HOŞ GELDİN YA ŞEHRİ RAMAZAN

Hasan Demirci
28 Şubat 2025 Cuma 12:08
Rahmet, bereket ve mağfiret iklimi Ramazan ayının gölgesi bir kez daha üzerimize düştü. Bu akşam ilk teravih namazı , ardından ilk sahurumuzla tutmaya başlayacağımız ilk oruçla, hep birlikte evveli rahmet, ortası mağfiret, sonu cehennem azabından kurtuluş olan Ramazanı-ı şerifi birlikte karşılamış olacağız.
Oruç ikliminden nasiplenebilmek için “insanı en güzel surette yarattık” buyuran Cenabı Hakkın bize verdiği kıymetin ve değerin farkına varabilmemiz lazım. Peygamber Efendimiz (s.a.s), bir gün tavaf esnasında Kâbe’ye yönelerek şöyle buyurdu: “Ey Kâbe! Sen ne güzelsin. Senin kokun ne güzeldir. Senin azametine ve kutsallığına hayranım. Fakat Allah’a yemin ederim ki, müminin saygınlığı Allah katında senin saygınlığından daha fazladır…” buyurmaktadır
Bu akşam başlayacak olan bu manevi iklimi doyasıya yaşamaya başlıyoruz inşallah. Yetim ve öksüzlere, çaresizlere, Yardıma muhtaçlara el uzatacağız. Kimsesiz kimse kalmayacak. Her Ramazan ayında bireysel ve toplumsal hayatımızda belli konularda farkındalık oluşturmaya gayret eden Diyanet İşleri Başkanlığımız bu ramazan ayında, “iyilik Ayı Ramazan” diyerek bir ay boyunca çok önemli bir konuyu gündeme getiriyor. Bizler bu çalışmaya iyilikler yaparak, iyilikleri çoğaltarak, kötülüklerle top yekün mücadele ederek, kırgınlıkları ortadan kaldırarak her şeyden önemlisi birbirimizi iyilikler yapmaya teşvik ederek destek olmaya çalışalım.
Bu çalışmayı bir davet olarak kabul edelim. Bu davetle birlikte, iyilikler çoğalsın, gönüller arasında köprüler kurulsun, kırık kalpler onarılsın, yaralı gönüller şifa bulsun, bitap düşmüş yürekler huzura kavuşsun inşallah.
Biz biliyoruz ki iyiliklerin temsilcisi İnsan, sevgi ve hürmete layık mükerrem bir varlıktır. Bu hürmet ve saygıda şüphesiz ki kalbin, gönlün önemli bir yeri vardır. Peygamberimiz (s.a.s)’in “Allah, sizin suretlerinize ve mallarınıza değil, kalplerinize ve yapmış olduğunuz amellerinize bakar.” hadisi bu hususu açıkça ortaya koymaktadır. Buradan hareketle inancımızda yüreğimiz ve kalbimiz, nazargâh-ı ilahî kabul edilmiştir.
Bu itibarla, iyilikler yapmak, gönüller onarmak, inancımızın ve insanlığımızın bir gereğidir. Gönül incitmek ise inancımızda hiçbir şekilde tasvip edilmeyen ve mümine yakışmayan son derece yanlış bir davranıştır.
Gönüller, iyilikler yapılarak, merhametle kazanılır. Merhamet, varlığın ilahi mayasıdır.
Efendimizin diliyle, “Müminler, birbirini sevmede, birbirine merhamet ve şefkatte, tıpkı bir organı rahatsızlandığında diğer organları da bu acıyı paylaşan bir beden gibidir.”
Gönüller, iyilik yaparak, iyilikleri paylaşarak inşa edilir. Paylaşmak, evvela gönlümüzü muhabbet ve samimiyetle birbirimize açmaktır. Düşmanlığı, kini, nefret ve intikamı, kalbimizden söküp atmaktır.
Bu duygu ve düşüncelerle Ramazanın milletimize, ülkemize, âlem-i İslam’a huzur, barış, merhamet getirmesini Yüce Rabbimden niyaz ediyorum.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.