22 Kasım 2024
  • İstanbul17°C
  • Ankara12°C

ÖZYAVUZ; HERKESİN OYUNU İSTİYORUZ

CHP Pendik Belediye Başkan Aday Adayı Av.Tuncer Özyavuz, her kesimden vatandaşın oylarına talip olduğunu söyledi.

Özyavuz; Herkesin oyunu istiyoruz

Yerel seçimlere sekiz ay gibi bir süre kaldı. Bu nedenle, ilçemizde siyaset hareketlendi. Ama en hareketli parti, her zaman olduğu gibi, CHP gibi görünüyor. Aday adayları bir biri ardına adaylıklarını ilan ediyorlar. Bu aday adayları içinde en dikkati çeken ise hem eğitimi hem de partideki çalışmaları ile Avukat Dr. Tuncer ÖZYAVUZ. CHP tabanında büyük ilgi gören Tuncer Özyavuz'la adaylığına, Pendik'e ve Ak Parti yönetimine ilişkin bir söyleşi gerçekleştirdik.


Pendik'te siyasetle ilgilenenlerin önemli bir kısmı sizi tanıyor ama tanımayanlar için kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1972 yılında Çorum'da doğdum. Fakat henüz 6 aylıkken babamın Tekel Sigara fabrikasına işçi olarak girmesi üzerine İstanbul'a göçmüşüz. Bu nedenle, neredeyse tüm hayatım İstanbul'da, önemli bir kısmı da Pendik'te geçti. Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesini bitirdim. Ardından aynı üniversite'de yüksek lisans ve doktora yaptım. Marmara Üniversitesi ile ilişkim hiç kopmadı. Şu anda da aynı üniversite'nin Siyasal Bilgiler Fakültesi'nde Anayasa Hukuku, İnsan Hakları Hukuku ve İdare Hukuku dersleri vermekteyim. Tabi, üniversitede ders vermem, gençleri ve onlara birşeyler öğretmeyi sevmem nedeniyle tamamen bir hobi niteliğinde. Ailemin geçimini serbest avukatlık yaparak kazanıyorum. Pendik'te kendime ait bir bürom var. Okumak benim için bir tutku. Bu nedenle Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi'nde İşletme bölümünü, ardından Felsefe bölümünü, Bahçeşehir Üniversitesi'nde "Siyaset Okulu" ile "Yerel Yönetimler" sertifika programlarını bitirdim. Evliyim ve Allah bağışlarsa iki çocuğum var.

Siyasi hayatınıza hiç değinmediniz. Siyasete ne zaman girdiniz?

Evet. 2009 yerel seçimlerinde CHP'nden hem İstanbul Büyükşehir Belediyesi hem de Pendik Belediyesi Meclis üyesi seçildim. Bu görevim devam ediyor. Bu meclis üyeliğim sırasında kesintisiz olarak "Hukuk Komisyonu" üyesi olarak da partimi temsil ediyorum. Ayrıca, CHP Pendik ilçe örgütünde İlçe başkan yardımcılığı, eğitim sekreterliği, hukuk komisyonu başkanlığı gibi değişik görevlerde bulundum. Partimi İlçe seçim kurulu üyesi olarak uzun yıllar temsil ettim. Yaklaşık 15 yıldır partiye üyeyim. Hiç bir zaman partiden kopmamaya gayret ettim.

Sizi biz hep siyasi çalışmalarınızla tanıyoruz. Sivil toplum örgütlerinde de çalışmanız var mı?

Yıllarca İstanbul Barosu Pendik Temsilciliği görevini yürüttüm. Şimdi de yine Baro bünyesinde Staj Eğitim Merkezi'nde genç meslektaşlarıma "Kentsel Dönüşüm" ve "Anayasa Yargısı" dersleri vermekteyim. Anayasa Hukuku Araştırmaları Derneği'nde, Kartal Hukukçular Derneği'nde, Pendik Kültür ve Sanat Derneği!nde, Çorum Eğitimci, Sanayici ve İş Adamları Derneği'nde üyeliğim bulunmaktadır. Çorum Mecitözü Boğazkaya Köyü Derneği'nin de uzun yıllar kurucu başkanlığını yaptım.

Benim için önemli bir deneyim de DİSK için hazırlanan "Anayasa Raporu"nda, Prof Dr. İbrahim Kaboğlu'nun başkanlığını yürüttüğü bilim kurulu üyesi olarak yer almamdır.


