bu sorumsuzluğu istifa bile paklamaz. Siyasetteki ziyaretlerin, tokalaşmanın elbette bir anlamı var. Savaş kapıdayken, birilerine göre Üçüncü Dünya Savaşı başlamışken, içeride didişmenin kimseye bir faydası olmayacaktır.
Çünkü ABD veya İsrail bir ülkeyi bombalamaya başladığında, içeride bizi seven, bize çalışan gruplar var, onları koruyalım demiyor. Savaşlar bütün acımasızlığı ile bebekleri, kadınları öldürüyor. Kimseyi ayıklamıyor. Milletimize tavsiyem siyasetteki bu dönemsel taktikleri değil, meydanları dolduran yüz binleri ve hiç öne çıkmadan onları organize eden sivil toplum kuruluşlarını takip edin. Toplumun vicdanı olan bu kuruluşlara destek olanlar dünyada gerçek huzur ve barışı isteyenlerdir.
Talat YAVUZ
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri [email protected]
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi