24 Kasım 2024
  • İstanbul4°C
  • Ankara0°C

KAVİMLER GÖÇÜ YAŞANMAYACAK



      Eğitim-Bir Sen 5. Genişletilmiş Şube Yönetim Kurulları İstişare Toplantısını, 14-16 Ekim 2011 tarihinde, 840 şube yöneticisinin katılımıyla Bera Alanya Otel’de yaptı. Eğitim-Bir-Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu yaptığı açılış konuşmasında çok önemli konulara değindi. Sayın Başkan’ın konuşmalarından aldığım notları kısa paragraflar halinde özetlemeye çalışacağım. M. Akif Ersoy’un;

      Zulmü  alkışlayamam, zalimi asla sevemem.

      Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.

      Mısralarıyla söze başlayan Gündoğdu; ‘’Sendikacılığı, Ergenekonculara zağarlık yapanlara inat, sendikacılık yapanlara selam olsun. Darbecilere karşı duranlara selam olsun. Somalili, Filistinli, Afganlı demeden mazlumların yanında olanlara selam olsun. Merhum Üstadın;

            Mehmedim sevinin başlar yüksekte

            Ölsekte sevinin eve dönsekte,

            Sanma bu tekerlek kalır tümsekte,

            Yarın elbet bizim, elbed bizimdir.

            Gün doğmuş, gün batmış ebed bizimdir.’’

       Dizileriyle konuşmasına giriş yaptı. Daha Sonra konuşmasında Milli Eğitim Bakanı ve Enerji Bakanına seslenerek; “Ustalık dönemi bakanlığınız, çalışanların moralini bozma bakanlığına dönüşmesin” dedi. Enerjiyi Mesaide Değil, Akdeniz’de Arayın! Enerji Bakanı Taner Yıldız mesai gün ve saatiyle ilgili bir açıklama yaptı. Birincisi bu işin muhatabı Çalışma Bakanlığı, o yüzden mesai saatini öneren yanlış bakan, bakan yanlış olunca öneri de yanlış oluyor. 2.5 milyon memurun bağlı olduğu Çalışma Bakanlığı, işçi ve memur sendikalarının bağlı bulunduğu üçlü danışma kurulları var. Anlamadığım diğer husus enerji tasarrufu için cumartesi günü devlet dairesi açılsın denilmesi. Cumartesi açılan kurumlarda doğalgaz yakılacak, kömür yakılacak, bunlar enerji değil mi, sadece elektrik mi enerji? Sayın Bakanımız enerjiyi mesai saatinde değil Akdeniz’de arasın. ‘’

      Konuşmasında Milli Eğitim Bakanına da seslenen Gündoğdu; 

      Eğitim-Bir-Sen Oldukça Kavimler Göçü Yaşanmayacak.

      ‘’Öğretmenlere iller arası rotasyon uygulanması çalışmalarının basına yansıması üzerine Milli Eğitim Bakanı ile görüştük. Bakan böyle bir şey yok dedi. Ben de şunu söylüyorum, Eğitim-Bir-Sen olduğu sürece kavimler göçü yaşanmayacak. Hem eğitim kalitesinin artması için öğretmenler lokomotif diyeceksiniz, hem de öğretmenin sürgününden kalite bekleyeceksin. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Benim Sayın Taner Yıldız ve Ömer Dinçer’e çağrım; “Ustalık dönemi bakanlığınız, çalışanların moralini bozma bakanlığına dönüşmesin.

      Eğitime bütçeden ayrılan para genel manada derslik açığı, eğitim çalışanının parası için kullanılıyor. Hala tebeşir parası, elektrik, su parası okullara gidiyor değil.  Sayın bakan genelge göndermiş, kayıt sırasında bağış almayın. İstismar edenlere karşıyız Sayın Bakan. Yüzde bir dahi olsa istismar eden varsa her türlü cezayı verin ve kapının önüne koyun; ama bir tarafta veli, çocuğu o okulu hak etmediği için prestijli gördüğü bir okul müdürünü araya koyup şu 2 bin tl’yi alın okula kaydettirin diye zorla bağış verirken, diğer taraftan mahrumiyet bölgesinde bir müdür 5 tl 10 tl bağışı alamıyorsa sorun var demektir. Okul yöneticileri senede bir gün tencereyi açacaktı, rahmet yağacaktı, onda da siz tencereyi ters çevirdiniz. Arkasından da bağış alanlara soruşturma açılsın, olmaz. Ya okulların alt yapı sorunlarını halledin ya da doğru genelgeler gönderin. Bu sağlıklı bir yaklaşım değil.

      Teşkilat yasası bir devrim niteliğindedir. Teşkilat yasasında itiraz ettiğimiz tek madde özür grubu tayinini yılda ikiden bire indiren madde. Aile birleştirme en önemli konulardan biri iken eş tayinlerinin Şubat’ta kalkmış olması teşkilat yasasının tek eksiği.  Bu eksik telafi edilmeli ve öğretmenlerin aile bütünlüğü mutlaka sağlanmalıdır. Ara dönemde özür grubundan tayin isteyecekler çözüm bekliyorlar.

      Okullar Kışla Değil, Okullarda Komutan İstemiyoruz. Askerler eğitimi bize bıraksınlar, gidip teröriste haddini bildirsinler. Milli Güvenlik derslerini en iyi tarih öğretmenleri verir. Milli Güvenlik dersleri dolayısıyla okulların kışlaya döndürülmesine hayır diyoruz.  18. Milli Eğitim Şura Kararı geciktirilmeden uygulansın.

