KARBON AYAK İZİNE GÖRE VERGİLENDİRME SİSTEMİ
Ortadoğu, Avrupa, Körfez Bölgesi ve Afrika’dan 29 ülkenin bilişim teknolojisi profesyonellerini bir araya getiren DCF Veri Merkezi Fuarı, İstanbul Fuar Merkezi’nde ziyaretçileri ile buluştu.
31 Ekim 2021 Pazar 15:02
Girişimci firmaları ve oyuncularını Türkiye’de buluşturacak fuar, Türkiye’nin bölgesel bir veri merkezi konumuna ulaşmasına katkı sağlamaya devam edecek. Fuar, Türkiye ve Avrasya Bölgesi sınırlarında on milyarlarca dolarlık büyüklüğe sahip veri merkezi sektöründe Türkiye’nin kendi verisini kendi içerisinde barındıran bir ülke olmasında önemli bir rol üstlenecek. DCF içeriğindeki konferanslar kapsamında sektörün önde gelen isimleri hem hukuksal hem de teknolojik konularda son gelişmeleri açıkladı. Gerçek ve tüzel kişilerin karbon ayak izlerinin artık hesaplanabiliyor olacağı ve buna göre vergilendirme siteminin geleceği de vurgulandı…
“Türkiye’nin Verisi Türkiye’de Kalacak” mottosu ile birbirinden önemli teknolojileri ziyaretçileri ile buluşturan DCF Veri Merkezi Fuarı kapsamında gerçekleştirilen konferanslarda önemli açıklamalarda bulunuldu.
AKILLI TABELA PROJESİ İLE 1.5 MİLYON FON
Akıllı Kentler oturumunda konuşan Yalova Belediyesi Akıllı Kentler Proje Yürütücüsü Yusuf Deniz İnan önemli açıklamalarda bulundu. Akıllı tabela projesi ile 1.5 milyon fon aldıklarını dile getiren İnan, iklim değişikliği ve kontrolsüz göçler kapsamında krizi fırsata dönüştürmek için projeler geliştiriyoruz. Paris İklim Anlaşması Temmuz 2021’ de imzalandı. 2025’te kademeli geçiş dönemi sona erecek. Bu doğrultuda gerçek kişilerin ve tüzel kişiliklerin karbon ayak izleri sayısal olarak hesaplanabiliyor olacak. Buna göre vergilendirilecek. Buna göre bizim en büyük pazarlarımızdan olan ABD ve Avrupa da bizi buna göre tanıyor olacak. Buna bir an evvel hızlıca hazırlanmamız gerekiyor.
VERİLERİN TİCARİLEŞTİRİLMESİ İÇİN KULLANIM İZNİ ŞART
TÜYAD Başkanı Hayrettin Özaydın TUYAD üyesi firmaların geçtiğimiz yıl 15 milyar dolarlık bir ihracat hacmi oluşturduğunu açıklarken veri merkezlerinde kooperatifleşmenin olmadığını vurguladı. Ayrıca Özaydın; “KVKK’nın engellemelerinden dolayı bazı verileri ticarileştiremiyoruz. Bir veriyi çok iyi saklıyor olabilirsiniz ama veriden bir şey elde edemiyorsanız, veriyi büyütüp sonra da faydaya çeviremiyorsanız hiçbir işe yaramaz. Verilerin kullanımı ile ilgili fayda elde edilemiyor. Verilerin ticarileştirilmesi ile ilgili kullanımın açılması gerekiyor. Kanunlar daha uygulanabilir olmalı ki bu veri merkezlerinden doğru ve tam fayda sağlansın. İsrail Londra G.Kıbrıs bu anlamda Dünyanın en büyük veri merkezlerine sahip” açıklamasında bulundu.
Fuarda, bir araya gelen profesyonellerin yeni teknoloji ile geliştirmiş olduğu eşsiz tasarımlar da ziyaretçilere sunuldu.
DEPREM ESNASINDA VERİLERİ ÇALIŞTIRMAYA DEVAM EDİYOR
Sistem odaları için Deprem Koruma Sistemi – SP6000 Sismik İzolasyon Tablası dikkat çekici tasarımıyla fuarda yer alacak. İleri teknolojiyle geliştirilen ürün, zarar verici şok dalgalarının ve titreşimlerin hareket yolunu ortadan kaldırma veya önemli derecede azaltma özelliğine sahip. Her boyutta teknoloji kabinetinin altına yerleştirilebilen Sismik İzolasyon Tablası, geleneksel yöntemlerden çok daha farklı olan zararlı etki azaltma özelliğiyle üstünlüğünü ispat etmiş bir teknolojiyi sunuyor. Sismik aktivite sırasında zararlı şok ve titreşimi ayırarak hassas elektronik bileşenleri korumak için tasarlanan ürün, diğer tüm çevresel sistemlerin (elektrik, jeneratör gibi) çalışmaya devam etmesi halinde, izole edilmiş ekipman büyük bir deprem sırasında verileri çalıştırmaya ve işlemeye devam ediyor.
DÜNYA’DA BİR İLK DEPREM ETKİSİNİ AZALTAN SİSTEM
Dünya’da ilk özelliğe sahip teknolojisiyle Sismik Yüzer Döşeme olarak ün kazanan SP9000 ürünü, orta ve büyük ölçekli veri merkezi, deprem önlemleri için çözüm getirme kategorisinde yer alıyor. Yeni teknolojiyi kullanarak deprem etkisini azaltan sismik izolatörlü yükseltilmiş döşeme sistemi, tek bir parça halinde hareket ederek deprem sırasında yıkıcı sarsıntılardan koruyor.
YERLİ VE MİLLİ SİSTEM İLE VERİ KAYIPLARI ÖNLENİYOR
Türkiye’nin ilk ve tek seri üretimi olan yüzde 100 yerli ve milli Akü İzleme ve Yönetim Sistemi (AİS), kendi alanı çerçevesinde Avrupa, Amerika ve Uzak Doğu’dan ithal edilen ürünlerin yerini alıyor. Sistem, geliştirdiği teknolojisiyle kritik enerji altyapılarının (Veri merkezi, Havalimanı, Endüstriyel tesis, Marin, Petrokimya) akü kesintisinden kaynaklı kayıpların önüne geçiyor. Uzaktan erişim izni ile her yerden yönetebilme ve kontrol altında tutabilme imkânı sunan AİS ile önleyici faaliyetler zamanında gerçekleştirilerek, iş sürekliliği kesintisiz olarak sağlanıyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.