Belediye Başkan aday adayı olmaya nasıl karar verdiniz?

Uzun yıllardır partide çalışıyor olmak, birçok insanı tanımanızı, partililerle dialog kurmanıza da sağlıyor. Birçok partili dostum, bu dönem belediye başkan adayı olursam, Pendik'te seçimi alabileceğimiz yönünde görüş bildirdi. Açıkçası, ben de meclis çalışmalarım sırasında parti tabanının bu ilgisinin, büyük bir sinerji ile seçimi almamızı sağlayacağına inandım. Ukalalık saymazsanız, kendimi belediye başkanlığı görevini yapabilecek yetenek ve birikimde de görüyorum. Neden olmasın?

Pendik CHP için zor bir ilçe değil mi? Burada CHP'nin seçimi alma şansı olduğunu düşünüyor musunuz?

Tabi ki düşünüyorum. CHP, önümüzdeki yıl seçimi kazanacak. Buna hem samimiyetle inanıyorum hem de siyasi veriler bunu gösteriyor. CHP ile Ak parti arasında kamuoyunda söylendiği gibi çok büyük bir fark yok. Sadece %10 bir oy farkı var. Ben bu farkın da son dört yılda kapandığını düşünüyorum. Böyle düşünmemi sağlayan sebeplerden birisi artık Pendik'li 20 yıldır aynı anlayışın Pendik'i yönetmesinden sıkıldı. Aynı iktidar uzun yıllardır hem Pendik'te, hem İstanbul'da hem de Türkiye'de yönetimde ama Pendik'in birçok sorunu hala olduğu yerde çözülmeden duruyor. Vatandaş bunu görüyor. İkincisi, Sayın Salih Kenan Şahin, üç dönem belediye başkanlığı yapan Erol Kaya'nın gölgesinde kaldı. Pendiklilerde hayal kırıklığı yarattı. Buna ilişkin şikayetler artık yüksek sesle dile getiriliyor. 

Biz seçmenin karşına, güveneceği, inanacağı, sahip çıkacağı bir aday çıkarırsak Pendik seçmeni bize destek olacaktır. Pendik seçmenin önemli bir kısmı, takım tutar gibi parti tutmuyor. Adaya bakıyor, adayın söylediklerine bakıyor ve vicdanına göre oy kullanıyor.

Pendik sizce kötü mü yönetiliyor? Pendik'te hiç doğru yapılan bir şey yok mu?

Evet Pendik kötü yönetiliyor. Hem de şimdiye kadar yönetilmediği kadar kötü yönetiliyor. Ama hiç doğru birşey yapılmıyor demek mümkün değil. Tabiki Pendik'in 280 milyon liralık bütçesini kullanan iktidar iyi şeyler de yapıyor. Yoksa yirmi yıl yönetimde kalması mümkün mü?  Ama yapılan bazı iyi şeyler, Pendik'in "genelde kötü yönetildiği" gerçeğini değiştirmiyor. Pendik'te maalesef belediye kaynaklarını kendine ve yandaşlarına aktaran ciddi bir kadrolaşma var.  Pendik'in en önemli sorunu olan imar sorunu, her seçim öncesi "bir yıl içinde çözeceğiz" diye söz verilmesine rağmen, birçok mahallede 20 yıldır çözülmedi. Vatandaş bu konuda çok tedirgin. Belediye'nin şimdiye kadar ortaya koyduğu çözüm önerileri de vatandaşın sorununu çözmekten çok, onları mağdur etmektedir. Vatandaşın en basit sorunu çözülmezken, iktidara yakın olan güç odaklarının sorunu bir günde çözülmektedir. Örneğin, vatandaş arsasının ortasından geçen yolun kaldırılması için dilekçe verdiğinde, belediye yetkilileri, "evet bu yolun buradan geçmesine gerek yok, bunu kaldıracağız" demesine rağmen dört yıldır adım atılmazken; lktidara yakın büyük bir holdingin yeşil alana yaptığı inşaatlar,  bir gün de meclis kararı ile yasal hale getirilebilmektedir.  Belediye arsaları, vatandaştan gizlenerek kendilerine yakın kişilere piyasa rayicinin çok altında satılmaktadır. Gerçekten de Pendik'te belediyenin satacağı bir arsanın ya da yapacağı bir ihalenin ilanı neden Bursa'daki bir yerel gazetede yayınlanır anlamak mümkün değil. Buna benzer size onlarca hukuka aykırılık sayabilirim. Açtığımız onlarca dava ile belediye yönetimin yaptığı hukuka aykırı imar plan tadilatlarını iptal ettirdik.