      Kesintisiz eğitime karşı olmadıklarını dile getiren Gündoğdu, şunları söyledi: “Altyapı uygunsa yirmi yıl yap; ancak bir taraftan daha okula tebeşir gönderemiyorsunuz, hizmetli tayin edemiyorsunuz, diğer taraftan 8 yıllık, 12 yıllık, 15 yıllık eğitim teorisinden bahsediyorsunuz. Bilimsel mi, hayır; pedagojik mi, hayır; bunun için bilimsel çalışma yapıldı mı, hayır. Bunu biz 18. Milli Eğitim Şurası’nda şu şekilde tavsiye ettik: Anaokulu bir, ilkokul dört, ortaokul seçmeli dersler havuzunun olduğu, lisede nereye yöneleceğini belirlediği ona göre meslek eğitimi, dil eğitimi, çıraklık eğitimi, üniversite eğitimi gibi dersler alabildiği dört yıl olmak üzere 9 yıllık zorunlu ama kesintili eğitim modeli. Sonra liseyi isteğe bağlı model şeklinde öneriyoruz. Lise diploması istensin; ama devam mecburiyeti olmasın. İsteyen öğrenci 4 yıllık eğitimi 2 yılda bitirebilsin. Bizler bu 1+4+4+4 modelinde kararlıyız.’’

      Okullarda din ve değerler eğitimi verilmesini önemsediklerine dikkat çeken Gündoğdu, “Kur’an kurslarına yaş sınırı getiren düzenleme kaldırılmıştır. Bunda Eğitim-Bir-Sen’in sağladığı katkı büyüktür. Değerlerimiz adına bu ülkede hangi olumlu gelişme varsa, en samimi, en akılcı önerilerin sahibi Eğitim-Bir-Sen olmuştur” şeklinde konuştu.

      Ahmet Gündoğdu, karma eğitim mecburiyetinin sona erdirilmesi gerektiğini dile getirerek, “Çocuğunu karma eğitim veren okullarda okutmak isteyen veliler var ve çoğunlukta; ancak çocuklarını kız lisesine veya erkek lisesine göndermek isteyen velilere de devlet yardımcı olmak zorundadır. Güneydoğu’da sorun var, kız çocukları okumuyor. Güneydoğu’da sorun var, çünkü din eğitimini yeterli vermemişsin, kız okullarını da kapatmışsın. Aileler de kızını karma eğitim veren okula göndermek istemiyor. O zaman bu ailelerin de isteklerini dikkate alan bir çalışma yapmalısınız. Haydi kızlar okula demekle kızlar okula gitmiyor.” diye konuştu.

      Konuşmasında, Mehmet Akif İnan Hatıra Yarışması’na da değinen Gündoğdu, “Yarışmayı, ‘Ödenmiş Bedeller Unutulmasın’ sloganıyla başlattık; ama bu yarışmamızı vesayeti deşifre etmenin bir vesilesi haline getirdik. 28 Şubat dönemi başta olmak üzere, darbe dönemlerinde en çok mütedeyyinler tokatlanmıştır, bunların içinde ise en fazla tokatlananlar kadınlar olmuştur. Büyük çoğunluğu bütünlemeye kalmış, okullarından uzaklaştırılmıştır. Vesayetten dayak yemişlere sahip çıkmak için yarışmamıza desteğinizi bekliyoruz. Eğer tarihe not düşmezsek, gelecek nesil bu yaşanan acıları öğrenemeyecektir” değerlendirmesinde bulundu.

      Gündoğdu sözlerine şöyle devam etti; ‘’Devlet hala kadınları kendi arasında kategorize etmeye devam ediyor. Üniversite kapılarında turnikelere sıkıştırılan özgürlükler, şimdi bazı öğretim üyelerinin iki dudağı arasına sıkışmış durumda. Ülke bu garabetten bir an önce kurtulmalıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde haddi bildirilen Merve Kavakçı, Belçika Meclisi’nde ayakta alkışlanıyor. Bu bir Anayasa sorunu… Eğer Anayasa’nız çağdaşsa, insanı özgürleştirir; çağdaş değilse yasaklarla sınırlar. Mecliste, devlet dairesinde, üniversitede, okulda kadınların kategorize edilmesine taraf olamayız. ‘Kamusal Alan’ diye yutturulmaya çalışılan yalan son bulmalı ve kadınlar her türlü çalışma ortamında özgür olmalıdır. Doğal hukuk bunu gerektirir. Ama hukukta olmadığı halde bunlar yasak diye dayatılıyor. Yeni Anayasa öyle bir Anayasa olmalı ki, doğal hukukun garantörlüğünde kimse bu yasakların rüyasını dahi görememeli.’’

      Daha sonra da, Siyaset Sosyoloğu Yrd. Doç. Dr. Erdinç Yazıcı ve Anayasa Hukukçusu Doç. Dr. Osman Can’ın konuşmacı olarak katıldığı ‘Yeni Anayasa ve Türkiye’ konulu bir panel gerçekleştirildi. Sekreterya çalışmalarının ardından Eğitim-Bir-Sen ve Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu’nun değerlendirme ve kapanış konuşması ile toplantı sona erdi.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.