RAMAZAN-I ŞERİF-İ NASIL KARŞILAYALIM !!!
Hasan Demirci
23 Nisan 2020 Perşembe 13:19
Hoş geldin Ya Şehri Ramazan.
Hoş geldin Ya şehrul Kur’an ve Şehrul Furkan…
24 Nisan 2020 Cuma / 1 Ramazan 1441 Ramazan ayının birinci gününü idrak edeceğiz. 23 Nisan Perşembe gününü Cuma’ya bağlayan gece teravih namazlarımızı kılmaya başlayarak ve ilk sahura kalkarak oruçlarımıza niyetleneceğiz. Bu sene salgın hastalık nedeniyle teravihlerimizi evlerimizde kılacağız. Bunun için bir miktar üzüntülüyüz. Ancak Ramazan-ı Şerif her zaman ki gibi, rahmetiyle, mağfiretiyle, bereketiyle bizleri kuşatmak için misafirimiz olmaya geliyor. Onun için en güzel şekilde ağırlayıp ,en güzel şekilde de uğurlayacağız inş.
Ramazan ayı güzel bir aydır, “Şehrullah” ve “Şehrul Kuran” dır. Allah’ın ayıdır, Kur’an’ın ayıdır. Bu aydan istifade edemeyen kimsenin durumu, okyanus kadar büyük tatlı su olsa, bir damla bile nasiplenemeyen kimsenin durumuna benzer.
Üç aylar girerken “Allah’ım! Recep ve Şaban’ı bize mübarek kıl! Bizi de Ramazan’a ulaştır” diye dua etmiştik, elhamdülillah dualarımız kabul olunmak üzere.
Bu güzel aya girerken, ruhsal firtınalarımızın dinmesine, adeta maneviyat fuarının açılmasına şahit olacağız inşallah. Kötülüklerin setr olduğu ,cennete açık davet aldığımız Hakka daha çok yakınlaşacacağımız bir ay olacaktır.
Oruçlarımız, ruh ve beden sağlığımızı düzene koyarken, ibadet bilincimizin artmasıyla uhrevi bir sevincin müjdesini almış olacağız.
Okuyacağımız mukabelelerle, meşgul olacağımız ilim ve zikir meclisleriyle, Kuran sofrasının müdavimleri olacağız. Hakkını vererek kılacağımız beş vakit namazlarımız, teravihlerimiz bizleri manevi kirlerden , dünyevi sıkıntılardan ve kötülüklerden kurtardığı gibi manevi bir iklimde huzura da kavuşturmuş olacak.
Yapacağımız infaklar sayesinde yardımlaşmanın, paylaşmanın, en önemlisi mutlu ederek mutlu olabilmenin sevincini yaşayacağız.
Şimdi bu güzel aya nasıl başlayıp nasıl bitirelim. Güzel bir sayfa açmak için tertemiz bir tevbe ile işe başlamak gerekir. Hayatımız boyunca işlediğimiz gizli aşikar tüm günahlarımızı bir film şeridi gibi gözümüzün önünden geçirelim. Bu günahlardan dolayı, korkumuzun, utancımızın, mahcubiyetimizin farkına varacağız. Ancak unutmayalım ki, işlediğimiz hata ve günahları samimi bir tevbe ile bağışlatabilir, kirli sayfalarımızı temize çıkarabiliriz.
Umutsuzluğa yer yok. Günahlar ne kadar çok olsa Allah cc.nün, bağışlamasının günahlarımızdan daha çok olacağını bilmemiz gerekir. Bununla ilgili olarak Resûl-i Ekrem efendimiz : “Bir kimse günde yüz defa sübhânallâhi ve bi-hamdihî derse, onun günahları deniz köpüğü kadar bile olsa hepsi bağışlanır.” buyurmaktadır. Büyük bir müjde , müthiş bir motivasyon. Samimiyet ve ihlasla söylenecek bir zikirin, yapılacak tesbihatın, etkisini görme açısından önemli. Ancak burda nefis bizi tuzağa ve kızağa çekmemeli. Bu sözü söylerim günahlarımı silerim diye düşündürür belki. Bu kadarıyla yetinme hatasına düşmememiz gerekir. Rabbimizin bize verdiği tüm ödevleri yapmaya söz vermememiz gerekir. Bunun adı tövbe ve pişmanlıktır. Tövbe yapan kimse de artık bu güne kadar işlediği bütün yanlışlardan el etek çekmeye, yapılması gereken bütün ibadet ve hayırları , ahlaki davranışları sergilemeye söz vermiş demektir.
Tamda bu sebeplerden dolayı,
Ramazan ruhumuzu tamir, kalbimizi tatmin ,nefsimizi teskin etmeye geldi.
Ramazan dilimizi gıybetten ,elimizi haramdan, kalbimizi kin ve nefretten arındırmaya geldi.
Ramazan bizleri kitabımıza dokundurmaya, ahiret yurdumuza tutundurmaya geldi.
Ramazan bizleri buluşturmaya, barıştırmaya, kalben ve ruhen “dem”lendirmeye geldi.
Abdullah ibni Mesud ra. Ramazanı-ı şerifi nasıl karşıladıkları sorulmuş, cevaben; “hiç birimiz kardeşine karşı, zerrece bir kin ve nefret ile Ramazan’ı karşılamaya cesaret edemezdi” diye cevap vermiş.
Gelin bu Ramazan-ı Şerif ayını güzel karşılayalım.
Bilelim ki, Ramazan ayı aslında, bütünüyle rahmet, bütünüyle mağfiret, bütünüyle cehennemden kurtuluş müjdesi olarak karşımızda durmaktadır. Bu ayda kendimizi affettirmenin çaresine bakalım.
Bu ayda Efendimizin hadisi şerifini tekrar tekrar anımsayalım. “Kim, faziletine inanarak ve karşılığını Allah'tan bekleyerek ramazan orucunu tutarsa, geçmiş günahları bağışlanır." (Buhari İman 37)
Bu mübarek ay bizlere başta kendimizi, bize sunulan nimetleri, bir birimize saygıyı, fedakarlıkları hatırlatmış olacaktır. Kısaca Ramazan-ı Şerif bir okuldur. Ne mutlu bu okuldan başarıyla mezun olanlara…
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.