SARI SENDİKA KİMMİŞ, HERKES GÖRSÜN!-

On birinci kattan yönetenler ona “yan kol” olarak bakıyor. Üyelerini hayali mobbinge karşı korumaya almışlar. Daha önce sakıncalı gördükleri tipleri ayıklamış ve malum sendikamsı yapıyı pirüpak ilan etmişlerdi.

Bir telefonla eylemlerini iptal ettiriyor, kongrelerinde üzerlerine titriyorlardı.

Malum sendikamsı yapı ise çok vatansever görünüyor, çözüm sürecinde, “gelin barışalım” diyenleri hain ilan ediyordu. Kamuda başörtüsü serbestliği getiren eylem kararımız üzerinden bize saldırıyor, yoğun üye kaybedince, aynı içerikte eylem kararı alıyordu. Y

etkili olduğu dönemde hiç kazanım alamamışken, yıllar içinde ürettiğimiz onlarca kazanımı değersizleştiriyor, bizi sarı sendika ilan ediyorlardı. Şimdilerde oluşan turnusol etkisiyle her türlü tutarsızlık ortaya saçılıyor, konfor bozuluyor ve makyaj dökülüyor. Samimi değilseniz Allah, sizi iddianızdan vurur. Şimdi çıkın, kendinizi bize değil üyenize anlatın. Rüzgâr eken fırtına biçer misali savrulacaksınız. Size sunulan başkanlık koltuğunun bedelini susarak ödeyecek, iradenizin olmadığını anlayacak, sizin adınıza kararların nerelerde ve nasıl verildiğini görecek ve kahrolacaksınız. Bize saldıracak yüzünüz olmayacak artık.

Çünkü biz hep dik durduk ve en zor zamanlarda, ekonomik krizlerde, toplu sözleşme masasında teşkilatımızın istişaresinden hangi karar çıktıysa onu uyduk ve arkasından gelen bedeli ödedik.

Bu zor zamanlarda yanımızda durmadınız ve geçici nimetlere yelken açarak fırsatçılık yaptınız. Şimdi yüzleşin sicilinizle ve yaptıklarınızla. Bugün ülkemizde yaşanan sendikal kargaşa, ekonomik krizin gereği gibi anlaşılmasına ve yönetilmesine engel oluyor.

Kim ne yapmış, ne demiş, son toplu sözleşmede ne olmuş, şimdi yapılması gerekenler nelerdir, kimsecikler bunun peşinde değil. Varsa yoksa Memur Sen, imzaladı da böyle oldu, imzalamasa böyle olmazdı. Yok, efendim son toplu sözleşme bugünkü düşük maaşı getirdi vs. bir sürü gerçekle ilgisi olmayan, kasıtlı ve amaçlı lakırdı. İşin doğrusu şudur: Memur Sen 7. Dönem Toplu Sözleşme sürecinde, bugünün maaşlarını belirleyen oranlara imza atmamıştır. Bu oranlar hakem kurulunda belirlenmiş ve Memur Sen heyeti bu kararlara şerh koymuştur.

Memur Sen’in 2025 yılı ilk altı aylık dönemi için talebi yüzde 15 zam artı yüzde 10 refah payıdır.

Bugünlerde irili ufaklı, hırsı aklının önüne geçmiş yöneticileri olan bazı sendikaların, ortaya çıkmasını önlemeye çalıştıkları gerçek budur.

Koca koca yazarların ve televizyon yorumcularının da bu haksız ve yersiz çabaya çanak tuttuklarına şahit oluyoruz. 4688 Sayılı Kanun değişmedikçe yazık olacak. Yetkililerin bilmesi gereken çok önemli bir ayrıntı var ki memur sendikacılığı sadece sendikacılıktan ibaret değildir.

Bize göre sendikacılık değerleri savunmanın, güzelliklere sahip çıkmanın, tutarlı olmanın, dürüst ve samimi olmanın kavgasıdır.

En zor zamanlarda millet iradesini koruma kavgasıdır. Hak, emek ve özgürlük savunuculuğu yapan yetkili sendikanın, kendi hakkını aramak zorunda bırakılmasına sebep olan kanun değişmeli ve bu girdaptan çıkılmalıdır. Talat YAVUZ

Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri [email protected]