24 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara0°C

KUŞ ÖLÜR, SEN UÇUŞU HATIRLA

Coşkun Otluoğlu

23 Temmuz 2019 Salı 12:40

İsmet Özel “Neyi kaybettiğini hatırla.” diyor. Bir türkü de "Kuş ölür, sen uçuşu hatırla." diyor. Her iki sözde de bir şeyi hatırlatma var.

Meşhur bir hikâyedir.

Sıcak bir gün ortasında atıyla kumların üzerinde güç bela ilerleyen süvari, çok uzaklarda bir karartı görür. Yaklaştıkça bu karartının bir yolcu olduğunu anlar. Bir süre sonra yayaya yaklaşan atlı adamın durumuna acır. Atından iner ve ona matarasında kalan suyundan ikram eder. Sonra da: “İkimiz bu sıcakta bu atın üzerine aynı anda binemeyiz, at ikimizi birlikte bu sıcakta taşıyamaz. Görüyorum ki sen de çok yorulmuşsun. Sırasıyla ata binelim. Öylece menzilimize ulaşırız.” demiş.

Yaya, duruma oldukça sevinmiş ve hemen ata binmiş. Bir süre atın sahibi yaya olarak, diğeri de atın üzerinde sohbet ederek yol almışlar. Daha sonra atın üzerindeki atı bir süre hızlandırmış. Atın sahibi adımlarını sıklaştırmış. Bu sefer atın üzerindeki atı biraz daha hızlandırmış. Atın sahibi gerilerde kalmaya başlamış. Öyle bir an gelmiş ki ne kadar hızlı yürüse de at ile arasındaki mesafenin açılmasını engelleyememiş: “Atı biraz yavaş sür, yetişemiyorum.” demiş.

Atın üzerindeki, arkasından seslenen atın sahibini duymamazlığa gelerek atı biraz daha hızlandırmış. Çölün ortasında arkalarda kalan atın sahibi son gücünü toplayarak seslenmiş:

“Beni bu çölün ortasında bırakarak oralı olmamana pek üzülmüyorum, hatta atımı alıp gitmene de. En çok hayıflandığım nedir biliyor musun, bir daha bir çölün ortasında kalan bir yolcu görürsem ona yardım edip etmeyeceğim ile ilgili inancımı elimden aldığın için üzülüyorum.”

“Neyi kaybettiğini hatırla” ile “Kuş ölür, sen uçuşu hatırla.” arasında doğrudan bir ilinti olduğu şüphe götürmez bir gerçek. Hikâyedeki “inancın kaybolması” da işin cabası.

Diğer bir türkü de "Bir tabip ol, gel sar yaramı." diyor. Şimdi, neyi kaybettiğini hatırlamıyor, kuşu öldürüyor, hatırını saymıyor, uçuşundaki ahenkten hiçbir haberi yok. İnanç yok, sevda yok, aşk yok. Nasıl tabip olacak, nasıl o yarayı saracak? Mümkün değil buradan bir şey çıkmaz.

 

 

 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.