İKİ ADIMDA MEMNUNİYET!

Talat Yavuz
11 Ağustos 2025 Pazartesi 10:52
Milli Eğitim Bakanlığı, geçen hafta iki önemli adım attı: Mazerete dayalı iller arası yer değişikliğinde, tercihlerine yerleşemeyen öğretmenlere il emri verdi ve kariyer kılavuzunu yayınladı.
Bir anda ülkede olumlu bir iklim oluştu ve öğretmenler bakanlığı çiçek bahçesine çevirdi. Aile yılında aile birliği önemli diyerek duyurulan il emri ve otuz yedi bin öğretmenin yararlanacağı uzman öğretmenlik ve başöğretmenlik duyurusu, yavaş yavaş okulların açılacağı günlere yaklaştığımız bu günlerde, bekleyen diğer önemli taleplerin de karşılanacağı umudunu artırdı. Özellikle, yetersiz kontenjandan dolayı iller arasında normal yer değiştirme takviminde tercih dahi yapamayan öğretmenlerin, “ikinci il dışı tayin hakkı istiyoruz” diye bir süredir sosyal medyada yürüttükleri kampanyayı, telefon trafiğine çevirdikleri anlaşılıyor.
Bazı merdiven altı sendikalar duymasın, bu konuda da adım bekliyoruz, inşallah kapsamı geniş olur. Alan değişikliği talep eden öğretmen arkadaşlarımızın taleplerini dillendirmemiz konusunda biraz sabır istemiştik, kızmışlardı. Ancak onların da haklı olarak umutlandığını ve ısrarla sorduklarına şahit oluyoruz.
Yine aramızda kalsın, zamanı yaklaşıyor. Yönetmelik değişikliği sonrası iller arasında da tercih hakkı verildiğinde, daha çok kontenjan açılabilecek ve bu talep de karşılanacak diye ısrarımız, takibimiz devam ediyor. Engelli öğretmen atamalarında atanamayanlar, memur öğretenler, kariyer sisteminde süreye dâhil edilmeyen öğretmenlik öncesi görevi olanlar, kadrosuz usta öğreticiler, ücretli öğretmenler, PİCTES öğretmenleri, başka kurumlarda memur unvanı ile çalışarak öğretmenliğe geçeceği günleri 28 yıllık hasretle bekleyen 28 Şubat mağdurları, plansız ve programsızlık yüzünden atama bekleyen mezunlar… İki adımda bahara dönen bu olumlu hava, keşke geçen yıl yapılan mülakatlarda, kontenjan dâhilindeyken elenen ve atanamayan bin yüz öğretmenin, bir yıldır, kar kış, yaz demeden yaşadığı drama da çözüm olabilse. Bu ülke bu problemi çözmeli diyorum, bu gözyaşı normal, sıradan bir gözyaşı değil bence. Göreve geldiği ilk günden beri çok önemli adımlar atan, popülizm değil ülke gerçeklerine göre kararlar alan ve bugünlerde bu sıkı duruşu sisteme dönüştürmeye çalışan Sayın Bakanın çabasını anlamlı ve gelecek günler adına stratejik buluyorum.
Biliyoruz ki keyfimizi kaçırsa ve konforumuzu bozsa da bugün konuşmadığımız tablo gelecekte çok daha ağır bir şekilde önümüze geliyor. Yönetmek, bir yönü ile planlama yapmaktır.
Bugünün imkânlarıyla bir yıl sonra, beş yıl, on yıl, elli yıl sonra ne kadar öğretmene, ne kadar okula, dersliğe vs. ihtiyacımız olacağının simülasyonunu yapmamanın mazereti olamazdı. Bakanlık bir yazılımla bunu yapıyor.
El yordamı ile değil gerçek verilerle yönetildiğinde eğitim sistemimiz, hem yukarıdaki problemleri üretmeyecek hem de var olanları çözecektir. Geçen hafta iki adımda gördüğümüz şudur, istenirse küçük adımlarla her gruba dair çözümler üretilebilir. Devam eden müzakerelerde, toplu sözleşme taleplerimizin de büyük oranda karşılanmasıyla, yeni eğitim öğretim yılına, ihtiyacımız olan büyük moral ve motivasyonla çıkılabilir. Öğretmenler, öğrenciler, veliler, MEB’in iki yıllık performansı ve her şeyden önce eğitim mücadelemiz bunu hak ediyor ve bekliyor.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi