04 Aralık 2024
  • İstanbul8°C
  • Ankara5°C

NİÇİN AK PARTİ?

Ümit Kahyaoğlu

Sevgili okurlar, çoğunuzun malumu olduğu üzere uzun yıllardan beri medya sektöründeyim.

Asıl ve tek işim de gazeteciliktir. 16 yaşında başladığım bu mesleği topluma hizmetin bir aracı olarak gördüm ve bugüne kadar da işimi düzgün yapmaya çalıştım.

Gazetecilik toplumla iç içe olmayı gerektiren mesleklerin başında gelir. Biz de dolayısıyla yıllardır toplumun nabzını tutmaya; beklentilerinin, şikâyetlerinin sözcüsü olmaya çalıştık.  Bölgemizin daha yaşanılır bir hale gelmesi için uğraş verdik.

Bu çabalarımızın, bu uğraşılarımızın devamı ve tamamlayıcısı olmak kabilinden 2015 seçimlerinde AK Parti’den İstanbul 1. Bölge milletvekili aday adaylığı müracaatında bulunduk.  Söz konusu müracaatımızla ilgili düşüncelerimi sizlerle paylaşmak isterim.

Türkiye, kanaatimce son yıllarda iki büyük değişim-dönüşüm yaşamıştır. Bunlardan birincisi rahmetli Özal’ın öncüsü olduğu dışa açılma, serbest ekonomi değişimiydi. İkincisi ise temelleri sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul büyükşehir belediye başkanlığı yıllarında atılmaya başlayan Türkiye’nin özüne dönüş, köklerine sahip çıkma, medeniyet değerlerimizle yeniden buluşma hamlesidir. Bu hamlenin öncüsü, lideri kuşkusuz sayın cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Biz de ta başından beri sayın cumhurbaşkanımızın başlattığı bu öze dönüş hareketine, köklerimize sahip çıkma davasına, yeni Türkiye hamlesine yürekten inandık ve hallimizce bu davanın bir neferi, bir savunucusu olduk. Çünkü milletimizin kurtuluşunun bu davanın zaferiyle mümkün olacağına inandık. Yıllardır yaptığımız gazetecilik faaliyetinde hep bu davanın kaygısını taşıdık. Haberlerimizle, yorumlarımızla yeni Türkiye davasına katkı sunmaya çalıştık. Bunu yaparken menfaat beklentimiz olmadı, olamazdı da. Çünkü biz bu davayı menfaat aracı olarak değil; varlık sebebimiz olarak gördük.

AK Parti hükümetlerinin yaptıkları icraatlar ortada. Nisyan ile malul olmayan ve mukayese yapabilen insanlar için fazla söze hacet olmasa gerektir. Eğitimde, sağlıkta, ekonomide, dış politikada şu anda bulunulan noktayı görmek zihinlerde soru işareti bırakmamalıdır. Hele bir de AK Parti öncesi yıllarla bugünün mukayesesi yapıldığında gelinen noktanın değeri daha da iyi anlaşılacaktır.

Bizce AK Parti, herhangi bir parti değildir. AK Parti bir aksiyondur, bir davadır. Bu dava; topyekûn kurtuluş davası, topyekûn şahlanış davasıdır. Bu dava; “Bir zamanlar biz de millet, hem nasıl milletmişiz/ Gelmişiz cihana milliyet nedir öğretmişiz” diyen şairin sesine ses veren bir harekettir. Bu dava; ‘Yeniden Büyük Türkiye’ davasıdır. Bu dava; bu toprakları kanıyla, ruhuyla yoğuran ecdada layık olma davasıdır. Bu dava; Anadolu insanının, bu toprakların insanının kendi kendini yönetme davasıdır. Bu dava; sermaye baronlarına, dış odaklara ve  dış odak hizmetkârlarına karşı millî ve yerli bir duruş davasıdır. Bu dava; bir haysiyet davasıdır.

İşte bütün bunlar için bu davanın bir neferi olduk. Kendimiz için, toplumumuz için, çocuklarımız için, milletimiz için hayırlı olacağına inandığımız için bu davanın bir mensubu olduk.

Şimdi de hizmetimizi Meclis’te sürdürmek kastıyla AK partiden adaylık müracaatı yaptık. Ancak sonuç ne olursa olsun biz bu davanın her zaman ve her yerde bir neferi olmaya devam edeceğiz.

Rabbim cümlemizin hakkında hayırlısını versin inşallah.

 

 

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.