24 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara3°C

NASREDDİN HOCAYI ANMAK VE ANLAMAK



      Bilindiği gibi her sene 5-10 Temmuz da Konya’nın Akşehir İlçesinde ‘’Uluslar arası Nasreddin Hoca Şenliği’’ adı altında festival düzenlenmektedir. Akşehir Belediyesi ile Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği tarafından etkinliğin adı ve tarihinde bir değişiklik yapılmış. 2011 Yılından itibaren uygulanacak olan değişikliğe göre; ‘’Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Anma ve Mizah Günleri’’ adı altında 01-10 Temmuz tarihlerinde yapılacak.

      Bu tür anma programlarının elbette yapacağı çağrışım bakımından ismi de önemlidir. Esasen önemli olan içeriğidir. Nelerin yapıldığı, nelerin yapılamadığıdır. Acaba Hocamızın ismine ve şahsına mütenasip hangi etkinlikler yapıldı? Yapılamayan nedir? Bunların muhasebesinin yapılıp, güzelliklerin ortaya çıkarılıp o noktalara eğilmek daha yararlı olacağını düşünüyorum.

      Nasreddin Hoca her şeyden önce Âlim, Mürebbi, Sûfi, Mutasavvıf, Muvahhid, Mütehallık bir kişidir.
Pek çok Âlimden ders almış, özellikle Akşehir’de medfun Seyyid Mahmut Hayrâni Hazretlerinden nasiplenmiştir. O’na atfen söylenen pek çok fıkra’nın sonradan uydurulduğu bir gerçektir. Zira Kuran’a, Sünnet’e, Ahlak’a mugayir bir sözü-tavır’ı, Nasreddin Hocadan beklemek o’nu tanımamak demektir.

      Nasreddin Hoca'ya mal edilen fıkraların bazılarının ahlak dışı olduğu görülür. Müslüman Türk halkının, başta dini inancı olmak üzere ahlak anlayışı, gelenek ve görenekleriyle bağdaşmayan bu tür fıkraların Nasreddin Hoca’ya ait olmadığı, sonradan hocaya mal edildiği bir gerçektir.

      Nasreddin Hoca fıkralarının toplum tarafından kabul görmesinin en önemli sebepleri; eleştiri oklarını genellikle ev, sokak, aile, iş hayatı, din, yargı sistemi, ekonomi, otorite gibi hayatın her alanını ilgilendiren konulara yöneltmiş olmasıdır. Hocamızın bu özelliklerini dikkate alarak o’nu tüm yönleriyle ve hayırla yâd etmek gerekir.

      Hoca sözleriyle, fıkralarıyla hem güldüren hem de eğiten bir muallimdir. Fıkraları yıkıcı değil yapıcıdır. İyi niyet timsalidir. Bu özelliklerinden dolayı asırlardır sevgisi geniş halk kitleleri tarafından yaşatıla gelmiştir. Böyle bir manevi değere sahip olmak, Akşehir halkı için büyük bir nimettir.

      Akşehir Belediyesi ile Nasreddin Hoca ve Turizm Derneği tarafından etkinliğin adı ve tarihinde yapılan değişiklik (isim biraz uzun olsa da) isabetli olmuştur.
‘’Anma’’ kelimesi önemlidir.

      Şenlikler muvacehesinde Akşehir’in yerli dinamiklerinden azami faydalanılmalıdır. 

NİDA-DER, AK-YÖR-DER, SIRA YARENLERİ… Gibi, yöresel kuruluşlar desteklenip işbirliği yapılmalıdır.  Değişik illerden el sanatları ile ilgili sanatçılar tespit edip davet edilmelidir. Bakır işlemeciliği, seramik–porselen ustaları, kumaş boyama, şişe cam sanatçıları, bıçakçı, kuyumcu, kilim ustaları, telkari, geleneksel İslami-Türk sanatları… Bunlar için ayrı, ayrı stantlar kurulup (kira alınmadan) teşvik edilmelidirler. Kültürel etkinliklere halkın ilgisi çekilmelidir.

      Bundan sonraki etkinlikler de Nasreddin Hoca'nın tüm yönleriyle tanıtılıp anılması gerekir. Geçmiş yıllarda Akşehir Cadde ve sokaklarında oluşan işporta-bitpazarı görüntülerine fırsat verilmemelidir. Değerli Belediye Başkanı Abdülkadir Oğul Bey’in bu görüntülere mani olup, seyyar satıcı ve işporta pazarlarını biraz disipline edeceğine inanıyorum.

      Nasreddin Hoca salt bir mizah ustası olmayıp çok yönlü bir âlimdir. Her geçen yıl hocanın daha iyi anlaşılıp, daha iyi anılıp tanıtılacağına inanıyorum. Bu noktadan hareketle Nasreddin Hocayı anma etkinlikleriyle ilgili isim değişikliği ve süre uzatımı isabetli olmuştur. İnşaallah bu değişikler etkinlik ve kutlamaların esasına da yansır. Gerçek anlamda hocayı anmış ve anlamış oluruz.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.