23 Kasım 2024
  • İstanbul5°C
  • Ankara16°C

HOP(!) DEDİK GALİBA



Minibüste gidiyordum.

Camdan dışarı baktım.

Pendik - Kurtköy dolmuş yolu kenarlarına dikilmiş olan akasya ağaçlarının dalları fazla uzamış…

Ki,

Birisi de hızar motorunu almış eline, dallara doğru yükselmiş asansörlü araç kabininden ağaç dallarını kesiyordu.

 Çünkü ağaç  dalları yola sarkıyordu.

Artık budanma zamanı  gelmiş demek ki…

Dolmabahçe Sarayı'nın arka tarafındaki yolda Osmanlı’ dan bize miras kalan karşılıklı çınar ağaçlarını hatırladım.

O yolda karşılıklı çınar ağaçları arasında yürümeyi severim.

Ve de özledim o yolda yürümeyi.

Akasya ve çınar ağaçlarını  şehrin betonları arasına dikip yetiştirenlere minnet duydum.

Minibüsün radyosu ABD’ de kabul edilen sözde Ermeni soykırımından bahsediyordu.

Anladım ki ABD’ yi çok kızdırmışız.

Türkiye’deki ABD menfaatlerine acaba “Van minüt” mü dedik de haberimiz yok diye düşündüm.

 Öyle olmalı.

ABD Türkiye ile zıtlaştığına göre, biz bir yerlerde, büyük 'dev'e:

- Hop! dedik, galiba.


Vay be.

Büyük devlet olmuşuz dedim minibüsten inerken…

Ve yolda adımlarımı  hızlı hızlı atarken bir şey daha dedim kendi kendime:

Bizim şu budanan akasyalar, Dolmabahçe Sarayı kenarındaki çınar ağaçları kadar büyüyerek etrafı şemsiyesi(!) altına aldığında,

Bu sözde tasarıcılara; kim bilir daha ne “Hop” lar diyeceğiz,

“Hop” lar…

*** *** ***

Biz hoplayan bir milletiz.

Ortaasyadan bir uzun hoplayışla gelmedik mi Anadolu’ya.

Biz boğazı bir hoplayışla Avrupa yakasına geçmedik mi?

Biz bir hoplayışla Viyana’ya gitmedik mi?

Biz hoplayan milletiz.

Ve,

“Hop” dedik galiba.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.