22 Kasım 2024
  • İstanbul6°C
  • Ankara10°C

KAOSA DAVETİYE

Talat Yavuz

02 Haziran 2021 Çarşamba 06:45

MEB, okul yöneticileri için öyle bir yönetmelik çıkardı ki her il bu yönetmelikten başka bir şey anlıyor. Bir ilde kabul görmeyen belge, başka bir ilde en makbul belge olabiliyor. Adalet ve liyakat dağıtmaktan uzak, uygulaması çok zor bir yönetmelik çıkarılmasına rağmen, ne elde bir kılavuz ne de ortada işi organize edecek bir otorite var.

Bizi arayan idareciler şaşkın, en azından uygulama birliği sağlansın diyorlar. İller birbiriyle görüşüyor, biz diğer illerden bilgi alıyoruz, ilimizdeki yetkililerle görüşüyoruz, bakanlığa iletiliyor, ortak uygulama adına çözüm yok. Utanma bahasına üretilen çözüm, soranlara söyleniyor, mesaj olarak atılıyor, ancak illere resmi yazıyla yazılmıyor. Sonuçta merkez taşrayı anlamıyor, taşra merkezi dinlemiyor, acı ama gerçek bu.

Peki, neden? Hani ehliyet ve liyakat olacaktı? Yazdığınız yönetmelik ehliyet ve liyakati öne çıkarmak yerine; öğrenci transferlerini, belge üretimini, usulsüz makale takibini vs. tetikliyor. Öyle bir yönetmelik yazdınız ki, yönetim doktorasının bile bir kulüp sporcusu kadar puan değeri yok.

Her alanda yeteri kadar problemin yaşandığı, yapılan yanlışlar ve boşa çıkan umutlardan sonra eğitimde hızlı bir toparlanmaya ihtiyaç duyulduğu bir dönemde, okul yöneticilerinin böylesine bir belirsizliğe ve sahipsizliğe terkedilmesinin bir anlamı olmalı diye düşünüyorum. Geriye dönüp baktığımızda, daha işin başında, muhteşem sahne şovları arasına gizlenen ve üç yıldır özenle büyütülen derin bir kini ve hesaplaşmayı görüyorum.

Tek tek, adım adım hesaplaşılıyor sanki. Geçen yıl şube müdürleri rotasyonunda aynı senaryoyu izledik, uyardık dinlenmedi. İl dışına gidenlerin neredeyse tamamı geri geldi, norm kadrolar aşıldı, kamu zararı bir yıl sonra hatırlandı. Süresi dolan proje okul müdürlerine tercih hakkı verilmedi, uyardık, mahkeme kararları ardı ardına gelmeye başladı. Öğretmenlerin hizmet puanı yine aynı süreci izledi.

Bu yapılanların beceriksizlikten veya öngörüsüzlükten olduğunu düşünen varsa ona tavsiyem en yakın masal atölyesine gitsin ve masal dinlemeye devam etsin. Eğer önlem alınmaz ve süresi dolan idarecilerle ilgili süreç bilinçli bir belirsizliğe bırakılırsa, kendisi mahkemelik olan yönetmeliğin uygulaması da mahkemelik olacaktır. Bu ise tam anlamıyla kaostur, biz yine uyarımızı yapalım.

Buradan çıkış yolu; bütün süreci durdurmak, mahkeme sürecini beklemeden yönetmeliği esaslı bir değişikliğe tabi tutmak ve takvimi yeniden belirlemektir. Gerekirse bir yıl erteleme bile yapılmalıdır.

Okul yöneticiliğinin profesyonel ve kadrolu bir meslek olacağını heyecanla konuştuğumuz günlerden, bir arkadaşımızın dediği gibi, “yönetmiyorlarsa, yönetici atama bölümüne kayyum atasınlar.” denilen günlere geldik, vardır bir hayırlısı. Ya sabır…

Talat YAVUZ

Memur Sen İstanbul İl Başkanı

[email protected]