İNSANLAR DİLLERİYLE DÜŞÜNÜR
Abdullah Yadigar
17 Kasım 2016 Perşembe 10:23
Pendik İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği ‘’ Medeniyet Fikri ve Maarif Davamız: Nurettin Topçu’’ konusunda yazar Yusuf Kaplan tarafından bir konferans verildi.
Yusuf Hocanın 12.45 de mikrofonu alıp, 14.45 de bitirdiği konuşmayı tadına doyum olmayan bir soluk konuşma kadar hissettik. Besmele, Hamdele ve Salvele’den sonra kurduğu edebi cümleler (kendi deyimiyle) dinleyicileri uçurdu.
Yusuf hocanın konuşmalarından aldığım notları, bazı cümle ve paragrafları sizlerle paylaşacağım. Önce düşünür kimdir sorusunu sorup, cevaplandırdı.
Düşünür, dünyayı düşünen ama bu dünyada yaşamayan, hakikat’in çakıl taşlarını ortaya çıkaran kişidir. Bu tarife uygun (günümüzde) yaşayanlar Sezai Karakoç ve İsmet Özel gibi bir-kaç kişidir.
Sığlık başa belâ, çünkü bu ülkenin en temel sorunu bu: Sığlık. Yüz yıldır birbirimizle kavga ediyoruz. Bilmediğimiz meselelerle ezbere yaşıyoruz. Biz hakikati haykıran, hakikat adamlarına ihtiyacımız var.
Akademizmin zihni, konjonktürel işliyor ve yaşanan hâdiseleri, çok yönlü tarihî arka planlarını göz ardı ederek anlamaya çalışıyor! Akademizmin sefaleti bu! Yaşanan hâdiseleri, bütün boyutlarıyla ve arka planlarıyla ele almadığımız sürece, hiç bir köklü sorunu anlayamayacağımızı asla göz ardı edemeyiz.
Bir ülkenin önünü açacak, ufuklara yolculuk yapacak zirvelere ihtiyaç var. Türkiye’de zirveler yok, zırvalar var. Türkiye’nin meselelerini akıllıca konuşacak bir kaç kişi yok! Bu ülke, bu eğitim anlayışını hak etmiyor.
Benim eğitim sistemim bana yeniden Gazaliler, Yunuslar, Itriler... yetiştirmeyecekse, ne yetiştirir? Zihinsel köle! Zihni köle pornografiktir, algı kapılarının kapanmasıdır. Ahmet Cevdet Paşa çapında bir adam bu ülkede bir daha yetişmedi. Her alanda birinci sınıf metin yazmış.
Zihnen köleleştirilen bir toplum var. Bu ülke Dünyada kendi kendini sömürgeleştiren tek ülkedir. Bu nasıl oluşur?
Ya bu tarihi yükü taşıyacağız, ya da bu yükün altında ezileceğiz. Bin yıldır bu tarihi biz yapıyoruz. İnsanlık tarihini bin yıldır Müslümanlar ve Batılıların belirlediğini dile getirdi.
Müslümanlardan Türklerin, batıda ise Cermenlerin tarihin şekillenmesinde rol oynadığını ifade eden Kaplan, Türkiye’nin etrafı ateş çemberiyle çevrildi. Türkiye hata yaparsa paramparça olur. Zekice adımlar atarsa insanlığın önü açılır. Dünya şu an bize bakıyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, herkes Türkiye’den bir şey bekliyor.
Bin yıldır tarihi biz yapıyoruz. Özellikle ilk 700 yılda biz varız. Son 300 yıldan itibaren tarih burada yapılmıyor, çünkü tarihten çekilmiş durumdayız. Tarih buradan yapılmıyor; ama burada yapılıyor. Batılı ülkeler tarihi yapabiliyor olmayı bu coğrafyadan çekilmemelerine borçlular. Biz yeniden tarih sahnesine çıkarsak onlar gidecekler. O yüzden canavarlar icat ediyorlar.
