HEP AYNI YÖNTEM
Talat Yavuz
19 Nisan 2021 Pazartesi 16:16
Siyasetteki muhalefet partileri ile sendikacılıktaki karşılığı olan yetkisiz ve küçük sendikalar, muhataplarına karşı ağız birliği yapmışçasına hep aynı yöntemi kullanıyor. Milletten ve çalışandan yetki alamamış olmayı, sorumsuzluk olarak algıladıkları için yersiz, haksız, tutarsız ve mesnetsiz suçlamaları ısrarla gündemde tutmaya çalışıyorlar.
“128 Milyar Dolar Nerede?”, “Memuru, Toplu Sözleşme Masasında Sattınız”, “İLKSAN, Türkiye sevdalılarının elinde büyümeye devam ediyor.” gibi yalan ve çarpıtmaları, son dönemin en meşhur olanları olarak karşımızda durmaktadır. Vicdanınız, bir yalanı veya çarpıtılmış bilgiyi ısrarla gündemde tutmaya yetecek kadar kararmış ve körelmişse bunu yapmanıza kimse engel olamaz.
Psikoloji ve iletişim biliminin verileri ile irdelendiğinde kullanılan bu yöntemin; bir tarafın arsız ve yüzsüzlüğü ile diğer tarafın sorumlu ve sağduyusu üzerinden profesyonelce planlandığı ve yürütüldüğü görülecektir. İşi bilenlerin bu durumun farkında olmaları bir şeyi değiştirmiyor, ustaca sürdürülen kampanya ile kitlelerin bilinçaltı adeta zehirleniyor.
Gerçekler muhataplarınca, hatta kendi partisinden/sendikasından birileri tarafından, bütün açıklığı ile ortaya koyulmuş, tablolar ve rakamlarla, kıyaslamalarla ifade edilmiş olsa bile, haksız ve yersiz suçlamalar, ithamlar ısrarla sürdürülüyor.
“128 milyar dolar, kullanılması gerektiği gibi kullanılmış, herhangi bir yolsuzluk yapılmamıştır, işlemler devletin kayıtları arasında vardır.”
“Toplu sözleşme masasında elde edilen kazanımlar, memuru sattınız diyenlerin yetkili olduğu, toplu görüşme döneminden çok daha büyük kazanımlarla doludur. Kendileri, yıllık enflasyonun altındaki zam oranlarına imza atmışlardır.”
“İLKSAN, bütün kıyaslamalara göre zarardadır, doğru yönetilmemektedir, üyesini mağdur etmektedir, kendi üyeleriniz bile bu durumun farkındadır ve bundan rahatsızlardır.” gibi açık gerçekler ortaya koyularak, üretilen yalanları yok etmenin bir yolu bulunmalıdır. Önce bu yalan çarkı bozulmalıdır.
Yürütülen olumsuz kampanyalara karşı koymanın yolları da vardır. Sonunda milletimizin/çalışanlarımızın sağduyusu hakem olmakta ve hak edene hak ettiği cevabı vermektedir. Gerçeklerin algıya kurban gittiği dönemlerde bedeli, doğruları zamanda göremeyen ve operasyonların kurbanı olanlar ödüyor. Bu kurbanlar bazen bir şehir, bazen bir ülke olabiliyor.
Bilgiyi kaynağından öğrenmeli, sormalı, grup psikolojisi, mahalle baskısı ile değil aklın ve vicdanın sesi ile kanaate varmalıdır. Hepsinden önemlisi de gerçeğin peşinde olmalı, yanlış kimden gelirse karşı durmalı, doğrunun peşinde koşmalıdır. Adalet terazisi en önce burada kurulmalı, ilk adım doğru atılmalıdır.
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2012 Duyuru Gazetesi