LEYLE-İ KADİR VE RAMAZAN BAYRAMI
Rahmet ve mağfiret ayının son günlerini yaşarken Leyle-i Kadir ile Ramazan Bayramına kavuşmanın da sevincini yaşıyoruz.
Bin aydan daha hayırlı olan, günahların affedilip mü’minlerin isteklerinin yerine getirildiği aynı zamanda Ramazan Bayramının müjdecisi konumunda olan Kadir Gecesi; 3 Ağustos Cumartesi akşamını 4 Ağustos Pazar gününe bağlayan geceye denk geliyor.
Kur’an-ı Kerim Kadir Suresinde Yüce Rabbimiz; ‘’Şüphesiz, biz onu (Kur’an’ı) Kadir Gecesinde indirdik. Kadir Gecesinin ne olduğunu sen ne bileceksin! Kadir Gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir’’ buyuruyor.
Kadir Gecesi, ‘’bin aydan daha hayırlıdır’’ buyrulmasının birden fazla hikmeti vardır.
Birincisi; Kur'an-ı Kerim'in indirilmesi.
İkincisi; Rahmet ve mağfirete vesile olan bir gece olmasıdır.
Üçüncüsü; Bu gecede yeryüzüne o kadar çok melek iner ki, adeta yeryüzü dar bir mekân haline gelir.
Kadir gecesi, Kur’an’ı Kerimde övülen, esenlik ve güvenliğin her tarafa yayıldığı, sema kapılarının açıldığı, dua ve tövbelerin kabul edildiği kutlu bir gecedir.
Bu gece, ibadet ve istiğfar ile Peygamberimize (sav) salâvat getirmekle, Kur’an okumakla, dua ve niyazla meşgul olalım. İnanalım ki, biz samimi olursak Allah bizim isteklerimizi kabul buyuracak ve bizleri bağışlayacaktır. Çünkü bu gece mü’minler için bir kurtuluş ve arınma gecesidir.
Pek çok hayır ve bereketi bünyesinde barındıran, manevî haz ve vecdin doruğa ulaştığı bu mübarek gece de, Yüce Allah’ın bizlere bilgi, anlayış ve ihlâs vermesi, ve bizi affetmesi için dua edelim.
Bu mübarek ayın sıcak günlerinde bağımsızlık mücadelesi veren, zalimlerin zulmü altında can veren; başta Mısırdaki Adeviyye meydanında darbecilerin kurşunlarına hedef olan Müslüman kardeşlerimize, Bengaldeş’te, Arakanda, Doğu Türkistan da, Suriye de dünyanın dört bir yanında zulüm altında yardım bekleyen Müslüman kardeşlerimizin kurtuluşu için dua edelim.
İhtiyaç içerisinde ve zor şartlar altında yaşamını sürdürmek zorunda kalan insanlarımızın maddi ve manevi yardımlarına koşarak sıkıntılarını paylaşmaya, acılarına ortak olmaya çalışalım.
Ramazan Bayramı
Ramazan Bayramının Müslümanlar arasında müstesna bir yeri vardır. Çünkü Ramazan Bayramı, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder.
Bir ay gibi uzun bir süreyle, özellikle Ramazan'ın yaz mevsimine denk geldiğinde sıcak günlerde nefislerine oruç tutturan Müslümanlar, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini, Ramazan Bayramında yaşama imkânına kavuşurlar. Yani, şükür bayramı yaparlar.
Bayramlarda yapılması mendup olan (dinimizin güzel gördüğü) hususlar vardır. Bunlar;
Bayram sabahında erken kalkmak, yıkanmak-gusletmek, misvak kullanmak-ağzı temizlemek, güzel koku sürünmek, en güzel elbiselerini giyinmek, Allah’ın verdiği nimetlere şükretmek için sevinçli ve neşeli görünmek menduptur.
Ramazan Bayramı’nda sabahleyin camiye gitmeden önce tatlı bir şey yemek, varsa bunun hurma olması ve bir, üç beş gibi tek adetli olması güzel bir davranıştır.
Bayram Namazına erken davranmak, varsa namazgâha ve büyük camiye gitmek. Ramazan Bayramında içinden, Kurban Bayramında açıktan tekbir getirmek, dönüşte mümkün ise başka yoldan gelmek, karşılaştığı müminlere güler yüzlü olmak ve tatlı söz söylemek, gücü nispetinde sadaka vermek menduptur.
Bayram günü Ana-Babayı unutmayıp ziyaret ederek hayır dualarını almak dini bir görevdir. Akraba, eş-dost ziyaretleri yapılır. Daha fazla Müslüman’la karşılaşıp sevinci paylaşmak sünnettir. Çocuklar, bilhassa öksüz ve fakir çocuklar sevindirilir.
Aralarında dargınlık bulunanlar barıştırılır. Ramazan ayı içinde verilmemişse fitrenin de o gün verilmesi gerekir.
Gidip-gelme imkânı olmayan uzaktaki dost ve akrabalar, telefonla (kısa da olsa) selâmlaşıp-bayramlaşarak gönülleri alınmalıdır.
Bayramlarımızın en güzel şekli (tanısın tanımasın) Müslümanların musafaha yaparak (tokalaşarak), kucaklaşarak birbirleriyle bayramlaşması, bayramlarını kutlaması ve tebrikleşmesidir. Sahabeler birbirleriyle "Bârekâllâhü lenâ ve leküm" diyerek bayramlaşırlardı, yani "Allah bizden de, sizden de kabul etsin" dedikleri rivayet edilir. Bu tebrikleşme bizim dilimizde "Bayramınız mübarek olsun, bayramınızı kutlu olsun, hayırlı bayramlar" gibi sözlerle ifade edilir.
İdrak etmekte olduğumuz Leyle-i Kadri ve Ramazanı Şerif Bayramınızı tebrik eder, tüm âlemi islâm’ın kurtuluşuna vesile olmasını Cenabı Allah’tan (c.c.) niyaz ederim.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.