22 Kasım 2024
  • İstanbul8°C
  • Ankara10°C

İŞLERİMİZİ NASIL YAPMALI?

Her şeyin bir hesabı vardır. Gecenin gündüze, kötünün iyiye verecek bir hesabı.

Her yiğidin bir davası, her aşığın bir sevdası bulunur. Fesadın kavgası kendiyle, ördüğü tuzak ise nefsine mal olur. İhlâsla yapılan işte hayır ve bereket bulunur.

            Kendini bilmezler ‘fesat cadısı’nın oyuncağı olur. Ortalığı karıştırmak, kardeşi kardeşe düşürmek, iş yerine laf üretmek, çözüm yerine problemin kendi olurlar.

            Fesat cadısının panzehiri, ‘muhabbet pehlivanı’dır. Fesat cadısı muhabbet pehlivanıyla nakavt edilir. Karanlık yürekler, aydınlığa; kötü sözler, iyiliğe, hain tuzaklar, açığa muhabbetle çıkarılır. Muğlâk şeyler, dedi kodu kazanı muhabbetle son bulur. Muhabbet samimiyetten gelir. Ham maddesi budur. Muhabbet dosta teslimiyettir. Muhabbet kardeşliktir.

            Muhabbet pehlivanının rakibi ancak ‘gazap pehlivanı’dır. Gazap pehlivanının tek hedefi galip gelmektir. Ne olursa olsun galip gelmeye endekslemiştir. İlkeler, ahlak kuralları, günah, kul hakkı onun için anlamsızdır. Alt etmek, üstün gelmek, galip olmak için her şey gazap pehlivanı için mubahtır. Kişinin kanında, rüyasında, hayallerinde öfke ile vahşetle galip gelmekten başka bir derdi yoktur. İki yüzlülük, kalleşlik, iftira, haset, kıskançlık, dedi kodu, güç ve hile ile galip gelmekten başka bir şey bilmez. Korkak ve alçaktır. Gazap gelince muhabbet son bulur.

            Gazap pehlivanın karşısında onu yenecek şey ise ‘hikmet pehlivanı’dır.

            Hikmet pehlivanı hakikati araştırır. Gerçeğin peşine düşer. Fesatlıkla gerçek bulunmaz. Gazap ile yollar şaşar. Kıskançlıkla yol alınmaz. Dedi kodu ile dava olmaz. Ancak doğrulukla, muhabbetle, ihlâsla, hikmetle menzile varılır. Açık sözle, doğrulukla, gerçek bulunur. Hezeyanlar, aldatmalar, bulunduğu ortamı istismarla gerçek nasıl ortaya çıkacak? Yalanla, dolanla doğruya ulaşılır mı?

            Hikmet pehlivanın tek rakibi ise ‘nefs-i emmare’dir.

            Sefih nefis. Kendini beğenmiş, kibir ve gurur dehlizlerinde gezen zavallı insan. Hikmeti bırakıp nefsinin kendine fısıldadığı intikam ateşi onu zelil hale getirmiş. Gayya çukuruna kendini beğenenlerin düşeceği, beş bin şekle girecek kadar şekilsiz, binlerce silahı olacak kadar nasipsiz.

            Nefs-i emarenin baş edemeyeceği rakip ise ‘aşk’tır. Her amacın yolu, her çalışmanın metodu, her menzilin, her ihlasla yapılan işin sonucu, aracı aşktır.

            Davası olanın fesatlığı olmaz, muhabbeti olanın gazabı olmaz, hikmeti olanın nefs-i emmaresi olmaz, aşkı olanın, ihlası olur, huzuru olur, amacı güzel olur. Amacı güzel olanın akıbeti hayır olur.

            Bu kadar şeyi kim mi söylüyor; Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarımız Sayın Doç. Dr. Yusuf TEKİN, Filibeli Ahmet’in, Amak-ı Hayal adlı eserinden alıntı yaparak yukarıda özetlediklerimi söylüyor. Ayrıca Müsteşarımız: “Aşkla işini yapan kimseye fesat cadısı, gazap pehlivanı ve nefs-i emare bir şey yapamaz. Aşkla işlerimizi yaparsak bütün oyunları bozarız.” diyor.

            İşlerimizi nasıl mı yapmalı?

Aşkla.

           

 

            

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.