'HER DERDE DEVA' DEDİ ANTİBİYOTİĞE KARŞI ÖNERDİ
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, antibiyotik yerine arılar tarafından üretilen propolis tüketilmesi önerisinde bulundu.
04 Şubat 2019 Pazartesi 14:48
Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Fen Fakültesi Biyokimya Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sevgi Kolaylı, yaptığı açıklamada, bal arılarının kovanlarını her türlü tehlikeye hastalığa, soğuk ve sıcağa karşı korumak için doğadan topladıkları ve propolis adı verilen bu karşımın çok zengin içeriğe sahip olduğunu söyledi. Propolisin içerisinde polifenoller ve bileşenler olduğunu anlatan Kolaylı, çok yüksek antioksidan kapasitesinin olduğunu vurguladı.
Propolisin her derde deva olduğunu ifade eden Kolaylı, "Propolisin antibiyotik değeri var. Piyasada 3 ya da 5 çeşit antibiyotik var, bu antibiyotiklere karşı da mikroplar giderek direnç kazanıyor. Belki de gelecek 15-20 yıl sonra antibiyotik kullanmayacağız. Ama propolis öyle değil, doğal olduğu için çok iyi bir antibiyotik özelliği taşıyor. Antibiyotik yerine propolis tüketilmelidir." dedi.
Özellikle meşe propolisinin dünyaca bilinen Brezilya'nın kırmızı propolisinden daha değerli olduğuna dikkat çeken Kolaylı, ancak bu ürünün Türkiye'de arıcılar tarafından yeterince toplanmadığına dikkat çekti.
KANSER HÜCRELERİNİN BÜYÜMESİNİ ÖNLÜYOR: Kolaylı, propolisin birçok tıp alanında kullanıldığını ve kanser hücrelerinin de büyümesini önlediğini belirtti. Propolisin vücuttaki sağlıklı hücreleri korurken, kanser hücrelerinin gelişimini durdurduğunu vurgulayan Kolaylı, yan etkisinin ise yok denilecek kadar az olduğunu belirtti.
GRİBE KARŞI PROPOLİS, BAL VE ZENCEFİL: Kolaylı, özellikle kış aylarında yaygınlaşan grip enfeksiyonlarına karşı, propolis, bal ve zencefil tüketilmesi gerektiğini bildirdi.
Propolisin yeterince tanınmadığı için tüketiminin de az olduğuna değinen Sevgi Kolaylı, "Özellikle kışın bu aylarda, gripsel enfeksiyonlar çok yaygın. Propolis, bal ve polenli karışımlar bir şifa kaynağı. Özellikle sıcak bir şerbet şeklinde bu üç karışımın içerisine bir miktar zencefil, birkaç damla limon ve kabuğu harika bir grip ilacıdır. Gribe karşı antiviral bir ilaç üretebilirsiniz." diye konuştu.
"DÜNYANIN BİRÇOK ÜLKESİNDEN ALICI BİZİ BEKLİYOR"
Türkiye'nin bu anlamda çok zengin olduğunu dile getiren Kolaylı, gençlerin arıcılığa yönelmesi gerektiğini de söyledi. Türkiye'de dünyaya yetecek kadar propolis olduğunu, ancak Türkiye'nin şu anda Çin'den propolis aldığını ifade eden Kolaylı, şunları kaydetti:
BİLMİYORUZ VE TEMBELİZ: "Oysa dünyada, Çin'den sonra en fazla arı kolonisine sahip ülkeyiz. Ama neden biz üretmiyoruz, birincisi bilmiyoruz, ikincisi ise biraz tembeliz. Azla yetiniyoruz. Bütün dünyaya yetecek kadar propolis üretebiliriz biz. Propolisi dışarıdan almayalım, kendimiz üretelim. Şuan arıcılarımız 'Bunu kime satacağız?' diye soruyorlar. Yeter ki siz üretin, dünyanın birçok ülkesinden alıcı bizi bekliyor."
Propolis nedir?
Kısaca arıların bitkilerin yaprak, sap ve tomurcuklarından topladıkları çok güçlü antioksidan ve antimikrobiyal etkilere sahip tamamen doğal bir arı ürünüdür. Propolis içeriğinde Glukoz, fruktoz, sukroz gibi şekerleri, aminoasitleri, B1, B2, C ve E vitamini ile bakır, çinko, demir, magnezyum, kalsiyum gibi elementleri de bulunduruyor.
Çeşitli bitkilerin yaprak, gövde ve tomurcuklarından işçi arılar tarafından toplanan, kovanda biriktirilen, keskin kokulu, suda çözünmeyen, acımsı tatta, balmumu ve bitki öz suyu içeren bir madde olarak da tanımlanabilir.
Propolis ne kadar tüketilmeli? Her gün almak zararlı mı?
Uzmanlar, propolisin olması gerekenden fazla tüketildiğinde faydadan çok zarar getirdiği görüşünde. Bu nedenle kullanırken ne kadar kullanılması gerektiğine dikkat etmek, ürün talimatlarını okumak çok önemli.
Nar suyundan 80 kat daha güçlü bir antioksidan!
İstanbul Teknik Üniversitesi Gıda Mühendisliği Bölümü öğretim üyelerinden Prof. Dr. Dilek Boyacıoğlu, propolisin antioksidan etkisinin nar suyu ile karşılaştırdığında, nar suyundan tam 80 kat daha güçlü antioksidan etkiye sahip olduğunu bilimsel olarak ortaya koyduklarını belirtti. Kovanda hangi görevi görüyorsa, doğru işlendiği takdirde insan vücudunda da aynı etkileri gösterir. Düzenli tüketildiğinde bağışıklığı güçlendirerek hastalanma sıklığının ve antibiyotik kullanımının azalmasına yardımcı olur.
21. yüzyılın ilacı propolis
Propolis faydaları saymakla bitmiyor. Bağışıklık sistemini güçlendirerek, antibiyotik etki gösterebilmesi ve bu etkiyi sadece enfeksiyona ya da hastalıklı dokuya yöneltmesi ile dikkat çeken Propolis, “21’inci yüzyılın ilacı” da denilen akıl almaz özellik ve üstünlüklere haiz bir ürün olarak biliniyor. Bugüne kadar rastlanan en güçlü doğal antibiyotik özelliği taşıyan Propolis, mantar-mayasıl sorunlarına, zararlı bakterilere, viral enfeksiyonlara karşı da kullanılıyor.
Alışılmış antibiyotik etkilerin 100 misline yakın etkisi keşfedilen arı ürünü, bugüne kadar rastlanan en güçlü doğal antibiyotik özelliğine sahip. Yaraların iyileşmesini dört kata kadar daha hızlandıran propolis, çok güçlü bir antioksidan olarak biliniyor.
Kaynak:İnternethaber
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.