İki yüz yıldır yaşadığımız medeniyet kompleksi, aşağılık kompleksine dayanıyor. Kendi sorunlarını konuşamayan-tartışamayan toplumlar, sorunlarını aşamazlar. Osmanlı medeniyet tecrübesi bugün aşılamamıştır. Aşılamadığı için de anlaşılamamıştır.
Büyük toplumlar büyük sancılar yaşarlar. Tarihte zorlukları aşan 4-5 toplumdan biri de biziz. İnsanlar Lozan’ı konuşurken anlamak lazım, düşünmek lazım.
Biz İngilizlerle savaşıyoruz. Küresel sistemi 200 sene önce İngilizler yaptılar. Ekonomik insan denen tuhaf bir tür icat ettiler. Kapitalizmi onlar kurdu, kodlarını onlar belirlediler. ABD’yi onlar kurdular. İki sanayi devrimini yapanlar, bölgemizin sorunlarını ve sınırlarını belirleyenler İngilizler! İngilizler, Yahudilerden daha tehlikelidirler. Arkanızı döndüğünüzde işiniz bitmiştir!
Batı uygarlığı Roma’da kuruldu. İki yüz yıldır oluşan bir uygarlığı biz oluşturmadık ama içinde yaşıyoruz. Bu batılıların eseridir. Çin, yeni bir medeniyet olarak gelmiyor. Çin yeni bir medeniyet getirmiyor, Kapitalistleşiyor. 25-30 yılda büyük güç olacak ama yok olmaya geliyor.
Çinliler barutu silah olsun diye icat etmediler. Batı silah teknolojisi insan öldürmeye, insanı köleleştirmeye yöneliktir. Aslında hal teknolojisinin kontrolü altındayız, Neokolonizasyon. Yeni sömürgecilik medyalar üzerinden işliyor. Mesela, Otomobil batının yaşama biçimini yansıtır. Turizm seküler hacılıktır.
Batı uygarlığı hiçbir zaman umutlar üzerinden değil, korkular üzerinden varlığını sürdürmüştür. Önce bir canavar icat eder. İslam’ı terörle özdeşleştirme gibi. Biz de bunu yuttuk!
Türkiye’nin etrafı ateş çemberi ile çevrilmiş. Üzerimize buz dağı geliyor. Bu durumda Rusya ile ilişkileri kurmak zorundasınız.
Sünnetullah ve Sünnet bize şunu öğretiyor. İlk önce dalga kıracaksın, sonra dalga kuracaksın. Rasulullah Mekke’de dalga kırdı, Medine’de dalga kurdu. Köklü sorunlar, köklü çözümlerle çözülebilir.
Sokrat insanlığın başına gelmiş en büyük beladır. Çünkü insanlığı gökten yere düşürmüştür. İnsan semadan arz’a düştü. Yani arz’ı mutlaklaştırdı.
Bu dünyaya söyleyeceğiniz bir sözünüz yoksa bu dünyada yaşamanızın bir anlamı yoktur. Türkiye’de en büyük sorun dil’in sekülerleştirilmesidir. İnsanlar dilleriyle düşünür, dilleriyle düş görür. Dillerini yitiren toplumlar yerlerini yitirirler. Konuşlandığınız yer, konuşmanızın içeriğini belirler.
Kaplan konuşmasının son bölümünü de şöyle tamamladı. Bir Eğitim sistemi, genç kuşaklara, 5 şeyi vermiyorsa, toplumun mezarını kazıyor demektir: 1-Ruh, 2-İdeal, 3-Ahlâk, 4-Özgüven, 5-Tevazu.
Eğitimde 3K yolculuğu üç sütundan oluşur. Kurucu Sütun, Konumlandırıcı sütun ve Koruyucu Sütun. Eğer bir eğitim modeli geliştireceksek kurucu bir eğitim modeli geliştirmemiz lazım. Geleceğimizi kurmalı, İnsanlığın önünü açmalıdır.
Abdullah YADİGAR-16/11/2016
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.