Siz Pendik Belediyesi'nin kötü yönetildiğini söylüyorsunuz ama Ak Parti her seçimden oyunu arttırarak çıkıyor: Bu çelişkiyi nasıl açıklayacaksınız?

Pendik Belediyesi'nin kötü yönetildiği bir gerçek. Ama buradan, "Pendikli seçmen kötü yöneten bir iktidara bilerek oy veriyor" gibi bir sonuç çıkarmamak gerekir. Böyle bir sonuç çıkarmak, demokrasiyi inkar etmek, seçmene hakaret etmek olur. Buradaki asıl sorun, bizim vatandaşa kendimizi iyi anlatamamamız. Sonuçta Pendik 620 bin nüfusu ile dev bir metropol. Vatandaşların, belediyenin yaptığı her ihaleyi, ya da yaptığı her işlemi takip etmesi mümkün değil. Demokrasilerde bu görev ve yetki muhalefet partilerine verilmiş. Muhalefet partileri, iktidarın çalışmalarını takip edecek, yanlış yaptığında uyaracak ve halka anlatacak. Biz şimdiye kadar bu görevimizi tam olarak yerine getirememişiz. Tabi burada kendimizi suçlarken, siz yerel basına da biraz eleştiri getirmek gerekiyor. İktidarın yanlışlarını dilek getirmek, muhalefet kadar basının da görevidir. Ne biz ne de siz bu görevi gereği gibi yerine getirememişiz. Son dönemde buna ilişkin yoğun çalışmalar yaptık. Gerek yerel basın aracılığı ile gerekse yaptığımız mahalle toplantıları ile iktidarın yanlışlarını eksiklerini kamuoyu ile paylaştık.

Eğer Pendikliden şimdiye kadar beklediğimiz oyu alamadıysak bunun eksikliğini seçmende değil kendimizde aramalıyız. Geçmişten ders çıkardığımıza emin olabilirsiniz.

Pendik Belediye Başkanı olursanız, nasıl bir yönetim anlayışı sergileyeceksiniz? Seçim vaatleriniz neler?

"Seçim vaadi" kavramına Türkiye'de olumsuz anlam yüklenmiş. Seçim vaadi denilince, "aslında yapılmayacak, ama seçmeni kandırmak için verilen sözler" anlaşılıyor. Bizim seçim vaadimiz yok. Bizim, Pendiklilerin bize güvenerek yönetimi teslim etmesi halinde yapacaklarımız var.

Herşeyden önce, Pendik'in sorunlarının doğru tespiti ve çözüm önerilerinin neler olacağı konusunda ciddi kafa yoruyoruz. Bunu her seçim öncesi üç beş kişinin bir araya gelerek, gerçeklerden uzak, yapılması mümkün olmayan projeleri alt alta sıralaması ile oluşan seçim projeleri olarak yapmıyoruz. Çok ciddi, bilimsel yeterliliğini ispatlamış arkadaşlarımızla bir yıldır sürdürdüğümüz bir çalışma ile yapıyoruz. Bu konuda dünyadaki ve Türkiye'deki örnekleri inceliyoruz.  Yakında Pendiklilerle paylaşacağımız Pendik'e özel somut projeleri de sizlerle paylaşacağız. Laf değil iş üreteceğiz.

Hizmet üretmek yanında, dürüst bir yönetim vaat ediyoruz. Gerçekten de Pendikli'nin bir kuruşunun heba olmaması, boşa harcanmaması için elimizden geleni yapacağız. Şeffaf ve denetlenebilir bir yönetim ortaya koyacağız.

Başkan olarak seçilirsem, Pendik'i tek başıma ben yönetmeyeceğim. Pendik'i Pendiklilerle beraber yöneteceğim. Belediye meclisine gereken önemi vereceğim. Muhtarlarla, derneklerle, meslek odası temsilcileri ile birlikte yöneteceğiz  Hemen hemen her kararı ilgililerine, o mahallede oturanlara, muhtara soracağım. Yani Pendik'i birlikte yöneteceğiz.

