SORGUYA ÇEKME VAKTİDİR!

Dünyada ve Türkiye’de canımızı sıkan onca gelişmeye rağmen, inadına bayram kutlamaya, safları sıklaştırmaya ve kaynaşmaya ihtiyacımız var. Kutuplaşma artıysa çare bayramlardadır. Siyasi gerilim artıysa çare bayramlardadır. Ekonomi kötüye gidiyorsa, dayanışma ve yoksulun halini sorma duygusu daha çok bayramlarla yaşanır.

Çok badireler atlattık. 15 Temmuz dedik, seçimler dedik, terör dedik, Kuzey Suriye dedik bugünlere geldik. Allah (c.c.) her defasında yardımını bizden esirgemedi. Demek ki hala ümidimizi diri tutmak için sebebimiz var. Duaları kabul edilen nineler, dedeler, sabiler ve iyi kullar var oldukça mücadelemiz her daim güçlü olacaktır.

İslam ülkelerinin perişan halini görünce, içerideki tartışmaları aşma mecburiyetimiz daha da belirginleşiyor. Eğer bunu başaramazsak, en zayıf olduğumuz bir anda kendimizi kardeş kavgasının ortasında buluruz. Siyasi çekişmeler, bazılarının abartılmış çevre hassasiyeti, gözden düşmüş siyasetçilerin gözü dönmüş hırsları ve rant kavgasına dönmüş yönetim kademeleri, düşmanlarımızın eline verdiğimiz en büyük açığımız olacaksa, hep beraber kendimizi sorguya çekme vaktidir.

Dünyada dengeler değişirken, terör örgütleri devletleştirilirken, ekonomi savaşları insani dramlar ortaya çıkarırken, büyük bir savaşın bir kıvılcıma baktığı coğrafyamızda, devlet-millet kaynaşmasına ve birlik içinde olmaya çok daha mecburuz. Bugün verilen mücadelenin sadece adı, milli mücadele olarak koyulmamış durumdadır.

İktidar olanların toplumun vicdanında yara açan, kabul görmeyen, tepki çeken hangi uygulamaları varsa onlardan uzaklaşmaya; muhalefetin, iktidarı devirmek için emperyalist güçlere şirin görünmekten uzak durmaya ihtiyacı var. Bu sefer gelecek dış destek, sadece iktidarı değil ülkemizi, huzurumuzu elimizden alır.  Ülkemiz, uluslararası hakim güçlerle uzlaşarak yönetilecek ülke olmaktan çoktan çıkmıştır. Milletimiz, ülkemizi; “varlığınızı bize borçlusunuz, bedelini ödeyin.” Denilerek elinde ne varsa alınan Suud ülkesi konumuna düşürenleri asla affetmeyecektir. Ancak geriye egemen bir ülke olarak kalabilirsek.

Gelin, bayram bahanesiyle birbirimize bir de bu gözle bakalım. Peygamberimizin, “Allah’ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıttığı ipidir.” Dediği Kuran’a bakarak, kardeşliğimizi, siyasetimizi, ihalelerimizi, makam ve mevkilerimizi, adaletimizi… yeniden tanzim edelim. Onda, bugün ihtiyacımız olan bütün çareler mevcuttur. İslam dairesinde olanlara da olmayanlara da hukukunu, sınırını çizen, düşmanlar karşısında güçlü olmanın yollarını öğreten güzellikleri ondan alalım. Alalım ve çözülmeyelim, güçlü olalım. Bayramınız mübarek olsun.

Talat YAVUZ

Memur Sen İstanbul İl Başkanı

[email protected]

www.twitter.com/talatyavuz29

www.facebook.com/yavuztlt

İNADINI BAYRAM

Dünyada ve Türkiye’de canımızı sıkan onca gelişmeye rağmen, inadına bayram kutlamaya, safları sıklaştırmaya ve kaynaşmaya ihtiyacımız var. Kutuplaşma artıysa çare bayramlardadır. Siyasi gerilim artıysa çare bayramlardadır. Ekonomi kötüye gidiyorsa, dayanışma ve yoksulun halini sorma duygusu daha çok bayramlarla yaşanır.

Çok badireler atlattık. 15 Temmuz dedik, seçimler dedik, terör dedik, Kuzey Suriye dedik bugünlere geldik. Allah (c.c.) her defasında yardımını bizden esirgemedi. Demek ki hala ümidimizi diri tutmak için sebebimiz var. Duaları kabul edilen nineler, dedeler, sabiler ve iyi kullar var oldukça mücadelemiz her daim güçlü olacaktır.

İslam ülkelerinin perişan halini görünce, içerideki tartışmaları aşma mecburiyetimiz daha da belirginleşiyor. Eğer bunu başaramazsak, en zayıf olduğumuz bir anda kendimizi kardeş kavgasının ortasında buluruz. Siyasi çekişmeler, bazılarının abartılmış çevre hassasiyeti, gözden düşmüş siyasetçilerin gözü dönmüş hırsları ve rant kavgasına dönmüş yönetim kademeleri, düşmanlarımızın eline verdiğimiz en büyük açığımız olacaksa, hep beraber kendimizi sorguya çekme vaktidir.

Dünyada dengeler değişirken, terör örgütleri devletleştirilirken, ekonomi savaşları insani dramlar ortaya çıkarırken, büyük bir savaşın bir kıvılcıma baktığı coğrafyamızda, devlet-millet kaynaşmasına ve birlik içinde olmaya çok daha mecburuz. Bugün verilen mücadelenin sadece adı, milli mücadele olarak koyulmamış durumdadır.

İktidar olanların toplumun vicdanında yara açan, kabul görmeyen, tepki çeken hangi uygulamaları varsa onlardan uzaklaşmaya; muhalefetin, iktidarı devirmek için emperyalist güçlere şirin görünmekten uzak durmaya ihtiyacı var. Bu sefer gelecek dış destek, sadece iktidarı değil ülkemizi, huzurumuzu elimizden alır.  Ülkemiz, uluslararası hakim güçlerle uzlaşarak yönetilecek ülke olmaktan çoktan çıkmıştır. Milletimiz, ülkemizi; “varlığınızı bize borçlusunuz, bedelini ödeyin.” Denilerek elinde ne varsa alınan Suud ülkesi konumuna düşürenleri asla affetmeyecektir. Ancak geriye egemen bir ülke olarak kalabilirsek.

Gelin, bayram bahanesiyle birbirimize bir de bu gözle bakalım. Peygamberimizin, “Allah’ın gökyüzünden yeryüzüne sarkıttığı ipidir.” Dediği Kuran’a bakarak, kardeşliğimizi, siyasetimizi, ihalelerimizi, makam ve mevkilerimizi, adaletimizi… yeniden tanzim edelim. Onda, bugün ihtiyacımız olan bütün çareler mevcuttur. İslam dairesinde olanlara da olmayanlara da hukukunu, sınırını çizen, düşmanlar karşısında güçlü olmanın yollarını öğreten güzellikleri ondan alalım. Alalım ve çözülmeyelim, güçlü olalım. Bayramınız mübarek olsun.

Talat YAVUZ

Memur Sen İstanbul İl Başkanı

[email protected]

www.twitter.com/talatyavuz29

www.facebook.com/yavuztlt