22 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara10°C

NE OLUR RAHAT BIRAKIN!

Talat Yavuz

14 Haziran 2021 Pazartesi 14:37

MEB, kontrolden çıkmış uzay aracı gibi savruluyor. Dönüştürmesi beklenen sistem MEB’i adeta esir almış durumda. Yapılan açıklamalara ve atılan adımlara bakılırsa kontrolden çıkan uzay aracının nereye çarpacağını kimse kestiremiyor.

LGS tartışmalarının sınava dayalı sistemin sebep olduğu dramı gün yüzüne çıkardığı bu günlerde meslek liseleri için açıklanan, akademik pakete bakar mısınız? On ikinci sınıfa gelmiş meslek lisesi öğrencisine, yoğun beceri eğitimi yanında, haftada 31 saat akademik ders yükleyerek üniversite sınavına hazırlayacak dâhice bir model bu!

Günlerce öğrenme kayıplarını tartıştık. Telafi eğitimlerini konuştuk. Ancak gördük ki bakanlığımız bütün bu tartışmalardan sadece iki sonuca ulaşmış: Öğrencileri sınava hazırlamak ve yaz etkinliği düzenlemek. Sayın Bakan: “Her ay örnek sorular yayınlıyoruz. Her çocuğumuz için bir imkân oluşturduk ve soru paketleri ulaştırılıyor." diyor.

Okulların değersiz, sınav hazırlıklarının çok şey olduğu eski dönemde ne yapılıyorsa, aynısı bugün de yapılıyor. Sınavda çıkan soruların aynısı bir yayın şirketinin çözdüğü soru olabiliyor. Dereceye giren öğrenciler ve özel okullar afişe ediliyor. Biz bu tür uygulamalardan kurtulalım derken sonuçları çok daha ağır sınavlar çocuklarımızın hayatını karartmaya devam ediyor.

Bakanlık yetkilileri, sürekli bir şeyler üretiyormuş ve kamuoyundan çok büyük takdir görüyormuş gibi yaparken, gerçeklerden ne kadar uzaklaştıklarının farkına bile varamıyor. LGS sonrası tepki çığ gibi büyümüş, içlerinde bir tane bile eğitimci olmayan ölçme değerlendirme ekibi tartışılırken, sayın bakan; “Türkiye’nin en güçlü ölçme değerlendirme ekibi bizde, tıkır tıkır işleyen bir sınav yaptık.” diyebiliyor. Kim ne derse desin, bildiğini ısrarla söyleyen bir yönetim anlayışı çoktan bitti halbuki.

Salgın sürecinin başından beri yaşanan belirsizlikler, çelişkili açıklamalar, öğretmenleri ve öğrencileri çileden çıkaran uygulamalar bitmek tükenmek bilmiyor. Okulların ne zaman kapanacağına bile karar veremedik. Öğrenciler karnelerini, 18 Haziran’da e-okuldan görebilecek, 2 Temmuz’da okullarından alabilecekler.

Bakanlığımız herhangi bir konuda eleştiri aldığında, kamuoyu önüne eleştirileri unutturacak yeni bir icatla çıkıyor. Yeni icadın ne olduğunu öğrenene kadar zaten kimsede bir hal kalmıyor. Son buluş telafi eğitimi oldu. Ders mi yapılacak, sosyal etkinlik mi derken öğrendik ki isteyen herkes her istediğini yapabilecekmiş.

İki yıldır okuldan uzak kalan öğrenci, Türkiye şartlarında yaz tatilinde, gittiği başka bir ilde okula gidecek, tatile gitmeyen o okulun fedakâr öğretmeni bu öğrenciye istediği etkinliği yapacakmış. Süper proje, çok yakında; “Beş yüz bin öğretmen, beş milyon öğrenciyle telafi eğitimi yapıyor, her biri öyle enerji dolu ki.” haberlerini göreceğiz, çok yakın, demedi demeyin.

Koordinasyonunu kaybetmiş bakanlık birimleri, birbirinden bağımsız açıkladıkları proje ve etkinliklerle adeta bizi oyalıyorlar. Problemleri yok sayıyorlar. Yönetici görevlendirme sürecinin her adımında skandal uygulamalar yaşandı, ses yok. LGS yine öyle. Ancak hiçbir problem yokmuş ve her şey mükemmel gidiyormuş gibi yapmaya devam ediyorlar. Üç yüz bin öğretmene masal anlatma kursu vermiş bakanlığımız, beş yüz bin öğretmenle görüşme yapılmış, çözülmedik problem mi kalır?

Bir tavsiye ile bitirelim, ne olur bu yaz tatilinde olsun hiçbir proje üretmeyin, durun biraz, insanları rahat bırakın. Bir nefes alın, kendinize dönün, organizasyonunuzu gözden geçirin. Aşağıdakilerin işlerini yapmaktan vazgeçip, kendi işinize odaklanın. Küçük işlere büyük anlamlar yüklemeyin. İnsanlara her gün oyalanacakları, bulmaca gibi yeni bir şeyler söylemek zorunda değilsiniz.