22 Kasım 2024
  • İstanbul15°C
  • Ankara13°C

İMAM HATİPLİLERE NEDEN SALDIRIYORLAR?

Talat Yavuz

14 Eylül 2020 Pazartesi 18:31

Ülkemizde İmam Hatiplerin başarısı da başarısızlığı da gündem oluyor. Birkaç yıl önce İmam Hatipler, uluslararası sınavlarda ülke sıralamasını düşüren okullar olarak gösterilmeye çalışılmıştı. “İmam Hatiplere zorla kayıt yaptırılıyor” eleştirileri, her lise yerleştirme döneminin klasik haberleriydi. Son iki yıl ise İmam Hatiplerin tercih edilmediği ve kontenjanların boş kaldığı ile ilgili yoğun haberlere rastlamıştık.
Bu yıl üniversite yerleştirme sonuçları açıklanınca bir sessizlik oldu. Her yıl yapılan eleştiriler, okulların yayınladığı gurur tablosu listeleriyle bıçak gibi kesildi. Bir kesimde adeta bozgun yaşanıyordu. Bir yolunu bulup bu başarıyı tartışmaya açmak ve gölgelemek gerekiyordu. Eski bir senaryo yeniden tedavüle sürüldü ve bir sahte şeyh üzerinden İmam Hatipler yeniden hedefe yerleştirilmeye çalışıldı.
Ülkemizi 28 Şubat’a götüren gerekçelerin başında; hukuk, uluslararası ilişkiler, kamu yönetimi, tıp fakülteleri gibi alanlara yönelen İmam Hatip mezunları vardı. Bu gerçeği, birkaç yıl önce Kartal AİHL mezuniyet törenine katılan Cumhurbaşkanı ERDOĞAN; “28 Şubat bu okullar yüzünden yapıldı.” diye ifade edecekti. Kartal AİHL. İle ilgili yapılan haberler, alınan veya alınamayan tavırlar aslında birçok şeyi anlatmaya fazlasıyla yetiyor.
Biraz gerilerden süreci takip ederek bugüne baktığımızda, bir televizyon programında, imam hatip mezunlarına yapılan saldırının, bir anlık boş bulunma, kastı aşan bir genelleme veya basit bir özür dilemeyle geçiştirilebilecek bir durum olmadığı kolayca anlaşılacaktır. Hayretler içinde izlediğimiz konuşma biriken bir stresin dışa vurumu, ülkesine yabancılaşmış sözde aydınlarımızın çaresizliğidir.
İmam Hatipleri eleştirirken ürettikleri din-bilim ikilemine sığınacak halleri kalmadı. Çünkü fen ve sosyal bilimler programı gibi birçok program uygulayan İmam Hatip Liselerinin gösterdiği başarı, sığındıkları bütün yanlış bilgileri deşifre etti.
Artık yüzlerce Kartal AİHL var ve buradan üretilen okul modeli, eğitimde yeni bir alternatif olarak ortada durmaktadır. İlk mezunlarından yedi öğrencisini tıp fakültesine, birçok mezununu hatırı sayılır bölümlere yerleştiren bir İmam Hatip Lisesi çıldırmalarına yetmiş görünüyor.
1997 yılında havuz sistemiyle ekonomi düzelmeye başladı, memura yüzde elli dört zam yapıldı, D8 kuruldu ardından sahte şeyhler sahne aldı, imam hatipler hedef yapıldı ve kapatıldı. Bugün Karadeniz’de doğalgaz bulundu, Akdeniz’de dünyaya kafa tuttuk, yerli silah sanayimiz gelişti, yine sahte şeyh sahne aldı ve imam hatipler yeniden hedefe yerleştirildi.
Oyun aynı oyun, sahne aynı sahne, yönetmen aynı yönetmen, bizden eski Türk filmlerini izler gibi tekrar tekrar aynı filmi izlememizi istiyorlar. Ancak bu sefer durum farklı çünkü milletimiz oyunu gördü ve filmin sonunu biliyor.
Milletimiz sahte şeyh ile imam hatip mezunlarına saldıranlar arasındaki bağlantıyı, benzerliği ve işbirliğini görüyor, okullarına da mezunlarına da sahip çıkıyor.