24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara0°C

ÖĞRETMEN ATAMALARI

Coşkun Otluoğlu

04 Kasım 2015 Çarşamba 00:00

Öğretmen atamaları her zaman adaylar için heyecanlı olmuştur. Çünkü öğretmenlik mesleği her mesleğin anasıdır.

           Bütün meslek gruplarında çalışanlar öğretmenlerin tedrisatından geçmişler ve öğretmenlerinden etkilenmişlerdir. Dolayısıyla öğretmen olmak da bir ideal ve sevgi işi olduğundan bu mesleğe gönül verenler hem devlet memuru olacaklarından hem de sevdikleri bir işi yapacak olacaklarından kadrolu atanmak için heyecanla bekleyişlerini sürdürmektedirler.

            Öğretmen atamalarında esas üzerinde durulması gereken husus KPSS’ye dayalı bir atama şeklinin getirdiği hassasiyettir. Mezun olunan üniversite ve fakülte, formasyon gibi eğitim odaklı süreçlerin sonunda adayların bir de KPSS’ye hazırlanmış olmaları, KPSS’den alınan puanların esas kabul edilmesi öğretmenlik mesleğine personel seçiminde çeşitli problemleri beraberinde getirmektedir. Eğitim fakültelerinin dışındaki fakülte mezunlarının da formasyon tamamlayarak öğretmen adayı olmaları mesleğin kalitesini düşürmektedir. Eğitim fakültelerinde de gerçek manada öğretmen adayı yetiştirmekte ciddi eksikler ve tartışılması gereken problemler vardır. Bununla birlikte bir de başka fakültelerden KPSS’ye girilerek elde edilen hakla KPSS’ye dayalı atamalar öğretmenlerin seçiminde ciddi problemler doğurmaktadır.

            Üzerinde durduğumuz esas mesele öğretmenlerin seçiminde oluşturulması gereken kıstasların yeniden ele alınmasıdır. Çünkü mevcut kıstaslar ve sınav sistemi yetenekli ve idealist öğretmenlerin seçimine olanak tanımamaktadır. Bu nedenle öğretmen adaylarının seçiminde öne sürülmesi gereken kıstaslar özellikle şunlar olmalıdır.

1)      Öğretmen, iletişime açık mıdır? Bu sorunun cevabı mutlaka olumlu olmalıdır. KPSS’yle bunu ölçmeniz imkânsızdır. Bırakın öğretmenlik mesleğini her meslekte esas mesele iletişimdir. Doktor, mühendis, esnaf, pazarlamacı… Hangi meslek grubuna yönelirseniz yönelin iletişimi eksik olan kimse mesleğinde başarılı olamaz. Öğretmenlik mesleği ise diğer meslek gruplarına göre daha fazla iletişime açık bir meslek grubu olmak zorundadır. Öğretmen her şeyden önce öğrencisi ile iletişimi geliştirmiş, okul idaresi ve öğrenci velisi ile güçlü bir iletişim becerisine sahip olmalıdır.

2)      Öğretmen, iyi bir rol model midir? Hangi meslek grubunda olursa olsun ahlaklı bireyler bizim için önemlidir. Öğretmenlik mesleğinde ise bu iki kat üç kat daha fazla önem arz eder. Çünkü öğretmen henüz gelişimini psikolojik ve bedenen tamamlamamış çocuk dediğimiz bireylere rol modeldir. İyi örnek teşkil eden ve çocuklara sadece öğreten değil, eğiten ve rehberlik eden öğretmen çocuğun belleğinde olumlu izler bırakır.

3)      Öğretmen, mesleğini icra ederken bilgilerini öğrenciye aktarmada yetenekli midir? Burada “yeteneği” bilinçli bir şekilde vurgulamış bulunmaktayız. “Başarılı mı” da diyebilirdik. Ancak yetenek başarıyı doğurur. Bir öğretmen yeteneği ölçüsünde hem iletişime açık, hem iyi bir rol model hem de başarılı olabilir.

4)      Öğretmenin sınıf hâkimiyeti ve el yazısı güzel midir? Bu kıstas da en çok ihmal edilen bir husustur. Yazısı güzel olan bir öğretmen öğrencilerinin de yazısının güzel olması için gayret edecektir. Sınıf hâkimiyeti olmayan bir öğretmenin başarılı olması mümkün değildir.

5)      Öğretmenin adalet duygusu ne kadar gelişmiştir? Öğrenciler arasında gösterilecek adalet öğrencilerin öğretmene karşı güvenini geliştirecek ve adalet duygusunu kazanmış bir öğrenci sağlıklı birey olmak için öğretmeninden yola çıkarak haksızlıklara karşı bir bilince ulaşmış olacaktır.

6)      Öğretmenin tarih, din, kültür ve dil bilinci ne kadardır? Bilgi yerine bilinci öncelemeliyiz. KPSS bilgiyi ölçmektedir. KPSS’de bilinç hiçbir şekilde ölçülememektedir. Oysa bu bilince sahip olmayan öğretmenlerin öğrencilere bir şey verebilmeleri mümkün değildir. Bilgi eğer bilince dönüşmezse yeni yetişecek nesillerin bilinçli olmaları sağlanamaz.

 

Yukarıda öncelikleri ön plana çıkardığımız öğretmen adayları için başka kıstasların da olacağı muhakkaktır. Bu ve buna benzer kıstasların ölçülmesinde KPSS asla başarılı bir seçme sınavı değildir. Öğretmen atamalarında aday (stajer) öğretmen yani atanmış öğretmen uygulaması geçen yıl başka bir biçimde ele alındı ve yukarıdaki kıstasları ölçecek bir uygulamalı formata sokulmaya çalışıldı. Bizim burada üzerinde durduğumuz ise öğretmen aday iken yani henüz atanmamışken bu kıstasları ölçecek bir uygulamanın hayata geçirilmesidir.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.