MISIRDAKİ DARBENİN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Darbeciler önce darbe şartlarını-gerekçelerini oluşturmaya çalışırlar. Ardından kurtarıcı rollerini oynayarak halkın iradesini katlederler. Dünyanın her yerinde oynanan oyun aynıdır.
Mısır Cumhuriyeti’nin 30 Haziran 2012’de göreve gelen ilk seçilmiş başkanı Muhammed Mursi, bir yıl sonra, 3 Temmuz 2013’te ordu müdahalesiyle görevden alındı.
Mısır ordusu tarafından yapılan darbe, Mısır halkının iradesini hedef almış apaçık bir zorbalık; halka ve iradesine yönelik saygısızlıktır. Mısır halkının geleceğine yönelik küresel nitelikteki bildik kirli oyunların bir parçasıdır.
Demokrasiyi, hukuku, insan onurunu hiçe sayan faşist, antidemokratik bu darbe, Mısır sivil yönetiminin Filistin halkına nefes aldırmasına yönelik tavrına tahammülsüzlüğün ve Filistinlilerin geleceğine de ipotek koyma çabalarının ürünüdür.
Darbecilere karşı tavır ortaya koymayan ve darbeyi kesin bir dille kınamaktan özenle kaçınan BM, AB ve ABD, tutumlarıyla, demokrasi havariliği yapanların çifte standartlarını bir kez daha sergilemiştir.
Suriye’de kendi halkının kanını dökmeyi meziyet sayan Esed’e demokrasi ve seçim çağrısı yapanların, Mısır’da demokratik bir süreçte halkın desteğini alarak göreve gelen Cumhurbaşkanı Mursi’ye karşı yapılan darbeye ve anayasanın askıya alınması yönündeki açıklamalara sessiz kalması, bölgede demokrasinin hâkim olması temennilerine ilişkin beyanların samimiyetini sorgulamayı gerektiriyor.
İsrail’e karşı varlık gösteremeyen Mısır Ordusu, kendi halkına karşı katliam yapmaktadır. Sabah Namazı kılan kalabalık üzerine Mısır askerleri tarafından ateş açılması sonucu 53 kişi öldü, yüzlerce kişi yaralandı. Yüzlerce mısırlı tutuklanıp zindanlara atıldı. Baskı ve şiddet hat safhaya geldi.
Mısır'ın başkenti Kahire'de en az 53 kişinin ölümüne neden olan katliam sonrasında Müslüman Kardeşlerin (İhvan) siyasal partisi olan Hürriyet ve Adalet Partisi'nden ayaklanma çağrısı geldi. Partinin facebook sayfasından açıklama yapıldı.
Çağrıda, ‘’Devrimi tank ve zırhlı araçlarla, ölen insanların bedenleri üzerinden çalmaya çalışanlara karşı Mısır halkını ayağa kalkmaya çağırıyoruz’’ denildi. Açıklamada Mısırlılar için intifada çağrısında bulunuldu.
Bir ilginç gelişme de başlangıçta darbecilerle işbirliği yapan Suudi yanlısı Selefi eğilimli Nur Partisi, sabah namazı kılan göstericilere cuntanın ateş açması üzerine protestoculara katılma kararı aldı.
Nur Partisi Başkanı Mahyun, ‘’Cumhuriyet Muhafızları Karargâhı önünde yaşanan katliama tepki olarak görüşme sürecinden çekilmeye karar verdik.’’ dedi.
Nur Partisinin darbecilerle işbirliği yapması büyük tepki toplamış; hem yönetim kademesinden hem de kitlesinden birçok kişi İhvan saflarında darbe protestolarına katılmıştı.
Günlerdir Mısırın Rabiatül Adeviyye ve Tahrir Meydanlarında, ülke genelinde Milyonlarca mısırlı darbeye karşı direnmektedir. Halkın iradesine saygı duyulmasını istemektedir.
Demokrasilerde, seçimle gelen seçimle gider. Demokrasiye dair bu en yalın gerçek ışığında, Mısır’da ordu, anayasanın askıya alınmasına ilişkin beyanını geri çekmeli, sivil yönetim ve Mısır halkı üzerinde vesayet oluşturma çabalarından vazgeçmeli, Mısır halkının özgür iradesine saygı duymalı, bir ülkenin silahlı kuvvetlerinin görevinin ülkeyi dış tehditlere karşı korumak olduğu idrakiyle kışlasına çekilmelidir.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.