05 Mayıs 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara9°C

MÜDÜRLER ZORLA KAYIT PARASI ALIYOR DİYE..

Talat Yavuz

23 Eylül 2019 Pazartesi 14:19

Anayasamıza göre eğitim, devlet okullarında parasızdır. Ancak devletimizin bütçesi, okullarımızın ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyor. Yetkililerimiz bu duruma, ne çözüm üretebiliyor ne de bu gerçeği kamuoyuna açıkça söyleyebiliyor. Bütün yük, okul müdürlerinin omuzuna yüklenmiş durumda.

Kamuoyuna; “müdürler zorla kayıt parası alıyor” diye yansıyan problem, görünenin çok ötesinde ve derinlikte yaşanıyor. Kaynak oluşturmak zorunda olan okul müdürleri, çoğu zaman risk alarak veya eğitim ilkelerini zorlayarak, şikâyet edildiğinde arkalarında durulmayacağını bilerek çeşitli çözümler üretiyor. Yabancı dil ağırlıklı sınıf, tercih edilen öğretmen ve bölge dışından gelen öğrenci üzerinden bağışlar ve çeşitli aktivitelerle bütçe oluşturmaya çalışılıyor. Kantinci, servisçi, kitapçı ne varsa bütün seçenekler mecburen zorlanıyor.

Okullarda bütçesi, sahibi ve sistemi olmayan işletme yönetimi, keyfi uygulamalara ve suiistimallere açık hale geliyor. İşletilemeyen veya kolayca aşılabilen adres kayıt sistemi, okulların kayıt alanlarını işlevsiz hale getiriyor. Bu sürece ideolojik kavgalar ve menfaat çatışmaları da eklenince, tam bir kargaşa ortaya çıkıyor. Bu kargaşada zararlı çıkansa her defasında okul müdürleri oluyor.

Kantincilerin, servisçilerin odaları var, lobileri var. Adres değiştirerek ve bağış yaparak iyi bir okula kayıt yaptıran veli mutlu oluyor. Tercih edildiği için kaynak problemi olmayan ve artık işin suyunu çıkaran az sayıda okuldan yansıyanlarsa, bütün okul müdürlerinin hedef olmasına, yıpranmasına, şikâyet edilmesine sebep oluyor. Bütün bedeli, şikâyet edildiğinde yetkililerin sahip çıkmadığı, basının insafsızca hedefe koyduğu, müfettişlerin bağış almaktan değil yolsuzluktan işleme tabi tuttuğu büyük grup ödüyor. Bir insaf sahibi yetkili de çıkıp gerçeği haykırmıyor, çok yazık.

Bu problemi artık para değil dürüstlük çözer. Önce okullara bütçe gönderemeyen yetkililer, bütün bu probleme kendilerinin sebep olduğu suçluluk içinde arzı endam etsinler. Adres değiştirerek bölgesinin dışında bir okula kayıt yaptıran veli, usulsüzlük yaptığını bilsin. Okulunun ihtiyacı olmadığı halde astronomik tutarlar isteyen okul müdürümüz, bütün arkadaşlarını ateşe attığını bilsin. Soruşturmaya giden müfettiş, karşısına aldığı okul müdürünün, bağış isteyerek suç işlemediğini, tam aksine milletine hizmet ettiğini bilsin.

Bir gün okul müdürleri, organize olarak -ki bunu çok rahat yapabilirler-, okullarında parasal hiçbir işe dokunmayacaklarını, sadece eğitim liderliği yapacaklarını söyleseler, yetkililer ne yapacak merak ediyorum. Çözüm belki böyle sıra dışı bir adımla gelecek. Günümüz teknolojisi ve yönetim organizasyonlarıyla, İlçe Milli Eğitim Müdürlüklerinde bir birim, neden bütün okulların kaynaklarını ve ihtiyaçlarını planlayıp yönetmesin?

Son dönemde okul müdürleri şikâyet ve soruşturmalardan bıkmış durumda. Okulunu eğitime hazırlamak ve yılı çıkaracak bütçe oluşturmak için adım atsa suçlu, atmasa beceriksiz oluyor. Müdürleri ona, şikâyet edilmeden çok bağış alan arkadaşlarını örnek gösteriyor. “Mutlu öğrenci, güçlü Türkiye” hedefine, sinirleri yıpranmış okul müdürleri ile mi ulaşılacak? Devletimizin, okullar kadar bütçesiz bıraktığı başka kurumu var mıdır? Başhekimin, cezaevi veya emniyet müdürünün bağış alma diye bir derdi var mıdır?

Kayıt dönemi diye bir kavramın artık olmadığı, kayıtların internet ortamında bir tuşla yapıldığı bir dönemde, okuluna bağış kabul eden okul müdürüne işlem yapan, ceza veya idari yaptırım öneren müfettiş, yetkili veya mülki amir kim varsa insafa davet ediyorum. Madalya vermeniz gereken bu insanlara bari ceza vermeyin, motivasyonlarını bozmayın, her şeyden önce gelin problemin adını açıkça koyalım ve dürüst olalım.