MUHALEFET DÜZELMEDEN

İktidar partisi AK Parti, oylarını artırarak 12 yıldır Türk siyasetinde tekbaşına arz-ı endam ediyor. Türk halkı, Recep Tayyip Edoğan'ın başbakanlığındaki iktidar partisine şimdiye kadar hiç bir siyasi partiye nasip olmayan desteği verdi. Halende bu destek devam ediyor. 30 mart yerel seçimlerindeki yüzde 45.5 oy oranı bu desteğin devam ettiğinin en açık ispatı olarak kayıtlara geçmiş durumda.

AK Parti, iktidarını, tüm engellemelere rağmen devam ettirebilmeyi başarabiliyor. Son 12 yıla bakıldığında ülkemizde özellikle iktidar partisine yönelik çok sayıda demokrasi dışı girişim olduğunu görüyoruz. Özellikle son bir yıldaki gezi kalkışması, 17 ve 25 Aralık darbe girişimleri uluslararası operasyonlardı. Şiddeti oldukça büyük, muhalefetin de hatırı sayılır bir şekilde destek verdiği bu darbe girişimleri, Tayyip Erdoğan'ın cesareti, kararlılığı ve halkın desteğiyle kolaylıkla savuşturulabildi.

Sandıkta Recep Tayyip Eroğan'ın AK Partisiyle baş edemeyeceği ümidini yitiren dış odaklar ve muhalefet partileri, sandık dışı yollardan iktidarı düşürmeyi, düşürmeyi deneyenlere yardımcı olmayı bir ümit olarak gördüler. Ancak tüm bu girişimler, ülke ekonomisine kaybettirmekten başka bir işe yaramadı. Halkta karşılık bulmadı. AK Parti, dimdik ayakta.

Zannımca muhalefete artık tek çıkış yolu kalıyor; halkın değerlerine ters düşmeyen siyaset anlayışı geliştirebilmek. Halkın beklentilerini doğru tespit etmek. Hizmet odaklı bir politika geliştirmek. Büyük Türkiye hedefi koyabilmek. Anlayacağınız, köklü bir zihniyet değişimine ihtiyacı var muhalefetin, iktidar yolunda söz sahibi olmak için.

Bir de Türkiye'de muhalefetin iktidar şansı yakalayabilmesinin tek yolu, en az iktidar partisi kadar hizmet üretebilmeken, proje ortaya koyabilmekten geçiyor. En önemlisi de hizmet odaklı siyaseti icra edeceklerine halkı inandırmaları gerekiyor. Hülasa, Türk seçmeninin güvenini kazanmaktan geçiyor, iktidar yolu.

Aksi takdirde, aynı anlayış devam ettiği ve aynı zihniyet hüküm sürdüğü müddetçe, muhalefetin bu ülkede hiç bir şansı yoktur. Muhalefet etmekten öte bir seçenekleri yoktur.

AK Parti, çıtayı oldukça yükseltmiştir. Ekonomi, eğitim, sağlık, ulaştırma, savunma sanayi ve daha bir çok alandaki hizmetlerle Türkiye'nin önünü açmıştır. Bölgesel ve küresel hedefler koymuştur. Türk halkının beklentilerini de yükseltmiştir.

Ne zamanki Türkiye'de muhalefet arzu edilen seviyeye gelir, işte o zaman Türkiye, bir o kadar daha şahlanır.

Benim kısa vadede böyle bir ümidim maalesef yok. Zihniyet değişimi öyle bugünden yarına olacak bir iş değildir.