'SATIŞLAR DOYUMA ULAŞTI! HAZIR OLUN: YÜKSELİŞ BAŞLIYOR'
JPMorgan stratejistleri küresel piyasalarda aşırı satışların doyum noktasına ulaştığını ve yatırımcıların yükseliş trendine hazır olması gerektiğini bildirdi .
30 Mart 2020 Pazartesi 14:05
PMorgan stratejistleri dünya ekonomilerinde daralma sürerken hisse senetleri ve krediler gibi birçok riskli varlığın en düşük noktasına ulaştığını belirtti.
JPMorgan baş stratejistlerinden John Normand önderliğiyle cuma günü hazırlanan rapora göre olağanüstü mali teşvikler, resesyon benzeri fiyatlandırma ve yatırımcıların pozisyonlarını değiştirmeleriyle birlikte piyasanın canlanması ve sabitlenmesi için gerekli şartlar oluştu. Buna karşın korona virüsün yayılma oranları halen belirsizliğini koruyor.
Normand yazısında, “Riskli piyasalarda enfeksiyonun (korona virüs) yayılma oranları belirsizlik ve virüsün sürecini arttırdığı sürece oynaklık da devam edecek fakat temel ve teknik açıdan risk seçimlerini haklı gösterecek yeterli değişimler var” ifadelerine yer veriyor. “Petrol fiyatları ve borç sürdürülebilirliği sorunları olan bazı gelişmekte olan piyasaların para birimleri dışında riskli piyasaların çoğunluğu büyük ihtimalle bu daralma içerisinde kendi düşüşlerini tecrübe etti.” JPMorgan raporunda göre birçok riskli varlık yılın ikinci çeyreğinde yükselişe geçecek. Raporun başındaki isim John Normand’a göre ucuzlayan piyasalara tekrar giriş optimal zaman iki biçimde değerlendiriliyor. İş döngüsü tahminlerine güvenenler için piyasaya giriş büyüme eğrisini yavaşlamadan bir çeyrek öncesinde ya da temel katalizörler konusunda güvensiz olanlar için değerlemelerin ekstrem seviyelere ulaşmasıyla. “Yukarıdan aşağıya olan yapılar dahi şu anda piyasalara tekrar dönmeyi ifade ediyor.”
Fakat JPMorgan’ın bu bakış açısına herkes katılmıyor. Goldman Sachs’ın piyasa stratejisti David Kostin cuma günü piyasaların bu haftalarda daha aşağıya gideceğini ifade etti. Kostin’e göre Normand’ın bahsettiği rallinin gerçekleşebilmesi için virüsün yükselişi yavaşlamalı, mali ve para politikalarındaki teşvikler işe yaramalı ve yatırımcıların pozisyonları ve hareketleri dibe ulaşmalı.
DÜNYA BORSALARI VİRÜSE KARŞI DESTEKLE GÜÇ TOPLUYOR
Yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının ekonomik etkilerine ilişkin endişeler sürerken, dünya borsaları; hükümetler ve merkez bankalarının aldığı tedbirlerle geçen hafta pozitif bir seyir izledi.
Çin'de ortaya çıkan ve tüm dünyaya hızla yayılan Kovid-19 salgını, kısa sürede küresel piyasaları da negatif etkileyerek dünya borsalarının zor günler geçirmesine neden oldu.
Virüsün yarattığı belirsizliklerin etkisiyle sert düşüşlerin görüldüğü dünya borsalarında kayıplar yüzde 30'a yaklaşırken, bu kayıpların önüne geçebilmek için birçok tedbir alınmaya başlandı. Bu süreçte hükümetler ve merkez bankaları, virüsün günden güne daha da artan olumsuz etkilerini azaltmak için yeni önlempaketlerini hayata geçirdi.
2.2 TRİLYON DOLARLIK PAKET SEYRİ DEĞİŞTİRDİ
Özellikle ABD Merkez Bankası'nın (Fed) "sınırsız" varlık alımı adımı ile ABD Başkanı Donald Trump tarafından cuma günü onaylanan 2,2 trilyon dolarlık ekonomik teşvik paketi, bu hafta dünya borsalarında pozitif seyrin görülmesini sağladı.
Kovid-19 salgınının ekonomik aktivite üzerinde yarattığı riskleri hafifletmek için bu ay içerisinde 2 kez faiz indirimine giden Fed, aynı zamanda 2008 küresel finansal kriz döneminde hayata geçirilen parasal genişlemeye yönelik uygulamaları da yeniden başlattı.
Küresel ölçekte dolar likiditesi sağlanmasını güvence altına almak için 14 merkez bankasıyla geçici swap hattı oluşturan Fed, en son aldığı önlem kapsamında da piyasaların sorunsuz şekilde işlemesi ve para politikasının etkili geçişkenliğinin sağlanması amacıyla hazine tahvili ve konut kredisine dayalı menkul kıymet alımı yapacağını duyurdu. Fed'in açıkladığı teşvikler küresel risk iştahında artışlara neden oldu.
