22 Kasım 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara13°C

MAHALLENİN FIRINCISI KADAR ORGANİZASYON YAPAMAZ HALE GELMİŞ!

Talat Yavuz

13 Nisan 2020 Pazartesi 14:02

En kalabalık ilimiz, virüs salgınının en çok vurduğu şehrimiz, İstanbul. Ülkemizin enerjisi, morali, tarihi, aşkı, sevdası, her geçen gün biraz daha içine kapanıyor. Virüsle mücadelede en kritik aşamadayız.

Devletin bütün birimleri durmaksızın çalışıyor. Sağlıkçılarımız evlerini, ailelerini unuttular. Polis, jandarma, öğretmen, din görevlisi derken bütün çalışanlarımız gönüllü olduğu veya mevcut işini yaparak hizmet üretiyor.

Zamanında, 1999 yılındaki Körfez depreminde, değil İstanbul’a, Sakarya’ya, Düzce’ye kadar hizmet götüren İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin bugünkü herkesi kucaklayan! başkanı, bu zor günlerde ne yapıyor dersiniz?

Günlerdir sokağa çıkma yasağı istiyordu. İki günlüğüne sokağa çıkma yasağı ilan edilince de başladı; “Bize haber verilmedi, hangi hizmetleri yapacağımızı bilmiyoruz.” demeye. Günlerdir neden hazırlık yapmadınız? Haftalardır, evlerinden çıkamayanlar için neler yapıldığını da mı görmüyorsunuz? Hiç mi aklı başında adam bırakmadınız?

Polemik değil de iş üretmek isteyen bir başkan, sokağa çıkma yasağı ilan edildiği anda televizyonlara bağlanarak; “Hiç kimse merak etmesin, yarın sabah şehrin her sokağında ekmeğiniz, suyunuz olacak, ekiplerimiz hizmetinizdedir.” diyerek insanların gönlünde taht kurardı.

Gördük ki devasa hizmetler üreten bir kurum İBB, bir yılda, mahallemizin fırıncısı kadar organizasyon yapamaz hale gelmiş. Aracına yüklediği ekmekle sokakta yükselen ses ne yazık ki fırıncıların sesiydi, yazık, çok yazık.

Haksızlık etmeyeyim diyerek İBB, Başkan ve sözcüsünün sosyal medya hesaplarına baktım. Sıradan etkinlikler, bizim meslek liseleri bile çok daha aktif rol aldılar ve sürece katkı sundular, üretmeye devam ediyorlar.

Sahra hastanelerine bile ihtiyaç duyulduğu ve yapımına başlandığı bir dönemde, aylardır polemik konusu olan şehir hastanesinin yoluna bile bir kazma vurmayı beceremeyen bir belediyecilik anlayışı ile on altı milyona hizmet ettiğinizi nasıl söylüyorsunuz, anlamak mümkün değil.

Şehrin valisi sizi toplantıya davet ediyor, basına sizinle beraber görüntü veriyor. Her gün yeni hizmet alanları açılıyor. Vefa ekipleri, 112 hizmeti, maske dağıtımı, cenazeler, hastalar, sağlık çalışanlarının ulaşımı, görevdekilere destek, karantinadakilere hizmet gibi onlarca başlıktan yapacak iş bulamıyorsanız, sizde başka bir problem var demektir.

Milletimiz tecrübesiyle şunu çok rahat görecektir. Terörle mücadelenin en kritik aşamasında; “Savaş bir halk sağlığı sorunudur.” diyebilen TTB; “Hasta yok, bütçeye yük olan bu kadar hastaneleri neden yapıyorsunuz.” diyebilen bir siyaset ufku ile “Hangi hizmetleri yapacağımızı bilmiyoruz.” diyebilen belediyecilik ufku, milletinden uzaklaşmış, algı ve operasyon kokan işlerin parçası olmuş bir anlayışın ürünüdür.

Virüsten sonra kaybedenler listesinin en başına isminiz yazıldı. Yerel seçim sürecinin başından beri usta manevralarla yürüttüğünüz algı oyunları, dürüstlük pozları, mağdur görüntüleri ve herkesi kucaklama hikâyesinin sonu geldi.
İstanbullular sizin artık kendilerine hizmet edebileceğinize inanmıyor bari şu algı oyunlarınıza bir son verin.

İnsanımıza hakaret eden çalışanınızla ilgili kamuoyunu yanıltınız. Yasaları, şeffaflık ilkesini, sivil toplum denetimini yok sayarak yüz on bin çalışanımız adına yaptığımız başvurumuza cevap verecek cesareti gösteremediniz.

Bu performansınızla sizden; “Uzun süren virüsle mücadele sonrası tatili hak ettik.” manşetiyle bir tatil paylaşımı bekliyoruz. Eğitimli, çağdaş, modern, aile bireylerine karşı görevine sadık tatildeki bir başkan görüntüsüne çok ihtiyacımız var bugünlerde!