Televizyonda Osmanlı İmparatorluğunun en muhteşem devrini konu alan bir film vizyonda şu günlerde.”
“Muhteşem Yüzyıl” diye.
Söz konusu filmin romanını yazan, filmin senaristliğine emek veren, yönetmenliğini yürüten ve filmde rol alanların tamamının kesinlikle gaflet içinde oldukları anlaşılıyor izlendikçe.
Alkış alacaklarını sanıyorlarsa Türk milletinin hiçbir ferdi serçe parmağıyla bile alkışlamaz bu filmi…
Bu programın tüm failleri, birileri tarafından kullanılmaktadır.
Ayrıca kullanıldıklarından da haberleri yoktur.
Aslında meselenin en hazin tarafı da buradır.
Neticede,
Bu necip millet, bu filmde bir tanecik “tuzu” olan her bir kişiye sadece yazıklar olsun der, en kibar şekliyle.
Osmanlı bir güneştir yüz yıllar boyunca üç kıtayı ısıtan, aydınlatan yanıyla.
Bu yazıdaki başlığın ne manaya geldiğinden asla şüphe etmedim hiçbir zaman.
Çünkü, Osmanlı evet muhteşem idi.
Bu milleten duygusu, düşüncesi böyledir böyle de devam edecektir her zaman.
Osmanlı bir güneştir.
Güneş de balçıkla sıvanmaz.
Söz konusu bu film ile çamur atarak bir yerlere varılmaya çalışılıyor.
Türk milletinin düşmanları tarafından projelendirilmiş bir savaş şeklidir bu film.
Osmanlı altı yüz yıl ışığı ile üç kıtayı
Aydınlattı.
Adalet dağıttı.
Çağ kapadı, çağ açtı.
Han yaptı, hamam yaptı her yere medeniyet taşıdı.
“Kanuni” devrini anlatmaya çalıştığını zanneden gafillerin yazıp oynamaya çalıştığı oyunda her şey saptırılarak anlatılmaktadır.
Bu sahte oyunun emekçileri kendi hayal dünyalarındaki, hastalıklı ruhlarını hissettiriyorlar, sahne sahne, figür figür.
Osmanlı hasta ruhlu insanlarla hiç yaşayabilir miydi alt yüz yıl.
Hasta ruhlu insanların yönetimine üç kıtada hutbe okunabilir miydi asırlarca?
Filmde ki gibi garip bir yaşam tarzını benimseyen insanlar, dört yüz yıl hilafet sancağını taşıyabilirler miydi?
Hasta ruhlu bir saray, Japonya’ dan Hindistan’ a kadar Kur an-ı Kerim yüklü bir gemi gönderebilir miydi hiç?
Evet, Osmanlı muhteşemdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.