18 Ekim 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara4°C

ŞAMPİYONLUK KUTLAMASINA DAİR ! 

Hasan Demirci

28 Nisan 2022 Perşembe 16:48

Bu gün öğle namazını Çayırovada Mustafa Özaydın Camiinde eda ettik.

Cami imam hatibimiz Emre Çinkaya hocamızın (Ağasarlı bir hemşehrim) bir esprisi beni bu yazıyı yazmama vesile oldu. Bu yazı ile sevenlerimize bazı bir uyarılarda bulunmak istiyorum. 

Malumunuz, bu günlerde  Trabzonspor" ve şampiyonluğu gündemin en üstlerinde kendine yer buluyor. Beni görünce (kendiside Ağasarlı bir  hemşehrim) dediki, hocam Çayırovada bir sen kalmışsın birde ben dedi. Trabzonda otellerde yer kalmamış insanlar Ordu Giresun havaalanına bilet alıp karayolu ile Trabzona geçmişler diye devam etti.

Bende Trabzonspor taraftarıyım, fırsat bulursam maçını takip ediyorum, şampiyonluğunuda kutluyorum. Ancak bazı hatırlatmalarım olacak.

Namaz öncesinde sohbet, namazın sonunda mihrabiye olarak Nebe' süresi son ayetlerini okudum.

Şöyle bitiyor sure "Şüphesiz biz sizi, kişinin önceden elleriyle yaptıklarına bakacağı ve inkârcının, "Keşke toprak olaydım!" diyeceği günde gerçekleşecek olan yakın bir azaba karşı uyardık"

Kâfirleri uyaran Allah, müminleri boş bırakmıyor onları da uyarıyor. "Sen öğüt alanlar için öğüt vermeye devam et, zira öğüt inananlara fayda verir" Zariyat 55 

Bizde acizane olarak hatırlatalım istiyoruz. , Dünyamızın neşeli geçmesini istediğimiz gibi ahiretimizde neşeli geçsin, ebedi bir hayatta gerçek huzuru ve mutluluğu yakalayalım istiyorsak bu uyarılara kulak kabartmamız gerekiyor.

Hayatımız monoton bir hayat değil elbette, her şeyin hakkını vermemizde bir sorun yoktur. İbadet görevimiz olduğu gibi, eğlenmek, neşeli olmak, gülmek insani bir hakkımızdır. Ancak bunlar yerli yerince abartmadan insanlıktan çıkma derecesine varmadan yapılmalı

Değer ve kıymet verdiğimiz şeyler kadar kıymetli ve değerli oluruz. Bunu hiç aklımızdan çıkarmayalım.

Güzel bir Ramazan iklimi ile namazlarımızı düzene koyduk, düzenli kuran okuduk, düzenli camiye gittik, infaklarda bulunduk. Ramazandan sonrada bu güzel kazanımlarımız devam etmelidir.

Bir alime sormuşlar sahabelerin Kur’ân’a ilgisi nasıldı diye sizin akıllı telefonlara ilginiz gibiydi demiş. Gelip geçici, fani olan şeylerdeki ilgive alakamızın Ebedi ve kalıcı hayatımızda hasar bırakmasına yer vermememiz gerekiyor.

Spor yapalım, sporu sevelim, takım tutalım, şampiyonluğa sevinelim ama asla ölçüyü kaybetmeyelim. Adam stadı için "Futbol Mabedi" yakıştırması yapıyor. Mabed ibadet edilen yer demektir. Stadyumda kime nasıl ibadet ediliyor sormak lazım.

"Biz ibadetimizi yalnız Allah için yapıyoruz" diye günde 40 defa söz veriyoruz. Bu sözümüzü unutmayalım.

Bir şampiyonluğumuz var 40 yılda bir gelmiş sevinmeyelim mi diye düşünüyor olabilir bazı kardeşlerimiz. Tabi ki sevinelim ama şampiyonluk maçına gösterdiğimiz ilgiyi Ramazandan esirger isek , stada olan bağlılığımızı camilerden mahrum bırakır isek, takımın gelmiş geçmiş oyuncularını isim isim sayıp, Kelime-i Şehadet ne, Kelime-i Tehhid ne, Namaz, oruç vs bilmez isek büyük bir yanılgı içersinde olacağımızı bilin.

Her şeyin hakkını ölçüler içerisinde vermekte sakınca elbette olmaz. Trabzonspor Twitter hesabından güzel bir paylaşım yapmış takdire şayan. Kutlamalarda asla silah kullanılmamalı. Bizim sevincimiz başkasının hüznüne dönüşmemeli. İçkili yemekli kutlamalar, dilimin varmadığı, klavyenin yazamadığı eğlence ve kutlama adı altında bir takım programlar yapılmamalı. 

Bahsettiğim ölçüler dahilinde Trabzonsporumuzu ve Şampiyonluğunu bende tebrik ediyor, Trabzonspor taraftarı kardeşlerimizin sevincini paylaşıyorum.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.