03 Mayıs 2024
  • İstanbul13°C
  • Ankara13°C

KÜLTÜREL İKTİDAR

Coşkun Otluoğlu

17 Kasım 2015 Salı 00:00

TÜYAP (Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş.) Kitap Fuarına her yıl öğrenciler, öğretmenler ve bütün kitap severler ilgi gösterir. Yalnız yıllardır, beni tedirgin eden bir husus var ki üzerinde durmak istiyorum.

Bu yıl 34. kez düzenlenen TÜYAP Kitap Fuarı’nda her yıl olduğu gibi bu yıl da “onur yazarı” belirlenmiş. Her yıl belirlenen onur yazarı ile söyleşiler, onun kitaplarının fuar boyunca işlenmesine imkan verir. Dikkat edilmesi gereken husus burada onur yazarının nasıl seçildiği ile ilgili. 34. kez seçilen onur yazarlarına bir bakıldığında İslami hassasiyetleri olan veya muhafazakar kesimden bugüne kadar hiçbir yazarın onur konuğu seçilmediği. Sadece laiklik hassasiyetinin ön plana çıkarıldığı yazarları onur konuğu belirlemek Anadolu’nun birikimlerine ne kadar sahip çıkar?

            Fuarın koordinatörlüğünü bir gazetenin yazarı yapmaktadır. Koordinatörün verdiği bir röportajda: “Muhafazakarların evrensel kültüre katkıları yok!” demesi benim yukarıda dile getirdiğim endişeyi haklı çıkarıyor. Yine fuar içende yer alan resim sergisinde İslam’ın emri olan ve kadınlarımızın kahır ekseriyetinin tesettürlü olduğu topluma ve tesettüre karşı yapılmış saygısızlık ve hakarete müsade edilmiştir.

            Bu toprakların harcı gerçekte İslam ile yoğurulmuştur. Kültürel iktidar sahipleri İslam’dan ne kadar uzaklaşırlarsa bu toprakların mayasını da o kadar anlamamış demektir. Bu topraklara yabancı kültür hakimiyeti kendiliğinden yerleşmemiştir. Dünyanın süper gücü ABD, Türkiye’de televizyonlarda oynatılacak dizilerin veya filmlerinin yüzde yetmiş beşinin Amerika filmleri olması gerektiğini zamanın başkanı Bush, dönemin Başbakanı rahmetli Özal’dan istemiştir.

            Her yeni filmin gösterime girdiğinde ne kadarı kendi kültürümüzü ne kadarı yabancı kültürü empoze etmekte, yerli filmlerin ne kadarı “yerli” olmaktadır?

 

            Televizyonlarda gösterimde olan dizilerin birçoğunun isimlerine göz attığımızda bile bu filmlerin bizlere ne tür bir toplum inşa edilmeye çalışıldığını göstermektedir.  “İlişki Durumu: Karışık”, “Aşk Zamanı”, “Evli ve Öfkeli”, “Acı Aşk”, “Aşk Yeniden”, “İnadına Aşk”, “Aşka Gebe”, “Aşk ve Günah”, “Aşk Kapıda”,  “Acil Aşk Aranıyor”, “Aşkın Bedeli”, “Kiralık Aşk”, “Aşkın Kokusu” “Sevda Kafesi”,  “İkisi Bir Arada”, “Kiraz Mevsimi”, “Çilek Kokusu”, “Paramparça”gibi ilk anda saydığımız ve bunların dışında yüzlerce örneğini verebileceğimiz; üstüne üstlük bir de yabancı dizilerin ve yabancı kanalların dizilerini de hesaba katarsak ayrıca bir de sinema filmlerini eklersek toplumun nasıl bir kültürel erezyona doğru sürüklendiğini göstermesi bakımından kültürel dibe vurmuşluk ve bundan çıkış yollarını aramanın sorunu ise kültürel iktidarın toprağın mayasını teşkil edecek bir yapıya kavuşması gerektiğini tarihe not düşelim.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.