SEÇİMİN ARDINDAN
Talat Yavuz
25 Haziran 2018 Pazartesi 12:39
Seçim bitti, sistem değişti. Başkanlık sistemi hayırlı olsun. İstikrar kazandı, ülkemiz kazandı, memur kazandı. Aslında kaybeden yok! Ülkemize ait bir güzellik belki, seçime giren herkes, sonuçta bir başarı öyküsü yazdı ve yazmaya devam edecek.
Milli olan kazandı. Derdi, davası, samimiyeti yüzüne yansıyanlar kazandı. Çalışıp emek verenler kazandı. Kendini sürekli yenileyenler, hedefi olanlar, geleceği okuyabilenler kazandı. Alçak gönüllü olanlar kazandı.
Milletin nabzını tutamayanlar kaybetti. Kökü dışarda olanlar, bir projenin parçası olanlar kaybetti. Taktik yapanlar, tuzak kuranlar, sert dilli küfürbazlar kaybetti. Filiz kök saldı, kendini kök zannedenler yine çok acı bir şekilde kaybetti.
Dünya beşten büyük olmaya devam edecek. Dünya mazlumları, umudunu kaybetmeyecek. Mazlumların dua ettikleri, bir gün mutlaka gelecekler diye bekledikleri,umutları olmaya devam edecek. Rahatı kaçanlar beş yıl daha rahat yüzü görmeyecek.
Şimdi vakit, güncellenme vaktidir. Başkanlık sistemi, hedefine bürokratik oligarşiyi koymuş durumda. Devleti küçültürken, bürokrasiyi sadeleştirirken, beraberinde büyük bir zihniyet değişikliğine gitmeyi başaramazsak, bürokratik oligarşinin yerine, iştahı kabarmış siyasi keyfiyeti koymuş oluruz. Ölçüsü menfaati olan, genişlemiş nüfuzunu kontrol edecek mekanizmalar ortadan kalkan kötü niyetlilerin vereceği zararı, telafi etmeye zaman bulunamayabilir.
Küçülen bürokrasiden oluşacak boşluğu dolduracakların, çok özenle seçilmesi gerekir. Liyakatin bütün taraflarca dillendirildiği bir dönemde, ilkel hemşericilik yöntemleriyle kadro kurma hastalığından kurtulamazsak, yaptığımız sadece problem üretenlerin adını değiştirmekten ibaret olacaktır.
Yeni dönemde, bir bakanlığın, bir kurumun beş yıllığına sorumluluğu verileceklere, ekiplerini oluştururken uyacakları kriterler çok açık belirleyerek yetki verilmelidir. Elini kolunu bağlayıp, yetkisini sınırlayıp, beş yıl sonra hesap sormak bir şey kazandırmayacaktır.
Başkanlık sistemine, en çok ihtiyaç duyulan bakanlık belki de Milli Eğitim Bakanlığı’dır. Mevcut yapısıyla bakanlık, kargaşa üretmektedir. Seçim kararı öncesi ile seçim kararı sonrası, öğretim yılı başı ile öğretim yılı sonu arasında yaşanan savrulma ve birbirine tamamen zıt uygulamalar her şeyi açıkça ifade etmektedir. Son dönem yapılan atamaları takip etmeye ve eleştirmeye biz bile yetişemedik.
Eğitimde, hafızayı yeni döneme taşıyacak, mevcut problemlere hakim, zaman kaybetmeden yeni bir eğitim felsefesi oluşturarak, sistemi tepeden tırnağa yeniden kuracak ve istikrarı yakalayacak bir ekip işbaşına getirilmelidir.
Eğitimde yeni sistem kurulduktan ve kadro oluşturulduktan sonra yapılacak en önemli iş öğretmene yatırım yapmaktır. Yeni kadronun en yetkin olanları bu alana kaydırılmalıdır. Seminerler, projeler, eğitim gezileri ile büyük bir sinerji oluşturulmalıdır. Velinin eğitime katkısının önü açılmalı, etütler yeniden getirilmelidir. Seçim beyannamesinde yer alan öğretmenlik meslek kanunu mutlaka hayat bulmalıdır.Bağlantı
Şimdi kardeşliği güçlendirerek, özellikle eğitimde birlik ve beraberliği artırarak daha çok çalışma vaktidir. Kimseyi dışlamadan, yargılamadan, giyimine kuşamına bakmadan, bütün birikimimizle gençleri anlamaya, problemlerini çözmeye odaklanmalıyız. Yeni dönem ve yeni sistem hayırlı olsun.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi