23 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara16°C

PENDİK YENİ YILA NASIL GİRDİ?


     Pendikliler yeni yıla hangi duygu ve düşüncelerle girdi?

      Pendiklilerin iki bin on yılına girmeden önce neler düşündüğünü bilmenin en kestirme yolu, düzenli olarak her hafta yayınlanan DUYURU gazetesini takip etmekten geçer.

      Dolayısıyla,

     DUYURU yazarlarının ne dediğine bakmak gerekir.

     İki bin dokuz yılının son haftalarında yayınlanan köşe yazıları ve makaleleri geride bırakılan bir yılın aynası olacaktır.

      Mesela Yaşar ŞMŞEK ne demiş bir yazısında:

       “Doktor başkan ne yapıyor” Belli ki Yaşar Bey Pendik belediye başkanının icraatlarıyla bir hayli ilgileniyor. Gözü başkanın üzerinde…

      Ümit KAHYAOĞLU ne demiş son yazısında:

     Kim İnanırdı? Yazı okununca insan şaşkınlık geçiriyor Pendik, son yirmi yılda kasaba hüviyetinden metropol şehir durumuna gelmiş. Hakikaten inanılır gibi değil. Bu şirin ilçenin metroya, havalimanına, beş yıldızlı otellere, marinaya, feribot iskelesine ve alışveriş merkezlerine kavuşmasıyla gerçekleşen bu değişimine bundan yirmi yıl önce kim inanırdı,

     Ama artık İnanılır gibi…!

      Murat Er kardeşimize bakıyoruz kutup ayısı ve bal arılarının katkıda bulunduğu ekolojik dengeden bahsediyor, yazılarında. Yani çevreyi koruyalım, doğal dengeyi bozmayalım diyor.

     Avukat Oktay AKMENER ise yeni yıla girerken derin ilmi araştırmalara dalmış görünüyor. Yazısından aldığım bir alıntısında şu düşüncenin önemine işaret ediyor:”Uzak olmayan bir gelecekte, cihanşümül medeniyetlerin olmayacağını, yerine her birinin başkalarıyla beraber yaşamayı öğrenmek zorunda kalacağını söylemektedir.”

     Fatih ŞENER yazısında hangi konudan muzdarip derseniz, o da camilerde ayakkabı çalınmasına çok kızgın görünüyor. Camilerdeki ayakkabılıkların kilitli olmaması gerektiğini belirtiyor ve birbirine güvenen bir toplum diliyor Fatih Bey.

     Naci AYDIN ise 26 Ağustos 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş Bildirisinden insan hakları konusunda maddeler sıralayarak yeni yıla girerken şöyle diyor: İnsan hakları ihlallerinin en aza indiği bir ülkede yaşamak dileklerimle iyi ve sağlıklı günler diliyorum.

     Nejat TAŞKIN’ da Kartal alt geçitlerinin iyileştirmesini istediği son yazısında şöyle düşünüyor: Hele yağmur yağdığı ve seller aktığı günlere dönmek istemiyorum. Çünkü o günler afet günleri olduğundan normal günlerin coğrafyasına bir bakalım istiyorum. İleride bir yazımızı da cuma günü kurulan Kartal semt pazarına tahsis edecek ve görüntü çirkinliğinin Kartal adına giderilmesini isteyeceğiz, diyor Nejat Bey.

     Yener ÇAYCI hocamız ise yen yıla girerken gelir dağılımındaki dengesizliklerden bahsetme ihtiyacını duymuş. Zenginlere sorumluluklarını hatırlatmış. Kendi kaleminden birkaç cümlesine bakalım hocamızın: Bakıyorsunuz insanlar umudunu yılbaşı biletlerine, diğer şans oyunlarına  bağlamış. Ne acı bir durum hayal gemisinde karın doyurmak. Evet, umut fakirin ekmeğidir. Ama harama umut bağlanmaz ki!

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.