Fed'in aldığı tedbirlerin yanı sıra hafta boyunca ABD Senatosu ile Temsilciler Meclisi'nde görüşmeleri süren ve cuma günü ABD Başkanı Donald Trump tarafından imzalanan 2,2 trilyon dolarlık ekonomik teşvik paketi de piyasalardaki olumlu seyirde etkili oldu.
ABD tarihinin en büyük ekonomik destek paketi olarak tanımlanan paketle, ekonomik zarara uğrayan küçük işletmeler ve gelir kaybı yaşayan Amerikan vatandaşlarına kredi imkanı ve doğrudan ödeme yapılması öngörüldü.
Bu kapsamda, belli bir gelirin altında kalan vatandaşlara bir defaya mahsus 1.200 dolarlık nakit yardımı yapılması, küçük ve orta ölçekli işletmelere 377 milyar dolarlık teşvik fonu dağıtılması ve büyük ölçekli firmalara işçi çıkarmamaları, çalışanların özlük haklarında geriye gitmemeleri veya üretimlerini başka ülkelere kaydırmamaları için 500 milyar dolarlık kaynak sağlanması planlandı.
Fed'in adımları ve ekonomik teşvik paketiyle ABD borsalarında bu hafta 1933 yılından bu yana en hızlı günlük yükselişler görüldü.
Hafta boyu pozitif bir seyir izleyen Dow Jones endeksi, yüzde 12,84, S&P 500 endeksi yüzde 11,57 ve Nasdaq endeksi yüzde 9,05 değer kazandı.
Söz konusu borsaların yılbaşından bu yana gösterdikleri performansa bakıldığında ise Dow Jones endeksinin yüzde 24,18, S&P 500 endeksinin yüzde 20,40 ve Nasdaq endeksinin de yüzde 16,39 değer kaybettiği görüldü.
Analistler, Dow Jones endeksinin, ABD Başkanı Trump'ın göreve geldiği günden bu yana sağladığı kazancı Kovid-19 krizinde kaybettiğini belirtti. Trump görevini devralmadan önce, 19 Ocak 2017'de 19.732,4 puanla kapanan Dow Jones endeksi, 23 Mart'ta 18.213,65 puana kadar düştü.
Artan risk iştahı Avrupa'da etkisini gösterdi
Virüsün etkisiyle zor günler geçiren Avrupa kıtasında da hükümetler ve merkez bankaları önemli tedbirler aldı. Özellikle vaka ve ölüm sayısındaki artışlarla kötü günler geçiren Avrupa'da borsalarda sert satışlar görüldü.
Bu olumsuzluklara karşın Fed'in attığı adımların küresel piyasalarda yarattığı iyimserlik, Avrupa borsalarında da bu hafta yükselişlere sebep oldu.
Kıtanın virüsten dolayı en zor durumda ülkesi olan İtalya'da MIB 30 endeksi, bu hafta risk iştahının artmasıyla yüzde 6,93 değer kazandı. Dünyanın en büyük ekonomilerinden biri olarak gösterilen Almanya'da DAX 30 endeksi, bu dönemde yüzde 7,88 yükseliş kaydetti.
Bu yılın başlarında Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılan İngiltere'de virüs kabinede de görülmeye başladı. Bu haberlerin olumsuz etkisiyle İngiltere'de FTSE 100 endeksinde haftanın son işlem günü sert satışlar görüldü. Bu sert satışlara karşın endeks, haftayı yüzde 6,16 değer kazancıyla tamamlamayı başardı.
Avrupa borsalarının yılbaşından bu yana olan performansına bakıldığında ise İtalya'da MIB 30 endeksi yüzde 28,43, Almanya'da DAX 30 endeksi yüzde 27,30, İngiltere'de FTSE 100 endeksi yüzde
Küresel piyasalarda artan risk iştahı kendini Japonya borsasında da gösterdi. Bu hafta Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 17,14, Hong Kong'da Hang Seng endeksi de yüzde 2,98 değer kazandı.
Virüsün ilk çıktığı yer olan Çin'de Şanghay bileşik endeksi bu dönemde yüzde 0,97 yükselirken, Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 0,34 değer kaybetti.
Bu borsaların yılbaşından bu yana performanslarına bakıldığında ise Hindistan'da Sensex endeksi yüzde 27,73, Japonya'da Nikkei 225 endeksi yüzde 18,04, Hong Kong'da Hang Seng endeksi yüzde 16,69 ve Çin'de Şanghay bileşik endeksi yüzde 9,11 değer kaybetti.
Türkiye'de ilk vakanın görüldüğü 11 Mart'tan önce 101.000 seviyelerinde olan Borsa İstanbul'da BIST 100 endeksi, virüsün yarattığı belirsizliklerin etkisiyle gerilemeye başladı.
Bu süreçte 82.000 sınırını test eden BIST 100 endeksi, yurt içinde ve dışında alınan önlemlerin etkisiyle kayıplarının bir kısmını telafi etti. Bu hafta karışık bir seyir izleyen BIST 100 endeksi, haftayı yüzde 2,71 değer kazancıyla tamamladı. Endeks, yılbaşından bu yana ise yüzde 22,98 değer kaybetti.
Kaynak:Haber7
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.