KUR FARKINDAN DOLAYI İHALELER İPTAL EDİLİYOR
Meytaş İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Eşref Taş, malzemeli sulama projelerinde döviz üzerinden harcama yapılıp Türk Lirası bazından hak ediş alındığından fiyat farkı düzenlemesinin ayrı olması gerektiğini ifade etti.
19 Ocak 2022 Çarşamba 13:19
Mehmet Safa CANAT Hasan CANAT İSTANBUL
Eğitimci bir ailenin evladı olduğunu belirterek sözlerine başlayan Eşref Taş, “İnşaat mühendisiyim. Mezun olduktan sonra uzun yıllar boyunca özel sektör bünyesinde yurtiçinde ve yurtdışında çalıştım. 2015 yılından itibaren Meytaş İnşaat firmamızla ufak çaplı taahhüt projeleri inşa etmeye başladık. Kastamonu, Konya, Aksaray ve Zonguldak’ta bitirdiğimiz projelerimiz var. Geçen seneden itibaren Amasya’da devam eden projelerimiz bulunuyor. Amasya Gümüşhacıköy’deki Beden ve Saraycık göletlerinin sulamasını 2022 yılında açmayı planlıyoruz. Böylece yaklaşık 2 bin 500 dekarlık alan sulamaya açılacak” dedi.
Toprağı nadas kaybından kurtarıyor
Çiftçilerin genellikle susuz tarım yaptığını ifade eden Taş, “Susuz tarım yapıldığında bir yıl nadas süresi oluyor, ürün çeşitliliği kısıtlandığı için arazi kaybına da sebebiyet veriyor. Ancak sulu tarım yapmaya başlayan çiftçilerin tarlalarında verim yükseliyor, nadas ortadan kalkıyor, ürün çeşitliliği de artıyor. Sulama projeleri toprağı nadas kaybından kurtarıyor. Nadasa bırakılan topraktan her yıl ürün alınamıyor ama nadasa bırakılmayan topraklardan her yıl ürün alınıyor. Böylece çiftçilerin cirosu da artıyor. Özellikle cazibeli sulama projeleri çiftçiler için bulunmaz bir nimettir. Şu anda sulama yapan çiftçiler sondaj kuyuları ve elektrikle sulama yapıyorlar. Enerji şu anda çok kıymetli olduğu için çiftçiye yük oluyor. Bilhassa sondaj kuyularından çekilen sular yeraltı suyu kaynaklarına zarar veriyor. DSİ’nin bünyesinde inşa edilen cazibeli sulama projelerinde ise sıfır enerjiyle sulama yapılıyor. Dünya genelinde bir su ve gıda kıtlığı bekleniyor. Suyun önemi günden güne artıyor. Sulama projeleri de suyun ve gıdanın korunması adına inşa edildiği için hassasiyetle takip edilmelidir” diye konuştu.
Mağduriyet giderilmeli
Kamu projelerinde iş çeşitliliğinin çok fazla olduğunu kaydeden Taş, “Mesela taşkın koruma projelerinde bile maliyet artışları projenin türüne göre farklılık gösterebiliyor. Şu anda inşaat sektöründe malzemeyi satın alarak imalat yapmaya çalışan sulama projelerinin yüklenici firmaları en çok mağdur olan firmalardır. Yani bizim gibi sulama projeleri inşa eden firmalar en büyük zararı gördüler. Kur fiyatlarının dalgalanması en çok bizi etkiledi. Ancak biz hiçbir zaman işimizi devretmeyi veya tasfiye etmeyi düşünmedik. Malzemeli sulama projeleri inşa eden firmaların kur dalgalanmalarından dolayı ne kadar zarar ettiğini ilgili kamu kurumlarındaki yetkililer de biliyor. Özellikle malzemeli sulama projelerinin yaklaşık yüzde 80’i dövize bağlıdır. Herkesin elini vicdanına koyup buradaki mağduriyeti gidermesi gerekiyor. Tabii bizler de herhangi bir oran belirtemeyiz. Bunu yetkili devlet büyüklerimiz belirlemelidir. Devletimizden bu anlamda bizler de destek bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Kur farkından dolayı ihaleler iptal ediliyor
Döviz fiyatlarının artışından dolayı işlerin hızlı bir şekilde ilerlemediğini vurgulayan Taş, “Tamamı dövize endeksli olan projeler var. Malzemeli sulama projeleri döviz üzerinden harcama yapıp Türk Lirası bazından hak ediş alınan projelerdir. Dolayısıyla malzemeli sulama projelerinin fiyat farkı düzenlemesi ayrı olmalıdır. Önceden 2886 sayılı eski kamu ihale kanununda dövize endeksli fiyat farkı vardı. Aslında şu anda 2886 sayılı eski ihale kanununun bazı maddelerine ihtiyacımız var. Geçtiğimiz haftalarda açıklanan kur korumalı mevduat farkı gibi bir uygulama yüklenici firmalara umut verebilir. Şu anda kur farkından dolayı bazı ihaleler iptal ediliyor, başlayan işler yarım kalıyor, yüklenici firmalar işlerini tasfiye etmeyi düşünüyor” ifadelerini kullandı.
Yurtdışına açılmayı hedefliyoruz
Gelecekteki hedeflerinden de bahseden Taş, “Yurtdışında da çalışmış bir insan olarak yurtdışında taahhüt projeleri inşa etmeyi düşünüyoruz. Bu elbette ki çok büyük bir altyapı, ekip ve sermaye gerektiriyor. Yurtdışına kesinlikle taşeron olarak değil, ana yüklenici olarak yer almak istiyoruz. Yurtiçinde ne kadar güçlü olursak yurtdışında da güçlü oluruz. Bizler de ülkemizde önemli başarılara imza attıktan sonra yurtdışındaki önemli projelerde yer alarak ülkemize hem döviz hem de prestij kazandıran firmalardan biri olmayı hedefliyoruz. Dünyanın birçok yerinde projeler inşa eden Türk firmalarıyla da gurur duyuyoruz” diyerek sözlerini tamamladı.
KAYNAK= Yeni Akit
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.