ÖSYM YANLIŞTA ISRAR ETMEMELİDİR!
Eğitim Bir Sen İstanbul 4 Nolu Şube Başkanı Talat Yavuz, ÖSYM'nin yanlışları ile ilgili bir açıklama yaptı.
Talat Yavuz imzalı açıklamada şu görüşlere yer verildi;
ÖSYM, sınav sisteminin iflas etmesinden sonra bir dizi önlemler aldı.
Okullara saat gönderildi. Kalem, silgi, açacak gibi sınav esnasında ihtiyaç duyulacak eşyalardan oluşan paket hazırlandı. İçinde şeker bile vardı.
Girişte abartılı üst aramalarını su şişelerindeki bandajları çıkartmalar izledi. Saat, kolye, yüzük, küpe metal ne varsa hepsi yasak madde ilan edildi.
Anlayamadığımız bir uygulama ise, alınan bütün bu önlemlerin sınavda görevli öğretmenleri de kapsaması oldu.
Öğretmenler bütün bu yasaklara uydular. Arabalarıyla sınav görevi için gittikleri okulların idarecileri izin vermeseydi, araçlarının kontak anahtarlarını koyacakları yeri bile düşünmüşlerdi. Sınav sağlıklı yapılacaksa değerdi diye düşündüler.
Sınavda görev almak için başvuru yaparken, görev yeri tercihlerini belirtirken ve görev belgelerini indirirken yaşanılan bir sürü zahmeti de unuttular. Kendi okullarında sınav olmasına rağmen başka uzak okullara, hatta başka ilçelere gittiler. Sanki kopya işlemlerine öğretmenler aracı olmuştu!
Son yapılan sınavda bir sürü organizasyon bozukluğu yaşandı. Bazı okullarda saat yoktu. Saat getirmek hem öğrencilere hem de öğretmenlere yasaktı.
Bir binada sadece bir yedek gözetmen belirlenmişti. Bazı okullarda Bina Yöneticisi tek kişiydi ve yardımcısı yoktu.
Bazı salonlarda başkan gelmemişti ve sadece gözetmen sınavı uygulamıştı.
Bazı salonlarda Salon Başkanı İlköğretim okulu sınıf öğretmeni, gözetmen liseden branş öğretmeniydi.
Önceki yıllarda sınav ücreti çıkışta veriliyordu, şimdi ise hesaba yatacaktı. Bugün için hala hesaba da yatmamıştı.
Bütün bunlara rağmen bu ilk uygulamalar, düzelir diye düşünüldü. Ancak şifreli kitapçık ortaya çıkınca işler iyice karıştı. Artık ÖSYM:
Soruları çobanlara mail atmayacak, cevap anahtarlarını şifrelemeyecek bir soru hazırlama ekibi kurmalıdır.
Öğretmenleri aşağılamadan görevlendirebileceği bir sistem kurmalıdır.
Problemin, öğretmenlerin okullara girerken üstünü arayarak çözülemeyecek kadar büyük ve başka yerlerde olduğunu fark etmelidir.
Kısaca ÖSYM yanlışta ısrar etmemelidir. Öğretmenleri değil, başka yerleri sıkmalıdır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.