Pendik'e bir kimlik kazandıracağız. Türkiye'deki herhangi bir vatandaşa "Pendik" denildiğinde aklına birşey gelmiyor. Bu Pendik'in bir kent kimliği olmadığını gösteriyor. Uzmanlarla beraber, Pendik'e hangi kimliğin uygun olduğunu, bu kimliği yerleştirmek için neler yapılması gerektiğini konuşacağız.

Pendik hem yoksul, hem de işsiz sayısı anlamında Türkiye ortalamasının üstünde bir orana sahip. Bu birbiri ile bağlantılı sorunların çözümü için sanayi kuruluşları ile iyi bir işbirliği içine gireceğiz. Belediye'nin yaptığı sosyal yardımları, arttırarak ve daha fazla ihtiyaç sahiplerine yayarak yapacağız.

Yapacaklarımız da ihtiyaçlarımız da çok. Tek beklediğimiz Pendiklilerin 30 Mart günü mührü, emaneti bize teslim etmeleri.

Siz uzun yıllardır, ilçemizde çıkan Pendik Sonsöz Gazetesi'nde köşe yazarlığı yapıyorsunuz. Bu nedenle, basına da yabancı değilsiniz. Siz Başkan olursanız, yerel basınla ilişkileriniz nasıl olacak?

Belirttiğiniz gibi yaklaşık 14 yıldır Sonsöz Gazetesi'nde "Kral Çıplak" isimli köşede Pendik, yerel yönetimler, hukuk ve demokrasi üzerine yazılar yazıyorum. Geçen yıl kaybettiğimiz ve benim için özel bir insan olan rahmetli Ahmet Siraç Fakirulahoğlu'nun teşviki ile başlamıştım. 

Belediye seçimini kazanırsak,  demokrasinin yerleşmesi için olmazsa olmaz olarak gördüğüm yerel basının güçlenmesi ve bağımsız olması için elimizden gelen desteği vereceğiz. Bu konuda yerel basına kaynak yaratmak için yasalar çerçevesinde yapabileceğim ne varsa yapacağız.

Özellikle de seviyeli bir şekilde, hakaret etmeden bizi eleştiren basın bizim için daha makbul olacak. Çünkü, eleştirilmeyen, sadece poh pohlanan iktidarın, doğruyu görme şansı yoktur. Onun için, yerel basına destek vereceğiz ama asla ne yazdığına karışmayacak, eleştirilerinden yararlanmaya çalışacağız.

Şu anda aday adayısınız. Aday olma şansınızı nasıl görüyorsunuz? Aday olamazsanız ne yapacaksınız? Örneğin bir dönem daha meclis üyeliği yapar mısınız?

Partililerin en çok teveccüh gösterdiği aday adayıyım. O nedenle kendimi aday gibi görüyorum. Tabi, partimizde aday belirlemeye ilişkin usuller var. Benim istediğim ve ısrarcı olduğum, tüm üyelerin oy kullanacağı bir eğilim yoklaması yöntemi. Bu yöntem uygulanırsa, partililer kimi isterse, o arkadaşımız aday olacak. Gönlümden geçen benim seçilmem. Ama olmazsa da dünyanın sonu değil.Ben hayatımı da siyasetten kazanmıyorum. Bu bir hizmet yarışıdır. Ben "daha iyi yapacağım" iddiası ile ortaya çıkıyorum.  Daha önce de parti içinde kaybettiğim seçimler oldu, ama partime hiç küsmedim. Partimiz kimi aday gösterirse onunla birlikte partimin kazanması için çalışacağım. Meclis üyeliği sayfası 30 Mart seçimleri ile birlikte benim için kapanıyor. Kesinlikle bir daha belediye meclis üyesi adayı olmayacağım. Ayrıca, belediye başkan adayı olan birisinin daha sonra meclis üyesi olmasını doğru bulmuyorum.  Ben belediye başkan aday adayıyım ve önce belediye başkan adayı, sonra da belediye başkanı olacağım.


Teşekür ederim Tuncer Bey. Çıktığınız bu zorlu yolda size başarılar diliyorum. Yolunuz açık olsun.

Teşekür ederim. Bana bu fırsatı verdiğiniz için ayrıca teşekür ederim. Başarılı olmak için elimden gelen herşeyi yapacağım. İnşallah başarılı da olacağım.

RÖPORTAJ: YAŞAR ŞİMŞEK




Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.