LİNÇ EDENLER Mİ SESSİZ KALANLAR MI?
Talat Yavuz
19 Aralık 2022 Pazartesi 13:44
Bir taraf linç ediyor, diğer taraf sessiz kalıyor. Bir taraf sonuç alıyor, diğer taraf sabrediyor. Olay, konu, ayrıntı, kişi, yer ve zaman önemli değil, sonuç hep aynıdır. Sonuç aldıkça kuduran, kudurdukça sonuç alan bu organize güruhun en önemli silahı ise hukuku devre dışı bırakan sahte sosyal medya hesaplarıdır.
Bugün devletlerin geleceği, toplumun huzuru ve barışı için en büyük tehdit, düşmanın uçağı, füzesi, bombası değil, saldırıya uğrayan ülke tarafından müdahale edilemeyecek internet sağlayıcı uydular ve sosyal medya mecralarıdır. Burada organize olanlar, hiçbir ahlak ilkesi tanımıyorsa onlarla baş etmenin bir yolu henüz icat edilmemiştir.
Son günlerde ülkemizde iki önemli olay yaşandı. Bunlardan biri Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sözde bir hocanın derste Peygamber efendimize alenen hakaret etmesi ve ikincisi ise Cağaloğlu Anadolu Lisesi müdürünün, günler süren linç kampanyasına tabi tutulmasıydı. Bir tarafta açıkça işlenmiş bir suç, diğer tarafta ise sadece “olayın ne olduğu araştırılsın” diyen bir açıklama var.
Bir haftadır yürütülen kampanyaya bakılırsa, insanlığımızdan utanacağımız kadar vahim olayın Cağaloğlu Anadolu Lisesi’nde yaşandığı ve sorumlusunun da okul müdürü olduğu zannedilecek. Peygamberimize hakaret olayı ise kamuoyunun hiç ilgilenmediği bir ayrıntı olarak geçiştirilmeye çalışılıyor.
Çıkarılan gürültünün amacı nedir? Cağaloğlu Anadolu Lisesi ve aynı statüdeki liselerde yaşanan ve belli aralıklarla basına yansıyan olayların arka planında ne vardır? Bu okulların; okul aile birlikleri, mezun dernekleri, idareci ve öğretmen kadrosu kontrol altında tutularak, belli bir zihniyete hizmet eden okullar olarak mı kalması amaçlanıyor?
Okulda LGBT panosu düzenlenebilsin, sosyal etkinliklere okul idaresi karışmasın, yurt dışı bağlantılara bulunan kılıf deşifre olmasın, okulun maddi imkânları okul idaresine karşı dayatma aracı olabilsin, gerekirse ödemeler yapılmasın, gelen muhafazakâr aile çocukları bile ya bu çark içinde öğütülsün ya da başka okullara nakil gitsin isteniyor. Okulun rengi bu ülkenin rengi, okulun iklimi bu ülkenin iklimi olmasın isteniyor.
Okul toplumun özetidir. Toplumun değerlerini taşır, yaşatır, gelecek kuşaklara aktarır. Eğitim ciddi bir iştir. Okul kuralları olan bir yerdir. Görevlilerin yetki ve sorumlulukları tanımlanmıştır. Her birim kendi işini yapmalıdır. Okul sadece öğretim yapmaz, eğitim de yapar. Eğitim sadece derslerde yapılan bir faaliyet değildir. Bütün bu sistemin başı okul müdürüdür. Tersine bir durum kargaşadır.
Sayıları binleri bulan diğer okullarda okul idareleri, okul aile birliklerine zorla veli bulabilirken, bu okullara belli kesimlerin özel ilgisinin anlamı nedir? Kaç tane okulun, okul aile birliği, okuluyla ilgili basın açıklaması yapıyor, yapabiliyor?
Cağaloğlu Anadolu Lisesi ve aynı statüdeki diğer okullarda yaşanan olaylar iyi analiz edilmeli, problemler yok sayılmamalıdır. Marjinal grupların çıkardığı gürültüye göre değil; eğitimin ilkelerine, yönetim biliminin doğrularına, ülkemiz insanının ve öğrencilerimizin içinde bulundukları yaşın hassasiyetlerine ve son on yılda verilen mücadeleye uygun kararlar alınmalıdır.
Gerekirse okul aile birliği mevzuatı başta olmak üzere, problem üreten değil problem çözen yeni mevzuat geliştirilmelidir.
Takip ediyoruz, linç edenler mi dikkate alınacak yoksa sessiz kalanlar mı göreceğiz. Şundan eminim ki son bir hafta içinde şahit olduğumuz çaba, bir olay üzerinden çıkan tartışmayı köpürterek, sıkışılan ve aylardır gözlerden uzak devam eden başka bir alanda sonuç alma çabasıdır. Bu çabaya her defasında teslim olunursa, müdürler öğretmenler gelir gider, ancak problem yerli yerinde durur.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi